Yenidoğan Çetesi skandalının arkasından seri ihmal çıktı. 21 bebeğin ölümüne yol açan çete Mayıs 2023’te CİMER’e şikayet edildi ancak İstanbul Sağlık Müdürlüğü aylar boyunca hastaneler hakkında işlem yapmadı. Çete çökertildikten 11 ay sonra 17 hastanenin kapısına dün kilit vuruldu. Türkiye’yi dehşete düşüren olayın ardından cevapsız sorular kaldı.

Türkiye’nin vicdanını sızlatan ‘Yenidoğan Çetesi’ne dair soruşturma devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın olayın yapılan ihbarla 2023 yılının mayıs ayında tespit edildiğini açıklaması kamuoyunda tepkilere neden olurken, bebeklerini kaybeden aileler “İçimizdeki acıyı kim söndürecek?” diye sordu. ‘Yenidoğan Çetesi’ne soruşturma açıldığında İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Memişoğlu, “Üstümüze düşeni yaptık” ifadelerini kullanırken, CHP Sözcüsü Deniz Yücel “Başka bir ülkede olsa hükümet istifa ederdi” dedi.

HBARIN GEREĞİ YAPILSA BEBEKLER KURTULACAKTI

  • Sağlık Bakanı Memişoğlu ‘Süreç 2023’te CİMER’e ulaşan ihbarla başladı’ diyor. Dönemin İl Sağlık Müdürü olan Memişoğlu o güne kadar neden denetim yapmadı?
  • İlk ihbar ‘Şikayetvar üzerinden 2018 yılında yapıldığı, sonrasında suç duyurusunda bulunulduğu halde bu şikayetler neden denetime ve soruşturmaya dönüşmedi?
  • İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, ‘Yenidoğan Çetesi’nden Mayıs 2023’ten beri haberdar olmasına rağmen soruşturma neden bu kadar süre savsaklandı?
  • Emniyet operasyon sonrası çete üyelerinin ifadelerini aldı. İfadeler olan bitenin detaylarını yansıttı. Buna rağmen Sağlık Müdürlüğü ifadelerin gereğini yapmak için ne bekledi?
  • SGK özel hastaneleri sadece fatura üzerinden denetlediğini söyledi. Çetenin bebekleri gönderdiği hastanelerdeki faturalar neden farkedilemedi?

bebek.jpg

BU ACIYI KİM SÖNDÜRECEK

Karar'ın manşetinde yer alan habere göre, Türkiye bebeklerin canları üzerinden kazanç sağladıkları belirlenen ‘Yenidoğan Çetesi’ ile sarsıldı. Çetenin İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ortaya çıktı. 21 bebeğin öldürüldüğü belirlenen soruşturma kapsamında 47 kişi hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı, 22 kişi de tutuklandı.

‘HASTANELERİ SADECE MALİ YÖNDEN DENETLİYORUZ’: Soruşturma kapsamında çetenin, SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için bebekleri yoğun bakımda tutarak ölümlerine neden olduğu belirlenmişti. Sosyal Güvelik Kurumu soruşturmada adı geçen hastanelerden SGK ile sözleşmesi bulunanlara yönelik incelemenin 3 başmüfettiş ve 3 müfettişle yürütüldüğü bildirdi. Açıklamada ayrıca, “Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, mevzuatımız çerçevesinde anlaşmamız olan hastaneleri yalnızca fatura ve mali yönden denetlemekteyiz” ifadeleri kullanıldı.

Onların Yeri Cezaevi Değil: İsrail İle Ticareti Protesto Eden 7'si kadın 9 Gencin Tutuklanması Tepki İle Karşılandı Onların Yeri Cezaevi Değil: İsrail İle Ticareti Protesto Eden 7'si kadın 9 Gencin Tutuklanması Tepki İle Karşılandı

‘MAYIS 2023’TE TESPİT ETTİK’: Çetenin ortaya çıkmasının ardından Sağlık Bakanlığı, olayın 2023 yılının mayıs ayında tespit edildiğini belirterek, cezai işlemlerin yapıldığını ve konunun adli makamlara iletildiğini savundu. Açıklamada, “Sağlık Bakanlığımız tarafından söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlatılan inceleme sonucu hukuki yaptırım süreçleri devreye alınmıştır” ifadelerine yer verildi. Ancak olayın Mayıs 2023’ten bu yana biliniyor olması kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Bakanlığın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya birçok kullanıcı tepki gösterirken, “Sağlık Bakanı gururla ‘Süreç ihbarla başladı’ diyor. Zaten sistemin rezaleti burada. Denetim denen bir şeyden bihaberler. Daha doğrusu memlekette ilk bozdukları şey denetim mekanizmaları oldu. İhbar olmasa ne olacaktı?” eleştirileri yükseldi.

‘KONUNUN KAPATILMIŞ OLMASI ŞÜPHESİ GEREKMEZ Mİ?’: Yenilik Partisi Parti Sözcüsü Kemal Çiftçi ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada, konunun kapatılmış olması şüphesine dikkat çekti. Çiftçi, “CİMER’e başvuruyu denetimlere katılan bir doktorun yaptığı haberi vardı. Bir doktor, CİMER’e başvuru yapma zarureti duymuş ise eğer, önce Sağlık İl Müdürlüğü veya Sağlık Bakanlığı’na konuyu iletmiş ve konunun kapatılmış olması şüphesi oluşması gerekmez mi? CİMER, Adalet Bakanlığı’na Bakanlık Sağlık Bakanlığı’na ve İstanbul CBS’ye iletmiştir. Savcılık muhtemelen örgütlü suçlar bağlamında soruşturma başlatmış olmalı ve Sağlık İl Müdürlüğünden denetim yapılmasını ve savcılığa bildirilmesini istemiştir. Mesele Savcılığa intikal ettikten sonra Sağlık İl Müdürlüğü, 21 Mayıs 2023’te ihbarda bulunarak sorumluluktan kurtulmak istemiştir. Mayıs 2023 öncesi ve sonrası dinlemeler ve delil toplamalar devam etmiştir. Bu süreç 17 ay sonra medyaya yansıtılma gereksinimi duyulmuşsa savcılıktaki bazı savcıların, karşılaştıkları ve aşamadıkları engeller çıkmış demektir” ifadelerini kullandı.

BAKAN MEMİŞOĞLU KONUŞMAK İSTEMEDİ: Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu, Mayıs 2023 yılında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün ihbarı Emniyet Genel Müdürlüğümüze bildirmekle başlayan bir süreçti. Bu süreçte çeşitli dinlemeler ve delillerle beraber bu süreçte suçlular tutuklandılar. Hastanelere cezalar ve kapatma cezaları uygulandı. Adli süreç devam etmektedir. Cezasızlık algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey yok” dedi. Memişoğlu, Gerçek Gündem’den Seyhan Avşar’ın “Bu soruşturmanın iznini veren eski sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın ekibi dahi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Birimi’nin bu süreci tespit etmesi gerektiğini ancak etmediğini söylüyor. Eksik ya da yetersiz mi kaldınız? Konu CİMER’e yazılana kadar nasıl fark etmediniz?” sorusuna ise cevap vermek istemedi. Bakan Memişoğlu, “Sizlerden objektif olmanızı rica ediyorum. Üstümüze düşen neyse yaptık. Soruşturma 2023 yılında başladı. 22 kişi tutuklu. Sizler tutuklu sayılarını biliyorsunuz. Peki o isimlerin nasıl operasyon yapıldığını biliyor musunuz? Onun görüntülerini de sizlerle paylaşacağım. Denilenler doğru değil. Üzerimize düşenin fazlasını yaptık. Bunu diyenlere aldanmayın. Biz gereğini yapan tarafız. Daha fazla konuşmak istemiyorum. Biz gereğini yapmazsak söylersiniz” şeklinde konuştu.

GENEL MÜDÜR GÖREVDEN ALINDI: Bu gelişmeler yaşanırken, Sağlık Bakanlığı’nda dikkati çeken bir görevden alma gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan, görevden alındı. Uçan’ın yerine Mehmet Fidan atandı.

10 HASTANE KAPATILDI: İddianamede ‘malen sorumlu’ gösterilen 19 hastane ve sağlık şirketi arasından önce Bağcılar Özel Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi ve Çorlu’daki Özel Reyap Hastanesi’nin ruhsatı Sağlık Bakanlığı tarafından iptal edildi. Bunun üzerine kamuoyunda neden adı geçen bütün hastanelerin kapatılmadığı yönünde tepkiler yükseldi. Ardından Bakanlık harekete geçerek ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturması kapsamında 9 hastane daha kapatıldı. Sağlık Bakanlığının kararına göre, Özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastaneleri ve Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi’nde mevcut hastaların nakil işlemleri yapılmadan yeni hasta kabulünün durdurulacağı belirtildi. Öte yandan 25 Eylül 2023’te olayda bahsi geçen hastanelerin Sağlık Bakanlığı tarafından ciddi bir denetimden geçirildiği ve bu denetimler sırasında örgüt üyeleri arasındaki konuşmalar ve panik hali de telefon konuşmalarına yansıdı.

DENİZ YÜCEL: BAŞKA BİR ÜLKEDE OLSA HÜKÜMET İSTİFA EDERDİ

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, ‘Yenidoğan Çetesi’nin öldürdüğü bebeklerde önceki Sağlık Bakanları Fahrettin Koca ve Mehmet Müezzinoğlu, eski İstanbul İl Sağlık Müdürü ve şimdiki Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na kadar herkesin ihmali olduğunu söyledi. Yücel, “Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre sağlıklı bebekleri kuvöze alarak her gün dirhem dirhem hayattan koparan, öldürdükleri her bebek başına para alan yenidoğan çetesi bundan tam bir yıl önce tespit edildi. Bu vahşete kayıtsız kalan her kimse, en az o katiller kadar suçludur. Bu nasıl bir ihmaldir ki bu insanlıktan nasibini almamış ahlaksızlar bir sene boyunca yakalanmamış, bebeklerimiz bir sene boyunca ölüme terk edilmiştir! Başka bir ülkede olsa hükümet istifa ederdi. Bizde ise sormluluğu olan siyasiler büyük bir yüzsüzlük ve pişkinlikle koltuğa yapışıyorlar! Böyle bir çetenin varlığını bile bile hiçbir önlem almadınız! Bu bebeklerinin ölümünde başında bulunduğunuz Sağlık Bakanlığının büyük bir ihmali ve sorumluluğu varken hala utanmadan o koltukta oturmaya devam mı edeceksiniz Kemal Memişoğlu?” diye konuştu.

TTB: SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI SAĞLIK SİSTEMİMİZİ ÇÜRÜTTÜ

Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul’da yaşanan ve kamuoyunda büyük yankı bulan “yenidoğan çetesi” olayına ilişkin sert bir açıklama yaptı. TTB’den yapılan açıklamada, bu olayın sağlıkta piyasalaşmanın vahim bir sonucu olduğunu belirtilerek, “Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çürütmüştür” ifadeleri kullanıldı.

‘BANA BUNUN CEVABINI KİM VERECEK?’

Çetenin para için anlaştığı özel hastaneler aracılığıyla yeni doğum yapan birçok aileye dehşeti yaşattı. Umut bebeğin annesi Burcu Gökdeniz, çete elebaşı Fırat Sarı kontrolünde doğum yaptıktan 10 gün sonra çocuğunu kaybetti. Gökdeniz, “2020 senesinde doğumdan sonra Fırat Sarı kontrolünde 10 gün yoğun bakımda yattı oğlum ve 10 günün sonunda ne yazık ki vefat etti yavrum. O zamandan beri hep aklımı kurcalar ihmal var mıydı diye. Ben şimdi ne yapayım? Oğlum Umut’um ihmaller sonucu mu öldü? Senelerdir eceliyle ölmüş olduğunu sandığım evladım cinayete mi kurban gitti? Benim içimdeki acıyı kim söndürecek? Beni bu düşüncelerden kim arındıracak? Bana bunun cevabını kim verecek?” diyerek isyan etti.

Editör: Ahmet Kacır