7 NEFS NEFSİN MERTEBELERİ
insan nefsinde iki tür yedi mertebe vardır.
Tür olarak cana nefs ve nefs-i natıka'ya (insani nefs) dır.
Nefsin 7 mertebesinin ilki nefsi emmaredir.
NEFSİ EMMARE
Bu nefs cana nefstir. Kişi bu nefsin tesiri altındayken kalp gözü kapalıdır. bu nefs mertebesi bencilliği , sadece kendisi için yaşamayı, empati yoksunu olmayı emreder. Bu cana nefs türündeki insanlar günahlara dalan kalbi mühürlü kişilerdir. Dünyaya zevk-i sefa iin geldiklerine inanıp, tek gayeleri dünya olup bu dünyanın ötesinde bir hayatı düşünmezler. psikoloji bakımından başkalarına özellikle hassas insanlara eza ve cefa verirler. Empati kurmaktan geri durup başka insanların hassasiyetlerine dikkat etmezler. Bu nefs mertebesininden kişi bir an önce kendini kurtarması gerekir zira şeytanın en sevdiği nefs mertebesidir. Dini ve manevi hassasiyetleri önemsemezler. Bu dünyaya yiyip içip gezmek nazarıyla bakarlar. Hesap ummazlar. Şeytana kulluk etmek istemeyen insanın bir an önce bu nefs türünden kurtulup nefs-i levvameye geçmesi gereklidir.
NEFS-İ LEVVAME
Bu nefs mertebesinde artık insan Emmareden kurtulmuş ve günahlara pişmanlık başlamıştır. Kalp nedamet getirir. Tövbe halindedir. psikolojik açıdan kendini suçlu hisseder. İşlediği günahlardan dolayı Pişmanlık duyar mahzun olurlar. Bu nefs mertebesinde biraz depresif bir hal görülebilir fakat emmarede kalmaktan çok daha münasiptir. Nefs-i emmarede kalmaktansa pişmanlık duyup kalbin ağlayıp gözün yaşarması çok daha iyidir. Ağlamak kalp yumuşaklığına işarettir. Kalbi yumuşak olmayanın gözü yaşarmaz. Pişmanlık duygusu içinde sahip insan diliyle istiğfar etmese bile günahlara kefarettir. kalp tövbe halindedir. Bunun üzerine iki cihan efendisi peygamber efendimiz hazreti Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) pişmanlık tövbedir buyurmuştur.
NEFS-İ MÜLHİME
Bu nefs boyutundaki kişi artık levvameden kurtulup bir üst mertebeye geçmiştir. Bu nefs mertebesindeki insana adından da anlaşılacağı üzere ilham gelir. Fakat ilhamın hangisinin Allahtan hangisinin şeytandan hangisinin kendinden olduğu anlaşılamaz ruhsal açıdan kafa karışıklığı zihin yoğunluğu görülebilir. Rüyaları salihte olabilir şeytani de olabilir. Bu nefs mertebesinde zihinsel yoğunluk, düşünce hali gözlenir. Mürşid-i kamiller bu nefste kalmamayı bir an önce nefs-i mutmainneye geçmeyi önermektedir.
NEFS-İ MUTMAİNNE
Değerli okuyucular bu nefs mertebesinde artık insan kalp huzurunu bulmaya başlamıştır. Bu nefs mertebesindeki insanın artık dünya işleri gözünde küçülüp ahirete hazırlık için çalışmaya başlamıştır.
İbadetlerini dünya işlerinin önünde tutup imanını kuvvetlendirmiştir. Kalp sukunet bulmuştur ve kalp huzuru yaşayıp ibadetlerinde huşu içerisinde olmuşlardır. Bu nefs mertebesinde insanlar sakin bir yapıya sahip olmuşlardır. Dünyadan çok ahirete önem verirler. Kalp huzuru yakalamak mutmainneden başlar. Bunun üzerine fecr suresinde rabbimiz 27-30 ayetlerde
"ey Rabbine itaat eden kalp huzurunu bulan imanlı kişi
dön rabbine sen ondan o da senden hoşnut olarak
gir kullarımın içine
gir cennetime "
(Elmalılı Hamdi Yazır meali Sadeleştiren Kasım Yayla)
NEFS-İ RAZIYYE
Bu nefs mertebesinde insanın artık ruhu pak olmuş saf kalpli bir insan haline gelmiştir. Bu dünyaya verdiği kıymeti tamamen kesip masivaya veda etmiştir. Yüce Allahın rızası bu nefs mertebesindeki insan için dünya ve içindekilerden kıymetlidir. Masiva Yüce Allahın dışında kalan her şey demektir. Dünya ve içindekiler...
Bu nefs mertebesine ulaşmayı başarabilmiş insan Allahın dışında her şeye veda etmiş gönlünü islama açmıştır.
NEFS-i MERZIYYE
Bu nefs mertebesindeki insanın ruhu artık yaratıcısı ile bir olmuş kalp Allah diye atmaya başlamıştır. Kendisi Allahtan razı Allah ondan razı gerisinin bir önemi kalmamıştır. . Allahın rızası her şeyin üstünde olup yaratıcısını onun nezdindekileri her şeyin üstünde tutan bu nefs nefs-i razıyyenin bir üst makamıdır. Cennet mertebeler halinde olup nefsde mertebeler halindedir. Nefsi dizginlemek kolay bir iş değildir. İnsan acıyla olgunlaşır kedersiz insan yoktur en çok acıyı kainat efendisi iki cihan serveri peygamberimiz çekmiştir bunun üzerine efendimiz hazreti Muhammed Mustafa
"üzüntüye düşen beni hatırlasın" buyurmuştur.
Şeytan nefsini ıslah etmeye çalışan insanla uğraşır. Çünkü nefsini dizginleyen insan cennete girer şeytan ise ademoğlunun helakı için uğraşır.
NEFS-İ SAFİYYE
Bu nefs mertebesi, mertebelerin zirvesi mürşid-i kamil makamıdır. Mürşid İrşad kökünden gelmektedir. İrşad eden insana mürşid denir.
Bu nefsin mertebesine zorlu yollardan geçerek ulaşmayı başarmış saygıdeğer mürşid-i kamiller artık kendi nefsini dizginlemiş diğer insanların nefsini dizginlemesi için yardımcı olmaktadır. İrşad etmektedir cihat etmektedir.
Nefsin bütün kötü arzu istek heva ve heveslerinden arınmış kendisine tabii olanlara da yanı nefsini dizginlemek isteyen müridlere de bu konuda yardımcı olmayı gaye edinmişlerdir. Bu makama gelmek çok zordur Daha da zoru bu makamda kalmaktır. Çünkü bu nefs mertebesi mertebelerin zirvesidir. Bu nefs makamına ulaşmayı başarmış saygıdeğer mürşid-i kamiller diğer insanların nefsini dizginleyip onların da cennete girmesini arzulayarak cihat etmektedir. Artık irşad etmek onların vazifeleri olmuş Yüce Allahın dinini yaşatmak için canla başla çalışmaktadırlar. (Allah onlardan razı olsun) vefat eden mürşid-i kamillerin (Mahmut Efendi Hazretleri, Şeyh Abdulbaki Hazretleri, Ali Haydar Efendi Hazretleri Şeyh Ubeydullah hazretlerinin mekanları cennet Firdevs-i Ala olsun)
Muhammed suresi 7. ayet "Ey iman edenler eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz o size zafer verir ayaklarınızı kaydırmaz" (Elmalılı Hamdi yazır meali sadeleştiren Kasım Yayla) buyurulmuştur.
Bu nefsin makamındaki saygıdeğer mürşidler düşmanının dahi iyiliğini isteyip herkesin iyiliği için çalışırlar artık bütün benliğinden sıyrılmış Ümmet-i Muhammed için uğraşmaktadırlar...
makaleye bir şiir ile veda etmek isterim.
Nefsinin eline verme ipleri
Şeytan kontrol etmesin kalpleri
Emmareden sıyrılırsan ruh gider ileri
Nefsinle cihada başlarsan olursun islam neferi
İmtihan buradadır ki nefse sahip olursan sana felah vardır
Nefsin mertebesinde ilerlersen göz perdesi aralanır
Gönül gözüyle dünyaya bakana müjdeler vardır
Emmareden sıyrılıp mutmainneye ulaşana vaad olunan cennet vardır.
Kalbin cilası zikirlerdedir
Zikirsiz kalp gaflettedir
Ömür kısadır gelip geçmektedir
Ömür de Ölüm de Allah ile güzeldir...
Velhasıl kelam Her şey olacağına varır Allah kadir-i mutlaktır