şeyhlerinin önünde eğilenler şirk koşuyolarmış, Allah'tan başkasının önünde eğildikleri için.
Bir insan düşünün ömrünü İslam'a vakfetmiş, dünyanın her yerinde medreseler açılmasına vesile olmuş, Osmanlı'da 4 mezhebin müftülüğünü yapmış insanın rahle-i tedrisatından geçmiş ve kurslarında İslam tarihi, peygamberler tarihi, İslam ahlakı, Kuran, hadis, fıkıh vb dersler verilmiş; bu talebelere tek iş verilmiş: ilim tahsil etmek, gece gündüz ye, iç ibadetini yap ve ilim tahsil et.
Rasulullah SAV: "Her yüzyılda bir müceddid gelir." demiş. (Müceddid: Peygamberimizin sünnetlerinin terk edilip bid'atlar yayılınca insanlara yeniden dinlerini öğreten ve bu bid'atleri bertaraf etmeye çalışan İslâm alimi)
Bu insan dünyaca ünlü 400 alim tarafından İslam'a verdiği hizmet nedeniyle zamanın müceddidi ilan edilmiş.
Şimdi ben bu insanın önünde saygı ve edepten eğilince şirk koşmuş olacağım öyle mi!?
Nerede kaldı o zaman işinize geldiğinde kullandığınız, "Ameller niyetlere göredir." hadisi şerifi?
İşi görülsün diye mevki sahiplerinin önünde ceketini ilikleyip boyun bükenlerin yaptığı ne o zaman?
Ana babamızın da elini öpmeyelim o zaman bu zihniyete göre.
Kirli düşüncelerinizi kaleme döküp insanların edebini, saygısını, muhabbetini baltalamaya çalışıyorsunuz. Bu bir fitnedir ve Allah Rasulü SAV: "Fitne uykudadır, uyandırana lanet olsun." demiştir.
Böylelerinin işi kafa bulandırmak. Allah dostlarını itibarsızlaştırıp kendi nefislerini yüceltmek... Halbuki Allah'ın yücelttiğini kimse zelil edemez, Allah'ın zelil ettiğini de ise kimse yüceltemez.
Hristiyanların din adamlarına gösterdiği saygıyı bizimkiler kendi alimlerine göstermekten imtina ediyor ya, ona yanarım...
Siz dik durun!
Biz eğileceğimiz yeri de dik duracağımız yeri de biliriz.
Hayırlı cumalar