Futbolcuların da adının geçtiği dolandırıcılık olayı ile ilgili Arda Turan ve Seçil Erzan arasındaki yeni ses kaydı ortaya çıktı. Arda Turan konuşma sırasında Seçil Erzan’dan fon için para aldığı isimlerin ve onların kâr-zarar durumlarının tam listesini istiyor.

Futbol dünyasından ünlü isimlerin de arasında bulunduğu toplam 18 kişiyi 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 TL dolandırdığı gerekçesiyle 226 yıl hapsi istenen bankacı Seçil Erzan davası gündemdeki yerini koruyor.

Eski Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in adının geçmesinden dolayı "Fatih Terim Fonu" olarak anılan olayda, milyonlarca doların birçok ünlü isim tarafından bir banka çalışanına yüksek faiz getirisi amacıyla teslim edildiği görülüyor. Herkesin birbirini suçladığı olayla ilgili Arda Turan ve Seçil Erzan arasındaki ses kaydı ortaya çıktı.

10haber.net'te yer alan habere göre Arda Turan, Fatih Terim liderliğinde Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’le görüşmeye gitmezden bir gün önce Seçil Erzan’a telefonla ulaşıyor ve bütün görüşmeyi kaydediyor. Kayıtta Seçil Erzan fona para verenleri tek tek sayıyor.

Denizbank’ın önce Florya, sonra 4. Levent Şube Müdürüyken çok sayıda insana yüksek faizli fon vaat edip dolandırmak suçlamasıyla yargılanan Seçil Erzan’ın çok önemli bir ses kaydı ortaya çıktı.

Kaydı eski futbolcu, bugünün Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan yapmış.

Arda Turan, Seçil Erzan’a toplamda 13 milyon 900 bin dolar vermiş, bugüne kadar da 6 milyon 400 bin doları ‘faiz’ ve ‘kâr payı’ adı altında geri almış. Kayıttan anlaşıldığı kadarıyla bu ‘faiz’ ve ‘kar payı’ndan artık ümidi kesmiş olan Arda Turan kalan 7,5 milyon dolar ana parasını kurtarma derdinde.

Söz konusu kayıt aslında bir video dosya. Arda Turan, 7 Nisan akşam saatlerinde beraberinde birileriyle Seçil Erzan’ı arıyor, konuşmayı hoparlörden veriyor.

Arda Turan konuşma sırasında Seçil Erzan’dan temelde bir şey istiyor: Erzan’ın fon için para aldığı isimlerin ve onların kâr-zarar durumlarının tam listesini.

'20 MİLYON DOLARA BU İŞ KAPANIR'

Arda Turan, ertesi sabah, yani 8 Nisan sabahı Fatih Terim liderliğinde bir grup futbolcu mağdur olarak Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’le görüşeceklerini, söz konusu listeye bu görüşme için ihtiyacı olduğunu söylüyor Seçil Erzan’a ve ısrarla toplam zararı öğrenmeye çalışıyor. Seçil Erzan ise ona ’20 milyon dolara bu iş kapanır’ diyor.

Telefon konuşmalarının akışından, ertesi sabah Hakan Ateş’e yapılacak ziyarette bu paranın banka tarafından karşılanmasının isteneceği açıkça anlaşılıyor.

Arda Turan telefonda fona para verenlerin isimlerini de Seçil Erzan’a saydırtmak istiyor. Fatih Terim bu fona para verdiğini reddediyor, zaten şu an yürüyen davada şikayetçiler arasında değil. Terim, savcılığa şikayetçi olarak ifade vermiş ama o Seçil Erzan’dan değil Denizbank’tan şikayetçi, bankanın kendisine 3 milyon dolarını vermediğini öne sürüyor. Banka ise ‘Bizde böyle bir paranız yok’ diyor.

Terim son olarak Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada, ‘Fonda ne param var ne de alacağım’ dedi.

'KABUL EDİYOR'

Konuşma sırasında başka bir yerde, Arda Turan, Seçil Erzan’a ‘Bize Çorlu’dayım dedin görüşmedin, halbuki aynı gün Fatih Hocaya’ya gitmişsin’ diyor; Seçil Erzan da bunu kabul ediyor, ‘Hoca acil gelmen lazım dedi gittim’ diyor.

Arda Turan, bu konuşmanın video kaydını avukatları aracılığıyla savcılığa sunmuş, savcılık da konuşmanın yazılı dökümünü çıkarttırmış.

Bugüne kadar 10Haber dahil kimi haber sitelerinde küçük bazı parçaları haberlere konu olan konuşmanın tamam metni aynen şöyle:

‘TAHMİNEN KAÇ KİŞİ VAR SEÇİL?'

Arda Turan: Benim saydıklarım dışında ben sana dünya para getirdim Seçil, bütün servetim sendeydi ya. Ya şimdi şöyle diyorum, bu parayı eğer birine aldıysan biyere verdiysen kime verdin onları söyle, bizim nerde yedibuçuk milyon dolarım, Emre abinin…

Seçil Erzan: Arda işte dışarda verilen yok işte birbirlerinin içerisinde öyle bir şey oldu onun faizi bunun faizi…

Arda Turan: Muslera’nın 500’ü var, Emre, Emre Çolak’ın üç ikiyüzü var Emre abinin dört buçuğu var, Selçuk’un üçü var. Ya Seçilcim 15-20 milyon dolar para. Sana şunu söylüyorum: Faize mi gitti bu para?

Seçil Erzan: Yok faize gitmedi Arda, ben onların hepsini tek tek oturup çıkaracağım bu akşam.

Arda Turan: Ya bana şunu… Seçilcim bana şunu, bak insanlar beni arıyor çok zor durumdayım yani. Bir şey diyeceğim toplamda kaç kişi var Seçil, tahmin. Ya çünkü biz bankayla bi konuşmaya gideceğiz bankaya anlatacağız derdimizi.

Seçil Erzan: İşte ben bu akşam şöyle yapacağım Arda, hepsini bu akşam…

‘100 KİŞİ VAR MI?'

Arda Turan: Ya Seçilcim bu akşam senin akşamın da, bizim de akşamımız. Uyku uyuyamıyoruz. Bir kafamızı…

Seçil Erzan: Hayır hayır, ben şeyi çıkaracağım bu akşam, yani kime ne olduyu hepsini detaylı çıkaracağım.

Arda Turan: Tahmini kaç kişi var? Mesela 100 kişi mi?

Seçil Erzan: Hayır Arda ya o kadar yok ne 100 kişisi. İşte hepsini tek tek çıkaracağım bu akşam ve siz gitmeden bunların hepsini söyleyeceğim yani sana hepsini detaylı anlatırım.

Arda Turan: Var mı hepsinin kayıtları peki?

Seçil Erzan: Ben biliyorum yani şimdi ama kafamı toplamam lazım yani beynimden çıkaramıyorum. Sen şu an bana adını sor.

Arda Turan: Bak Seçil, sana en insani şekilde yaklaştım her zaman. Anlattım da, benim gözümün içine baka baka çoluğumun çocuğumun rızkına, yalan söyledin. Denizbank kisvesi altında, Hakan Ateş’i kullanarak, Fatih Hocayı kullanarak. Bak hiç hala sana insani davranıyorum. Sen bize yardımcı ol ki biz de bu işten çıkalım. Çoluğumuzun çocuğumuzun…

Seçil Erzan: Tabii ki olacağım Arda ben size yardımcı olmaz mıyım, ben size yardımcı olacağım.

Arda Turan: Sana şunu söylüyorum, atıyorum kaç para var mesela toplamda, ortada 50 milyon dolar mı var 100 mü? Aklında bir fiyat vardır sen zeki kadınsın biliyorsundur.

Seçil Erzan: Semih fazla aldı.

Arda Turan: Semih Kaya mı?

Seçil Erzan: Hıı o fazla aldı, iki buçuk falan fazla aldı. Hatırladıklarımı söylüyorum şu an. Fırat fazla aldı.

Arda Turan: Ne kadar Fırat fazla aldı?

‘KENDİME 1 KURUŞ YOK...'

Seçil Erzan: Fırat’ın çok fazla değildir de yani benim hesabıma göre Fırat’ın 500-600 fazla. Eee, ondan sonra şey fazla aldı… Ben hepsini çıkaracağım Arda inan.

Arda Turan: Ya Seçilcim bişey diycem ben senin çıkaracağını… bi konuşalım sakin ol. Gözünü seveyim kızım bak kalp krizi geçireceğiz. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı. Ben sana diyorum ki ya Seçil şunu anlamaya çalışıyorum. Biz. Biz senden… ben senden 50 bin 100 bin dolara ihtiyacın varken, bitmişken paran bitmişken bunları nasıl bu kadar paraları böyle veriyorsun bizim paralarımızı…

Seçil Erzan: Hayır, onlar önceden alınmıştı.

Arda Turan: Peki benim sana merak ettiğim başka bir şey var. Bi sakin ol konuşalım. Bunu neden yaptın?

Seçil Erzan: Ben hiçbir şey bilmiyorum… hiç… Kendime de 1 kuruş bir şeyim yok biliyor musun? 1 lira bile yok. 1 lira yok derken kendime 1 lira boğazımdan geçmedi yani üzerine borçla kaldım ve bu hayatımı bitirdi.

'BİZE ARTIK YALAN SÖYLEME'

Arda Turan: Mesela Emre abiden dört ikiyüz aldın, nereye gitti o para abi, dört üçyüz almışsın.

Seçil Erzan: Bak onların, şey hatırladıklarım yani şu an hatırlamıyorum. Hepsini yazacağım. Nereye ne gittiğini kime ne kadar. Üçyüz ona mı beşyüz ona mı hepsini yazacağım. Tek tek.

Arda Turan: Seçilcim bak şimdi bak şimdi sana bir şey soracağım bana iyi cevap ver. Bir şey söyleyeceğim. Hayır şu… Bak bu işte 100 kişi olması bam başka bir şey, 30-40 kişi olması bam başka bir şey. İnan bana.

Seçil Erzan: 100 kişi yok.

Arda Turan: Kaç kişi var? 500 diye söyleyen var.

Seçil Erzan: Yok yaa, yok öyle bir şey Allah aşkına.

Arda Turan: Kaç kişi var 20-25? Ya Seçil gözünü seveyim bize artık yalan söyleme çoluğumuz çocuğumuz zor durumda.

Seçil Erzan: Arda 100 kişi falan yoktur.

‘Hani maksimum olsun 23 kişi, yani 25 olsun’

Arda Turan: Kaç kişi var tahmini? Bir düşün bakayım…

Seçil Erzan: Bi dakika… eee… 10 tane futbolcu var.

Arda Turan: Evet…

Seçil Erzan: Eee… İşte 10 da benim yandan yani… 10 da benim yakın çevremden…

Arda Turan: E Terim var, Fatih Hocanın şeyi ondan sonra…

Seçil Erzan: Toplam o kadar… Hepsi o kadar, hani 21-22…

Arda Turan: Bak Seçil. Sana diyeceklerimi iyi dinle bak. Şu anda bu savcılık işlerini de, polisi de her şeyi biz tutuyoruz. Kimseyi bir yere göndermiyoruz. Eğer sen bunları, doğruyu söyleyeceksin ki, biz bu işi bankayla çözmeye çalışalım. 20 kişiyse gidip bankayla bunu çözmeye çalışırız. Ama dersen ki Arda 100 kişi var, bu iş olmaz… Bak o ib…

Seçil Erzan: Hani maksimum olsun 23 kişi, yani 25 olsun. O kadar bile yoktur.

Arda Turan: Yani Seçil eğer 25 kişiyse gidip oturulur konuşulur. Peki bizim hepimizin zararlarımızı biliyor musun?

‘FAİZİ FALAN GEÇTİM...'

Seçil Erzan: Biliyorum, yani zararda olanları biliyorum. yani zararda… Mesela emre almadı, sen ana paranı tamamlamadın, faizini almadın.

Arda Turan: Ya ben faizi falan geçtim. Ben sana sayıcam zaten. Şeyleri falan, 8 250’leri falan onları geçtim hepsini öyle elden aldı. Ben tam ana param 7 650’ye falan geliyor. Ben hepsini saydım. Anladın mı? Vermediğiniz, ödemediğiniz.

Seçil Erzan: Ödenenlerden nasıl senin…

Arda Turan: Yok ödenenler… Ya Seçil darmadağınım ben biliyorsun. Emre…

Seçil Erzan: İşte bende onların hepsi bir yerde yazıyordu, çıkarıcam onları işte.

‘Hoca kârdaydı, yani çünkü hocanın…. Sen yalnızsın di mi?’

Arda Turan: Peki Fatih Hoca? Fatih Hoca karda mı bu işten?

Seçil Erzan: Valla Arda bişey söyleyeceğim, normal şartlarda Hoca kârdaydı, yani çünkü hocanın…. Sen yalnızsın di mi?

Arda Turan: Yalnızım yalnızım, hoca kârdaydı di mi?

Seçil Erzan: Hı hı… Hı hı…

Arda Turan: E hocanın da krediler çıkmış. O adamcağız da oradan darmadağın.

Seçil Erzan: …. yolu kapatıyorlar öyle. Onları da tek tek çıkaracağım.

‘HAKAN ABİNİN HABERİ YOK MUYDU HİÇBİR ŞEYDEN?'

Arda Turan: Peki bir şey diyeceğim. Bu Hakan abi. Hakan Ateş bunu duydu bugün, Mehmet Aydoğdu duydu. Bunların hiç haberi yok muydu hiçbir şeyden ya.

Seçil Erzan: Yok. Mahvedecekler beni onlar. Ama ne yaparlar…

Arda Turan: Sen, sen bankayı falan düşünme Seçil. Sen, şu anda biz, yani biz yani seni, insanları savcılığa vermesinler diye tutuyoruz herkesi. Ya seni, sen bize doğruları söyle ki bi bir çözüm yoluna gidip bu işi bir an önce toparlayalım. Yoksa savcılık bilmem ne biri bin para olur yani bu işin, yok yıllatca yatarsın.

Seçil Erzan: Ay Arda… Ama zaten banka öyle bişeyi yapar ki…

Garsonluk Yapan Muhasebe Mezunu Acı Gerçeği Açıkladı: ''Enflasyonla Yine Kandırılıyoruz'' Garsonluk Yapan Muhasebe Mezunu Acı Gerçeği Açıkladı: ''Enflasyonla Yine Kandırılıyoruz''

Arda Turan: Sen bana şunu söyle, bu Bülent bilmem ne varmış, İbrahim beyden almışsın. Onlar var. Yakın çevrem diyorsun.

Seçil Erzan: Hepsi içinde hepsi içinde. Maksimum o kadar.

Arda Turan: Ben sana bişey daha soracağım. Bu Süleyman Amca kim abi.

Seçil Erzan: Süleyman amca benim Florya’dan müşterimdi.

Arda Turan: Bak Süleyman Amca var, Barış Tari var Malatyalı.

Seçil Erzan: Bak Süleyman Amca… Süleyman Amca… Süleyman a… Barış Tari aldı parasını ya

Arda Turan: Onlar da fazla mı aldı?

Seçil Erzan: Yok… O fazla almadı, tam ana parasını aldı. Süleyman Amca fazla aldı.

'BİZİ NİYE ÇEKTİN BURAYA?'

Arda Turan: Atilla Baltaş?

Seçil Erzan: O o adamcağız ana parasının yarısını dörtte üçünü falan almıştır.

Arda Turan: Peki bunlar sistemden çıktılar mı şu anda? Sistemdeler miydi?

Seçil Erzan: Çıktılar.

Arda Turan: Seçil benim merak ettiğim sen bu işe neden girdin abi, bizi niye çektin buraya?

Seçil Erzan: Ne bileyim Arda ya… Bilmiyorum inan şu an hiçbir şey bilmiyorum. Ben hiçbir şey… Böyle saçma sapan bir durum oldu.

Arda Turan: Benim merak ettiğim peki, bu fon yalan mıydı her şey.

Seçil Erzan: Ya ben baştan kendi kendime bir şeyler kurmaya çalıştım da ilerlemedi, ondan sonra osu busu gitti…

Arda Turan: Hayır, bir yerlerde bu paranın bi kısmı battı mı? Onu sormaya çalışıyorum. Yani bize, bana biz seni arıyoruz, anlatmıyorsun. Anlat ki Seçilcim yardımcı olalım. Yav Seçil şunu anlamıyorsun, 10 sene yatacağın, 10 sene yatacağın yerde 5 sene, 5 sene yatacağın yerde 3 sene yatarsın, 3 sene yatacağın yerde 1 sene yatarsın. Anladın mı?

Seçil Erzan: …. zaten. Anlatayım ben şu an onları kesinlikle şey yapamıyorum, yapamayacağım yani bugün de yapamadım. Anlatmak için…

Arda Turan: Seçil ben sana hala yardımcı olmaya çalışıyorum bak. Benim 2 evladımın çoluğumun çocuğumun rızkını verdik. Hayatımız boyunca çalıştık tırnaklarımızla. Bakıyoruz 100 kişi. Sana defalarca anlattım.

Seçil Erzan: 100 kişi yok, 100 kişi falan yok. Ben bunu zaten…

Arda Turan: Seçil ya sen bunu benim paramı alıp başkasına mı götürdün Seçil ya?

Seçil Erzan: Yani, arada öyle oldu.

Arda Turan: Yani biz senin annen için dua ettik ya.

Seçil Erzan: (Yanında olan başka bir şahsa hitaben) … konuşuyorum, konuşuyorum, telefondayım.

‘BİZİM BÜTÜN PARALARIMIZ GİTTİ Mİ YANİ ŞU ANDA?'

Arda Turan: Bişey diycem, bişey diycem Seçil. Şimdi biz bu işi nasıl çözebiliriz? Bize bi yol göster. Bu yani bu paraların birinde olma ihtimali falan böyle şeyler var mı?

Seçil Erzan: Yok yok yok birinde yani bu paralardan dediğim gibi yani kesinlikle yok.

Arda Turan: Bizim bütün paralarımız gitti mi yani şu anda?

Seçil Erzan: Efendim?

Arda Turan: Bizim paralarımızın hepsi gitti mi?

Seçil Erzan: Ya sizin paralarınızı Arda banka ödemek zorunda. Öder. Yani kapatacak bu işi. Ödeyecek zaten. Ödemek zorunda yani.

Arda Turan: Nasıl ödeyecek abi?

Seçil Erzan: Banka, bu işi duyulmasın diye kapatacak.

Arda Turan: Seçil zaten biz bu paraları Denizbank’a getirdik fona. Sen ilk başta fon bile söylemedin.

Seçil Erzan: Aynen. Benim orda, benim orda imzam olduğu için sizin garantiniz o. Banka her koşulda ödemek zorunda.

'GÖZÜMÜN İÇİNE BAKA BAKA NASIL DEDİN BUNU?'

Arda Turan: Seçilcim biz banka, banka bi banka müdürünün ne kadarlık imzasına karşılık verebilir ki? Ama ben sana Seçil ben sana ilk gün getirdiğimde ben sana hesabına getirmedim mi parayı? Sen yoo sonra Arda fon var, Ardacım hiç sıfır risk demedin mi Seçil bana ya?

Seçil Erzan: Dedim dedim.

Arda Turan: Sonra bana sana evrak vereceğim… Olur mu ya, Denizbank’ta Fatih Hoca da yapıyor, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu bunların hepsi daha önce bunları yaptı demedin mi Seçilcim ya? Ben sana yalvarmadım mı, bak aman bi risk olmasın. Yanlış yunluş iş yapmayalım. Bizde olmaz bu işler demedin mi Seçilcim ya. Sana 15-20 gün önce de geldim Seçil, varsa bi sıkıntı kurtaralım seni. Sana yardımcı olalım, var mı bir şeye ihtiyacın diye evine geldim ya… Neler… Gözümün içine baka baka nasıl dedin bunu? Bu ISIN kodları ne peki?

Seçil Erzan: Onlar doğru değil.

Arda Turan: Onları kendi kafandan mı uydurdun?

Seçil Erzan: Bir kısmı doğru, bir kısmı doğru değil.

'KİM FAZLA ALDI'

Arda Turan: Ya bunu neden yapıyorsun mesela. Neden yaptın? Günlerce, Seçil beni 4 ay oyaladın ya. 4 ay. Sana, kibarlığımdan uzaklaşmamak için, yardımcı olabilmek için… Annen hastaydı. Ya diyorum Seçilcim bir şeye ihtiyacın var mı? Doktor bulalım, bilmem ne bulalım. Bunları hiç düşünmedin mi ya? Bak o kadar insanlar mağdur oldu ki… Neden yaptın bunu yani… Bu işten… Ben şunu anlamıyorum Seçil. 20 milyon dolar para.

Seçil Erzan: Bu işten benim kârım da yok.

Arda Turan: E peki 20 milyon dolar para da yok. Kim fazla aldı? Bi Semih Kaya aldı diyorsun, bi Fırat aldı diyosun. Fırat mı Fazıl mı? E şimdi başka kim aldı Seçilim fazla parayı?

Seçil Erzan: Arda bunların hepsini işte çıkaracağım kim ne aldı yani… Aklımdan inan ezbere bilmiyorum şu anda.

Arda Turan: Ben şunu sana söylemeye çalışıyorum. Şunu söylemeye çalışıyorum. Şimdi 15 kişi zararda. Sen bana 2 kişi söylüyorsun. Şimdi böyle söyleyince hikaye oturmuyor yerine.

Seçil Erzan: Doğru söylüyorsun, doğru söylüyorsun. İşte o fazla para alanları çıkaracağım ben. Şeye de gitti işte… o…

Arda Turan: Hayır, mesela kim fazla aldı onu sormaya çalışıyorum sana.

Seçil Erzan: Çıkaracağım hepsini. Ya hatırlamıyorum Arda gerçekten şu anda hatırlamıyorum, kim ne verdiğini. Beynim dondu.

Arda Turan: Ya Seçilcim bizim hayatımız bitmiş, senin hatırlamıyorum, bu kadar basit mi? Sende hiç bir makul olma, bir utanma hali olmayacak mı? Demeyecek misin ki Arda bu, aldılar, parayı bunlar aldı. Para buraya kayboldu demeyecek misin?

Seçil Erzan: Arda… Şu anda kimin ne aldığını… Yani utanmaz olur muyum? Utancımdan konuşamıyorum zaten.

‘BANKA BÜTÜN PARANIZI ÖDER...'

Arda Turan: Ya bizden bu parayı almak için kaç kere aradın bizi, günlerce aylarca Seçil ya. Ya çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını aldın ya. Şimdi sen bana söyle. Bizim çözümümüz ne?

Seçil Erzan: Şimdi şöyle ben detaylı…

Arda Turan: Benim şimdi, benim şimdi 20 bin dolarım kaldı. Benim borçlarımı ben sana saydım. Hepsini, borçlarımı biliyorsun. Sende kredim var. Ne yapacağım ben?

Seçil Erzan: Şimdi bi kere onların hepsini bankanın ödeyeceğini biliyorum ben, yani öder. Öyle olması için muhtemelen şey yapacaklar, yani bu konu kapansın, duyulmasın, bankanın itibarı diye. Eee, ben liste çıkaracağım. Sana söyleyeceğim şu şu kadar, bu bu kadar diye. Kim ne aldı onları çıkaracağım. Siz yarın akşam mı toplantı yapacaksınız?

Arda Turan: Biz sabah toplantı yapacağız. Senin bu listeyi bu akşam çıkarman lazım, sabah 6’ya kadar.

Seçil Erzan: Bu akşam… aklım durdu… yani siz kaçta gireceksiniz toplantıya?

Arda Turan: Biz sabah 9’da 10’da çıkartacağız. Kim varsa benim bu listeyi bilmem lazım.

Seçil Erzan: Benim 9’da 10’da çıkarmam uygun mu?

Arda Turan: Hayır uygun değil. Biz… Geç.. Bizim 9’da, 10’da… Biz o saatte…

'HAKAN ATEŞ'İ ARAYACAĞIZ...'

Seçil Erzan: Ama Arda ben şu saatte şu anda yani hatırlamıyorum. Çok şey yapmam lazım. Toparlayayım. Yanlış… yani sana net listeyi her şeyi atarım sana. Ya sabah 9’da 10’da atayım. Kaçta olacaksınız?

Arda Turan: Seçilcim biz sabah 8’de Hakan Ateş’i arayacağız. Yarım saat sonra da buluşacağız. Benim 6’da 7’de bu listeyi elimde olmam lazım. ya Seçil bu duruma gelmişsin. Senden liste istiyoruz. Bize dünya… 20 milyon dolar…

Seçil Erzan: Hayır ben listeyi tabii ki de veriyorum Arda. Yanlış bir şey söylemek istemiyorum.

Arda Turan: 20 milyon dolar, 20 milyon dolar vermişsiz sana. Sana bizim… Sana bizim iyilikten başka neyimiz dokundu ya…

Seçil Erzan: Tabii ki öyle. Tamam ben sabah eee… O zaman yedi yedibuçuk gibi listeyi çıkarayım göndereyim sana. Sağlam.

Arda Turan: Ama Seçil tam gönder. O ee kim varsa. O sizin ailenizde, Nazlı’nın yanındaki akrabalarında, kim varsa.

Seçil Erzan: Hı hı…

Arda Turan: Bana eksik biriyle gelme. Çünkü biz oraya mücadele etmeye gidicez. Adama anlatacaz durumu. Denizbank formasıyla Seçil bize bunları yaptı diyeceğiz.

'HAKAN ATEŞ' KİM KİM GİDECEKLER?'

Seçil Erzan: Siz sekiz buçukta Hakan Ateş’le mi buluşacaksınız?

Arda Turan: Evet…

Seçil Erzan: Kim kim?

Arda Turan: Ben, Emre Belözoğlu, Fatih Hoca. Yani benim oraya gitmem lazım elimde bir şeyle. Bize bunları, bunları… bak bunlar bunlar… bu kadar paramız var. Böyle böyle mağduruz Hakan abi. Biz Denizbank’a inanıp geldik. Bizim mağduriyetimizi gider, bu olay kapansın, basına yansımadan diye. Çünkü eğer sen listeyi vermezsen, adamlar bu mağduriyeti kabul etmezse herkes savcılığa gidecek. 1 saat sonra tutuklanırsın. Herkesi biz tutuyoruz. O Nazlıları aradık. Orayı aradık. Senin akrabalarını aradık. Durun bir sakin olun konuşalım diye. Sen önce listeyi vereceksin, anladın mı? Ondan sonra. Ondan sonra biz bi konuşacağız. Bu basına oraya buraya çıkmasın diye. Denizbank’ın güvenirliği ne olacak o zaman?

Seçil Erzan: Değil mi? O yüzden erkenden liste çıkarmam lazım.

Arda Turan: O… ya Seçilcim… o akrabalarına, o Nazlılara, onlara falan ne yapmışsın ya…

Seçil Erzan: Arda, baştan alındı, sonra tekrar verildi, fazla verildi, eksik verildi, her şey birbirine girdi. İşte onların hepsini şey çıkarmam lazım.

Arda Turan: Seçil, sabah 8 olmasın. 6’ya kadar o listeyi bize gönder.

Seçil Erzan: Arda 7-8… yani 8… 7’de göndereyim. Yedi yedi buçukta adam akıllı düşüneyim. Şu anda gerçekten yanlış şeyler yazıcak bilmiyorum… aklım almıyor.

Arda Turan: Şimdi sen bana son kez şunu teyit et. Burda kaç kişi var aklında, tahmini. 25 kişi mi?

Seçil Erzan: Bir dakika dur…

Arda Turan: Nur Abla var, Terim var.

Seçil Erzan: Yazıyorum dur şimdi

Arda Turan: Mert var.

‘Bİ SAYSANA BANA İSİMLERİ...'

Seçil Erzan: Yazdım. Şimdi… ee… 18-19-20-21-22-23… yazdım.

Arda Turan: Tanın var, Tanın’la Merve var.

(Üçüncü şahsın sesi duyuluyor): Saysın isimleri

Arda Turan: Bi saysana bana isimleri.

Seçil Erzan: Ayhan, Semih, Selçuk, Arda, Muslera, emre Çolak, emre Belözoğlu, Fırat Mert, Nur, Terim, Fulya, Hoca, Tanın… eee Nilgün Nazlı Ömer, Cüneyt, Erkan, Bülent, İbrahim, Nuray…

Arda Turan: Bu kadar mı?

Seçil Erzan: Bu kadar. Bu kadar.

Arda Turan: O Florya’daki adam vardı son parasını almayan.O seni aramıyor mu? Batmanlı

Seçil Erzan: Ha pardon o yok… Maksimum 25 tane. Bir kişi de hatırlamadığım var mı? Yok.

Arda Turan: Peki üç aşağı beş yukarı ne kadar var zarar?

Seçil Erzan: Bak şimdi, Ayhan fazla aldı.

Arda Turan: Ayhan kim?

Seçil Erzan: Ayhan Akman girmişti geçen sene. O fazla fazla aldı. O fazlası mesela… Semih fazla aldı… Eeee… fazla aldı… Ya bi de hesap da çıkarmak lazım Arda. Mesela Tanın diyor ki ben eksideyim diyor ama bence değil yani.

HESABI ARDA TURAN YAPIYOR

Arda Turan: Tanın mı?

Seçil Erzan: Yani işte benim onları bir toparlamam lazım nedir ne değildir diye…

Arda Turan: Sen bana tahmini zararı söylesene.

Seçil Erzan: Arda onu yarın söyleyeyim mi net bi şekilde.

Arda Turan: Hayır hayır Seçil, bu şimdi artık senin zamanın değil. Artık bizim zamanımız. Ben sana soru soracağım kibarca, sen de bana kibarca… Ben sana demiyorum ki şu kadar, şu kadar demiyorum, demiyorum ki sana otuz milyon dört yüz kırkbeş bin Euro. Tahmini ne kadardır diyorum.

Seçil Erzan: İşte onu tam şimdi kimin ne olduğunu inan kafamda bilmiyorum ki.

Arda Turan: Ya ben sana sayayım. Ben zaten sayıyorum. Yedi buçuk bende, dört buçuk Emre’de.

Seçil Erzan: Şey mi? Çolak’ı mı diyorsun?

Arda Turan: Hayır Belözoğlu’nu diyorum. Dört iki yüz, üç iki yüz onlar. Yedi dörtyüz. Bana yedibuçuk desen onbeş.

Seçil Erzan: Onbeş.

Arda Turan: Muslera beşyüz mü?

Seçil Erzan: Beşyüz.

Arda Turan: Selçuk üç ikiyüz.

Seçil Erzan: Yok Selçuk üç ikiyüzden az.

Arda Turan: Niye?

Seçil Erzan: Selçuk bir üçyüzelli aldı, bir altıyüzelli aldı Selçuk.

Arda Turan: Ne zaman aldı?

Seçil Erzan: Çok önceden almıştı. Bir kere bir aldı, bir kere üçyüzelli aldı, bir kere de üçyüz aldı. Üç ikiyüzden bir altıyüz elli çıkınca bir altıyüz kalıyor de mi?

Arda Turan: Bir altı yüz. E burda en çok mağdur benim.

Seçil Erzan: Tabii sensin. En çok sen girdin çıktın çünkü.

Arda Turan: Ya ne istediysen getirdim sana ya.

Editör: Ahmet Kacır