Selamlar güzel halkım.
(balkon konuşması yapacakmış gibi hissediyorum böyle giriş yapınca)
Sayın halkım,
Palu ailesiyle ilgili konuyu biraz takip ettim. Anladığım kadarıyla bir deli kuyuya bir taş atmış ve kırk akıllı çıkaramamış gibi bir durum. Kimin ne yaptığı belli değil. Ailenin hepsi akıl hastası olamayacağına göre iki ihtimal var.
1-Enişte tam bir beş harfli. (Yani şimdi üç harfli diyoruz ya şeylere, beş harfli o şeylerin kötü niyetlilerinin babası olan‘iblis’ oluyor.)
Bir aileyi sömürmüş, kendi hasta dünyasına ve korkunç planlarına herkesi ortak etmiş, üstelik de bunları nasıl yaptıysa hiç kimse enişteyi ele vermiyor, neredeyse hepsi gönüllü köle. (Bu çağda böyle şeyler var mı yahu? Biz hiç bilmiyoruz bu celladına âşık olma durumunu. Palu ailesini görünce şok olmamız da ondan sanırım!
2-Gelin Evi adında bir program var televizyonda. Yeni gelinlerin bütün evini didikleyen çokbilmiş gelinlerin yatak odası da dâhil her şeyin fiyatı soruluyor, evler yarıştırılıyor gibi görülen programda seviyeye adına hiçbir şeye rastlamak mümkün değil.
Yatak odanı kaça aldın?
Avize uymamış!
Örtü neden mavi?
Bu soru ve rahatsız eden yorumlarla muhabbet evin her köşesinde devam ediyor. BütünTürkiye gelinimizin yatak odasını görüyor, gelinin çeyizleri didik didik ediliyor! (Mahremiyetin dili olsa imdaaatt diye bağırdığını duyardık kesin!)
Şüphesiz insanların gönüllü tercihleri bu duruma düşmek? Peki, ama neden? İşte asıl toplum Bilimcilerin inmesi gereken nokta burası.
3- Cami cemaatinin, camii içinde kültürfizik hareketleri yaptığı bir videoya denk geldim. Neden bilmem hemen çocukluğuma gittim bu haberi izleyince.
12 yaşlarındaydım. Ramazan ayıydı. Arkadaşımla yakınımızdaki camiye mukabele dinlemeye gitmiştik. Bir saat erken geldiğimiz için cami boştu. Çocukluk bu ya, sütunlara yaslanıp körebe oldum, arkadaşım başka sütunlara saklandı. Minbere oturduk. Hoca rolü oynadık. (Buraya kadar normal. Buradan sonra biraz çıldırdık.)
Çimenlerde yuvarlanır gibi boydan boya yuvarlandık defalarca. Karnımız ağrıyana kadar güldük.
O akşam bir tv programında cami adabı anlatıldı. Gece boyu tövbe ettim. Günlerce üzüldüm.
Şimdi bazı durumları iyi okumak gerekir. Belki çok yönlü okumak gerekir. Cami’deki amcalar kültürfizik hareketleri yapıyor camide aerobik değil!
İnsanların kondisyonlarına dikkat etmesi ve toplumsal birliği kenetlemek için güzel bir uygulama fakat cami içinde olması ne derece doğru?
Ayasofya’da yapılan dans gösterisine tepki gösterip bu türlü faaliyetleri normal olarak bakmak ne derece doğru?
4-Uğur Dündar provakatif bir modaratördür. Konuklarını deşmeyi iyi bilir. Metin Akpınar ise çizgi ötesine geçti maalesef. (Çizgi ötesi derken ülkenin şu anki işleyişine göre.)
Sonuç olarak ne o sözler söylenseydi ne de işi mesleği ne olursa olsun o yaşta bir adama yargı yolunun açılsaydı… Karşılıklı çay içmek ve el sıkışmak suretiyle buzlar eritilebilirdi. (Eğer seçim zamanı olmasaydı, eğer iktidarların ayakta kalması için düşmana ihtiyaçları olmasaydı.)
Gudubet Haksever