Bir Yaşam Düşünün Ön Yargılardan Uzak
Bir hayat düşünün ki insanlar önyargılardan uzak, herkes birbiriyle dostça kucaklaşıyor. Kainatın güzelliklerini renk renk paylaşan, yaradılanı Yaradandan ötürü seven, herkesi olduğu gibi kabul eden, tüm mahlukata karşı saygılı, bir o kadar da merhametli.
Biliyoruz ki, şu dünya çeşit çeşit yaşamları barındırır. Kaderin bir cilvesi olacak ki, insanların bazıları hayatın tatlı ve mutlu merdivenlerinden en üst mertebelere çıkar. Bu kredilerini bir gurur balonu gibi üfleyip şişirir ve bu balonun dışına çıkmazlar, çevreye bigane yaşarlar, onlar toktur açın halini bilmezler.
Bilmezler ki "Balonların gururu-ömrü iğneleri görünceye kadardır."
Aslında zenginiyle fakiriyle hepimiz şu kısa ama çetin hayatta gurur balonlarımızı söndüren pek çok olay yaşıyoruz. Hastalıklar, musibetler ve ölüm; ölümü öldüremeyiz o kadar da aciziz işte, bu acziyet bize öyle bir ders verir ki gurur balonumuzu söndürüverir.
Ve yine hayatımızdaki cilvelerden biri de tenkit, "en iyisini ben bilirim" saplantısı; tenkit kolay birşey, hiç birşey yapamasan tenkit edersin. İster bizi ilgilendirsin ister ilgilendirmesin, eleştiririz. "Haydi kolaysa gel sen yap, fikir üret" dendiğinde ortada kimse kalmaz..!
Neden diyemeyiz, herkes kamet-i kıymetince techiz edilmiştir ve ona göre yaşar, neden hoşgörülü olamıyoruz? Neden bardağın boş tarafını görüp dolu tarafını görmeyiz? Halbuki eleştirirken de yıkıcı değil yapıcı olabilmeliyiz.
İnsanların yaşantısına, düşüncesine saygı duymalıyız. O halde biz iyiye-güzele talip olmalı ve"Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır" sözünü dikkate alarak yaşama ve yaşayanlara saygılı olmalıyız...!
Nuray Ayhan