Çiftçiler üretim yapabilmek için borçlanmak zorunda kalıyor. İsrail’in iki katından daha fazla büyüklükte tarım alanı ipotek altında. İpotekli alan sahibi kişi başına düşen tarım arazisi büyüklüğü ise 18,9 dekarı buluyor.
Üretmek için borçlanan çiftçilerin tarlaları ipotek altında. Mazot, gübre, ilaç, yem gibi tarımsal girdilerin fiyatları dövizdeki artışa bağlı olarak sürekli yükseliyor.
Tarımsal destekler ise girdi maliyetlerindeki artışın gerisinde kalıyor.
Çiftçiler girdi fiyatlarındaki bu artış nedeniyle maliyetleri karşılayamadıkları için borçlanmak zorunda kalıyor. Borcunu ödeyemeyen çiftçilerin toprakları ise el değiştiriyor.
Üreticiler, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü borçlu, ipotek altında ve endişeli karşılıyor. Birçok üründe hasat başlamasına rağmen hala daha alım fiyatı açıklanmadı. Buğdayda üretici bölgelerinde sulu alanlarda kilogram maliyeti 11 lirayı aşarken, kıraç alanlarda 10 lira 87 kuruş olarak hesaplandı. Üretici bu maliyetler karşısında, kilogram fiyatı olarak 15 liranın üzerinde bir alım fiyatı bekliyor. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın buğday için ton başına 11 lira fiyat belirlemesi ve ek olarak 2 lira prim desteği sağlayarak toplamda 13 lira olarak uygulanacağı iddia ediliyor.
Üretim maliyetlerinin karşılamayan alım fiyatları konuşulurken maliyetlerini karşılamak için tarlasına ipotek koyduran üretici adeta borç kıskancına alındı. Çiftçilerin yüzde 92,5’nin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek bulunuyor. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın verilerine göre tapusu üzerine ipotek konulan tarım arazisi sahibi sayısı Ekim 2023’te 2 milyon 230 bin 758 kişi oldu. İpoteklerin yüzde 72,9’unu bankalar tarafından konuldu. Tapusu üzerine bankalar tarafından ipotek konulan tarım arazisi sahibi 1 milyon 626 bin 289 kişi bulunuyor.
İSRAİL’İN İKİ KATI
2019 yılında 2,9 milyon olan ipotekli tarım alanı parsel sayısı 300 bin artarak 3,2 milyona ulaştı. İpotekli tarım alanı ise 42 milyon 360 bin 880 dekarı buldu. Bu büyüklük toplam karasal alanı 20 milyon 330 bin dekar olan İsrail’in iki katından daha fazla bir alanı ifade ediyor.
İpotekli alan sahibi başına düşen tarım arazisi büyüklüğü ise 18,9 dekarı buluyor.
BİR YILDA YÜZDE 64 ARTTI
BirGün'den Havva Gümüşkaya'nın haberine göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2024 Mart ayı verilerine göre, 2004 yılında tarım kesiminin bankalara olan borcu 5,3 milyar liradan 651,6 milyar liraya fırladı. Bu borcun 222,5 milyar TL’sini kısa vadeli krediler oluşturdu. Çiftçilerin bankalara olan borçları bir yılda yüzde 64,7, son 20 yılda ise 122 kat arttı.
***
Tarım sürdürülebilir olmaktan çıktı
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu, yaptığı açıklamada tarımın sürdürülebilir olmaktan çıktığını söyledi. Bakıroğlu, çiftçinin ürettiğinin karşılığını alamadığını belirterek “Çiftçinin ürettiğinin karşılığını alamadığını, çiftçinin borç batağında olduğunu ve tarım sektörünün borcunun 700 milyar lirayı aştığını sık sık dile getiriyoruz. Tarımsal faaliyet geliri az, zor ve meşakkatli bir uğraştır. Para kazanamayan çiftçi üretim yapmak için bankalardan ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi çekerek tarımsal faaliyetine devam ediyor. Borçlar yüzünden tarım ve hayvancılık sürdürebilir olmaktan çıkmıştır. Tarım alanları ipotekli hale gelmiştir. Tüm dünya için tarım stratejik öneme sahiptir. Gıda güvencesi ve güvenliği her vatandaşın temel hakkı olarak önümüze çıkmaktadır. Tarımsal ürünlerin yani gıdanın erişilebilir kaliteli ve ucuz olması için temel kural desteklemedir. Maalesef tarımsal desteklemelerin bütçe içindeki payı her yıl azalmaktadır. Tabi bu kadar borç olunca ipotekli tarım alanları da ciddi rakamlara ulaştı” ifadelerini kullandı.