Depremin vurduğu Hatay’da 1 ve 4 yaşındaki iki kardeşin, prefabrik evdeki kaçak elektrikten çıkan yangında can vermesi Türkiye’yi sarstı. Korkunç olay, afetzedelerin elektrik, su gibi temel ihtiyaçlarının bile unutulduğunu en acı şekilde hatırlattı. 11 ay geçmesine rağmen önlem alınmaması tepki çekti. Başka acılar yaşanmadan acil eksiklerin giderilmesi gerektiği belirtildi.
Kahramanmaraş’ta 50 bin insanın ölümüne yol açan felaketin üstünden 11 ay geçti. Ancak afetzedelerin mağduriyetleri giderilemedi. Yıkımın ilk döneminde çadırla başlayan barınma sorunu sonraki süreçte de devam etti. Hatay Depremzede Derneği, ortak yaşam alanlarında su ve elektrik sorunlarının yaşandığını kaydetti. ‘Konteynerlerde hava koşullarından kaynaklı yangınlar, çökmeler arttı. Kalıcı konutlara geçmek istiyoruz’ denildi.
AİLE ELEKTRİK SAATİNE BAŞVURDU AMA CEVAP GELMEDİ
Bu açıklamalardan sonra kahreden haber Samandağ’dan geldi. Prefabrik evde elektrik kablosundan çıkan yangında İsacan (4) ile kardeşi Doğa Hüzmeli (1) hayatını kaybetti. Ailenin elektrik saati takılması için yaptığı başvuruların karşılıksız kaldığı ileri sürüldü. Acı olayın ardından ‘Benzer tehlikeyle burun buruna daha kaç aile var?’ sorusu gündeme geldi. Kalıcı konut sorununun çözülmesi için çalışmaların hızlandırılması çağrıları yapıldı.
DEPREMZEDE KADERİNE TERK EDİLMİŞ HALDE
ÖZGÜR ÖZEL: 11 aydır kaderine terk edilen, vaatlere rağmen barınma sorunu çözülmeyen yüzbinlerce insanımız, konteyner kentlerde, prefabrik evlerde hayata tutunmaya çalışıyor.
AHMET DAVUTOĞLU: Türkiye, ihmallerden kaynaklı felaketlerle anılan bir ülke olmamalı. Depremler için gerekli hazırlıkları yapmadınız. En azından deprem sonrasına ihmal bırakmayın.
TEMEL KARAMOLLAOĞLU: Afetlere hazırlık yapmayan iktidar, felaketlerin ardından da üstüne düşeni yapmadı. Hatay’daki elim hadise araştırılıp benzerlerinin yaşanmaması için önlem alınmalı.
Karar'ın manşetinde yer alan habere göre, Maraş merkezli 6 Şubat depremlerde 11 ilde yıkım oluştu, 50 binde fazla vatandaş öldü, 100 binden fazlası ise yaralandı. 6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne bir ay kalmasına rağmen tabut binalara ilişkin 11 ayda açılan onlarca davada kamunun sorumluluğu es geçildi. Yıkılan binalara ilişkin sorumluluğu bulunan 2 bin 622 şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. 259 kişi tutuklandı, 946 şüpheli hakkında adli kontrol kararı alındı. 190 iddianame hazırlandı, bunlardan 154’ü kabul edilerek davaya dönüştü. Bu davalarda 126’ü tutuklu olmak üzere 461 sanık yargılanıyor. 36 iddianame ise değerlendirme aşamasında. Ancak bugüne kadar yürütülen soruşturmalar neticesinde herhangi bir kamu görevlisi sanık sıfatıyla mahkeme önüne çıkarılamadı. Adıyaman’daki İsias Otel, Maraş’taki Ezgi Apartmanı ve Sait Bey Apartmanı gibi simge davalarda denetim görevini eksik yapan kamu görevlilerine ‘tali kusur’ verilirken İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi.
EV YIKILDI PEREFABRİK EV YANDI
Depremlere ilişkin ‘devlet sorumlu tutulmazken’ barınma başta olmak üzere bütün sorunların yerinde durması başka bir afete neden oluyor. Çadırda yaşayanların hijyen sorunu bir taraftan ısınma ve gıdaya ulaşım da hala problem. Bütün bunların yanında son yaşanan olay ihmal afetinin de bölgede can aldığı ortaya çıktı. Zeynep Hüzmeli’nin Sutaşı Mahallesi’ndeki evinin bahçesine yaptığı 3 çocuğuyla kaldığı prefabrik evde yangın çıktı. Evden 1 yaşındaki kızı Duru ile çıkmayı başaran Hüzmeli’nin ihbarı üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Yangında İsacan (4) ve kardeşi Doğa’nın (1) yaşamını yitirdiği belirlendi. İki ay öncesine kadar çadırda kalan ailenin havaların soğumasıyla kendi imkanlarıyla sac levhalarla bu prefabrik evi yaptıkları belirtildi.
SAYAÇ ÇOCUKLAR ÖLDÜKTEN SONRA TAKILDI
Prefabrik evde 2 çocuğun yanarak ölümünün ardından ortaya çıkan dram ve ihmal yürek sızlattı. Yangının eve çekilen kaçak elektrikten çıktığı belirtildi. Yangından önce ailenin defalarca elektrik saati takılması için başvuru yapmasına rağmen, elektrik saatinin 2 çocuk öldükten sonra takılması ise ihmali gözler önüne serdi. Ölen çocukların deprem korkusuyla masa altına saklandığı ve korkudan dışarı çıkmadığı ifade ediliyor. Sağ kurtulan çocuğu ise etraftan yetişenlerin kurtardığı aktarıldı.
DENETİM İÇİN DAHA KAÇ ÇOCUK ÖLECEK
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara ise Samandağ’da prefabrik evde elektrikten kaynaklı çıkan yangın sonucu iki çocuğun yaşamını yitirmesine tepki gösterdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ı eleştiren Kara “Her gün elektrik kaynaklı yeni bir yangın haberi olurken Sayın Bakan nerededir? Ne dağıtım şirketleri ne de kamu görevlileri üzerine sorumluluk alıyor. Güvenlik önlemlerinin alınabilmesi için, kaçak akım olup olmadığını kontrol etmek için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor. Yetersiz çalışmalar, tedbirsizlik ve ihmal yüzünden biz can vermeye devam ediyoruz. Çok temel sorunları dahi çözmeyerek depremden kurtulanlara Hatay’da yaşanacak bir hayat bırakmadılar. Buradaki depremzedeler, iktidarın öncelikleri arasında değil” dedi.
DEPREM BÖLGELERİNDE YAŞANAN DRAM TAM DA BU
Prefabrik evde elektrik sayacının takılmaması üzerine çıkan yangında iki çocuğun feci şekilde can vermesine muhalefet liderleri sert tepki gösterdi.
ÖZGÜR ÖZEL: Tayyip Erdoğan muhalefete hakaretler edip aday tanıtırken, deprem bölgelerinde yaşanan dram tam da bu. 11 aydır kaderine terk edilen, vaatlere rağmen barınma sorunu çözülmeyen yüzbinlerce insanımız, çadırlarda, konteyner kentlerde, prefabrik evlerde hayata tutunmaya çalışıyor. İktidar unutsa da biz unutmayacağız, susmayacağız. Deprem bölgelerindeki vatandaşlarımızın insanca, onurlu yaşama hakkına sahip çıkacağız.
AHMET DAVUTOĞLU: Yaşanan yangının, ihmal sebebiyle olduğu iddiaları gündeme geliyor. Yetkililere sesleniyorum; Türkiye, ihmallerden kaynaklı felaketler ile anılan bir ülke olmamalı! Daha fazla İsacan ve Doğa gibi yavrularımız, hayatlarından kopmamalı. Depremler için gerekli hazırlıkları yapmadınız. En azından, deprem sonrasına ihmal bırakmayın. İddia edilen ihmalin sebebi olan sorumluların, peşini bırakmayacağız.
TEMEL KARAMOLLAOĞLU: Yaşanabilecek afetlere karşı hiçbir hazırlık yapmayan iktidar, cereyan eden felaketlerin ardından da üstüne düşeni yapmamıştır. Depremin üstünden 11 aydan fazla süre geçmesine rağmen, depremzedelerin hayatına dokunacak dişe dokunur hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Devlet, toplumsal acıları dindiren ve insanının dertlerine çözüm üretebilendir. Yüreğimizi yakan bu elim hadisenin detaylıca araştırılması ve benzerlerinin yaşanmaması adına depremzedelerin artık kalıcı konutlara bir an önce kavuşturulması en hayati konudur.