Mülakat Mağdurları Çaresiz: Çalacak Kapımız Yok: ‘Mülakat Puanı’ Bahanesiyle Elenen Binlerce Mağdur Mülakat Mağdurları Çaresiz: Çalacak Kapımız Yok: ‘Mülakat Puanı’ Bahanesiyle Elenen Binlerce Mağdur

Para için bebekleri ölüme sürükleyerek Türkiye’nin kanını donduran ‘Yenidoğan’ davasında çete liderinin itirafları dehşete düşürdü. ‘Kendimi insan olarak görmüyorum’ diyen Fırat Sarı, usulsüzlük yaptıklarını söyledi. Hastanelerin yapılanma içindeki yerine de dikkat çeken çete lideri ‘Hastane yönetimleri beni sıkıştırırdı. Daha fazla hasta yatırmak istiyorlardı. Ben de hasta sayısını arttırıyordum’ dedi.

Yenidoğan Çetesi’ davasının altıncı gününde savunma yapan örgüt lideri Dr. Fırat Sarı, “Bu davada hakları gasp edilen çok insan var. Kendimi insan olarak görmüyorum” dedi. Bu yapıyı keşfetmediğini, kendisine teklif geldiğini öne süren Sarı, örgütten ayrıldıktan sonra devletle ilişkili olduğunu ifade etti. Sarı ayrıca, “Hastanelerde tek muhatabımız hastane yöneticileriydi” dedi.

ÇETE LİDERİ ANLATTI SALON BUZ KESTİ

SGK'dan vurgun yapmak için 19 özel hastanenin yenidoğan servisinde en az 10 bebeği ölüme sürükleyen Yenidoğan Çetesi'nin davasında çete lideri Fırat Sarı için dün hesap günüydü. Hakim karşısında savunma yapan Sarı'nın anlattıkları dehşete düşürdü. Daha çok para kazanmak için usulsüzlük yaptıklarını itiraf eden Sarı'nın 'Reyap Hastanesi’nde iyi çalıştım. Başka hastanelerden teklif aldım. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler. Hastane yönetimleri beni sıkıştırırdı. Daha fazla hasta yatırmak istiyorlardı. Ben de hasta sayısını arttırıyordum. Nihayetinde bir işletme orası. Para da kazanmak istiyorlar' ifadeleri yaşananlarda hastanelerin rolünü de ortaya koydu.

"KENDİMİ İNSAN OLARAK GÖRMÜYORUM"

Karar'dan Sema Kızılarslan'ın haberine göre, PKK bağlantısını da itiraf eden Sarı örgütten ayrıldıktan sonra devletle ilişkide olduğunu güvenlik güçleriyle FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine kadar görüştüğünü söyledi. Çalıştırdıkları hekimlerin maaşları ve sigorta ödemeleriyle ilgili usulsüzlük yaptıklarını kabul etti. ‘Bu davada hakları gasp edilen çok insan var. Kendimi insan olarak görmüyorum. Hekim kavramı yok sayılıyor. Hemşire arkadaşlar ‘Ben yaptım’ diyormuş. Öyle bir şey söz konusu değil’ dedi. CİMER şikayetini yapanın örgütlere katılmasını engellediği gençlerden olduğunu da ileri sürdü. İki numaralı sanı İlker Gönen’le aralarını hemşireler Hasan Basri Gök ve Doğukan Taşçı’nın bozduğunu ileri sürdü. ‘Bu ikisi beni zehirledi’ dedi.

catisma.jpg

ÇETE LİDERİNDEN ÖLDÜREN ÇARK ÇOK DAHA BÜYÜK İTİRAFI

'HASTANELER DAHA ÇOK İSTEDİ BEN DE GETİRDİM': SGK’dan vurgun yapmak için 19 özel hastanenin yenidoğan servisinde en az 10 bebeği ölüme sürükleyen Yenidoğan Çetesi’nin davasında çete lideri Fırat Sarı’nın itirafları kan dondurdu. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın altıncı gününde savunmasını yapan Sarı “Buraya gelmek istedim hayattan bir beklentim yok artık her şeyi anlatmak istiyorum. İnsanlık onurum kalmadı. Hastane yönetimleri beni sıkıştırırdı. Daha fazla hasta yatırmak istiyorlardı. Ben de hasta sayısını arttırıyordum” dedi

'KENDİMİ İNSAN OLARAK GÖRMÜYORUM': Hakkında 582 yıla kadar hapis cezası istenen Sarı, Hemşire Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök’ü suçlayarak, “Hayatımı kararttılar. Ekip varsa orada var” iddiasında bulundu. Davanın iki numaralı sanığı İlker Gönen’le de aralarını Gök ve Taşçı’nın bozduğunu ileri süren Sarı, “Bu iki çocuk beni sistematik olarak zehirledi” dedi. Sistemi kendisinin bulmadığını, davet geldiğini ileri süren Sarı, “Hasta bulunması isteniyordu. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. 112 sevk zincirini bozarak, rüşvet vererek asla hasta almadık. Reyap Hastanesi’nde iyi çalıştım. Başka hastanelerden teklif aldım. Başka işletmecileri vardı. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler” ifadelerini kullandı. Sarı ayrıca, “Bu davada hakları gasp edilen çok insan var. Kendimi insan olarak görmüyorum. Hekim kavramı yok sayılıyor. Hemşire arkadaşlar ‘Ben yaptım’ diyormuş. Öyle bir şey söz konusu değil” dedi.

'USULSÜZLÜK YAPTIK': Çalıştırdıkları hekimlerin maaşları ve sigorta ödemeleriyle ilgili usulsüzlük yaptıklarını kabul eden Sarı, “Hekim 100 bin lira maaş alıyorsa, 40 binini hastane ödüyordu. Kalan 60 bin lirayı biz hastaneye sigorta keserek alıp hekime veriyorduk. Ama bu sigortasına işleniyordu. Burada usule aykırı bir işlem yaptık. Şirket kurup hekimlere ve hemşirelere küçük küçük ortaklık verecektim ama olmadı” dedi.

'TAPELERLE YARGILANIYORUZ': Şüphelilerin telefon konuşmalarını içeren tape kayıtlarına da itiraz eden Sarı, “Özel hayatta konuştuklarımız kamuya yansıtılıyor. Kesilerek veriliyor, tıbbi şeyler yanlış çevrilmiş. Tapede sanki iki kişinin konuşmasında sanki bebek kaldırımda yerde başında bir hemşire var. O bebekler hastanede, kuvözde bir sürü insan çalışıyor. Bir sistem var. Sanki laçka işler oluyor gibi yansıtılmış tapelerde” dedi. Uzman raporunun yanlış olduğunu iddia eden Sarı, “Bir raporla ateşe atıldık. 10 hastane kapatıldı, binlerce insan işsiz kaldı. Uzman raporu kötü niyetli, agresif yazılmış” ifadelerini kullandı.

'TEK MUHATABIMIZ HASTANE YÖNETİCİLERİYDİ': Hastane yönetimlerinin hasta sayısını artırma konusunda kendisini sıkıştırdığını da öne süren Sarı, “Hastanelerde tek muhatabımız hastane yöneticileriydi. Sözleşmelerin bir vasfı yoktu, daha çok güvene dayalıydı” dedi. “Fişini çek-dedemin fişi” tapesiyle ilgili soruya ise “Hoş değil keşke konuşmasaymışız. Şaka yaptık kendi aramızda. Siz yapmıyor musunuz?” diyerek yanıt veren Sarı’ya, Savcı tepki göstererek, “Bizim üzerimizden örnek verme” dedi.

'ÖRGÜTTEN AYRILDIKTAN SONRA DEVLETLE İLİŞKİLİYDİM': Büyükçekmece Savcısı Yavuz Engin’in tehdidiyle kamuoyunda bir infial oluştuğunu belirten Sarı, “Benim bahsedildiği gibi bir param yok. Bir gösteriye katıldım, kısa süreli tutuklu kaldım. Ölüm oruçları döneminde cezaevindeydim. Örgütten ayrıldıktan sonra devletle ilişkiliydim. Güvenlik güçleriyle görüşürdüm. FETÖ kalkışmasına kadar da birlikte çalıştık” ifadelerini kullandı. Duruşma savcısının “Devletle ilişki içindeydim dedin. Bunun yargılamayla ne ilgisi var?” sorusu üzerine Sarı, “Topluma kazandırma yasasıyla hapisten çıktım” dedi. Savcının bunun üzerine sorusu “Görüşüyordum dedin. Denetiminle mi ilgiliydi?” oldu. Sarı, “Yargılamayla ilgisi yok. Kamuoyunda infial yarattığı için söyledim” yanıtını verdi. CİMER şikayetini yapan kişiyle ilgili de konuşan Sarı, şikayetçinin genç yaşta olduğunu ve yasadışı örgütlere katılmasına ve dağa çıkmasına engel olmak için yanlarında tuttuğu gençlerden biri olduğunu da ileri sürdü. 

Editör: Ahmet Kacır