Hukukçu Figen Çalıkuşu, "AKP, 50+1 şartı yüzünden küçük ortağı ile mafya liderlerinin kapanında sıkıştı. Siyaseten kımıldayamıyor. Erdoğan’ın açtığı yeni tartışmanın temel sebebi bu gözüküyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya dönüşü yaptığı ‘50+1’ açıklaması, dört yıllık tartışmayı yeniden alevlendirdi. AKP’li Faruk Çelik’in 2019’da başlattığı ve Erdoğan’ın “Gündemimizde yok” sözleriyle sonlandırdığı tartışma 2021’de de sürmüş; MHP Genel Başkanı Devet Bahçeli, bu tartışmayı “abes” olarak nitelemişti. Erdoğan’ın dört yıl sonra “50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor” demesiyle tartışma yeniden gündeme geldi. Grup toplantısında konuşan Bahçeli ise partisinin geçmişteki görüşünde değişiklik olmadığını belirtirken "Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhurun bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz" dedi.
"DURUP DURURKEN ATILMIŞ BİR ADIM DEĞİL"
Avukat Figen Çalıkuşu, siyasetteki 50+1 tartışmalarına ilişkin bugün yaptığı yazılı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı tartışma, durup dururken atılmış bir adım değil. Hem içerdeki siyasal konjonktür hem uluslararası denetim mekanizmalarında önemli değişiklikler var" değerlendirmesini yaptı.
SAVCI ATANMASI NE ANLAMA GELİYOR
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında yaptığı suçduyurusuyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bir savcı görevlendirilmesine dikkat çeken Çalıkuşu, "AYM üyelerinin yargılanması AYM Genel Kurulu'nun kararına bağlı ve 10 kişiye ihtiyaç var. Bu durum biline biline savcı atanması başka bir 'soruşturma' usulü için ise o zaman soru şu; Türkiye nereye sürüklenmek isteniyor" diye sordu.
"Yargı üzerinden başlayıp aslında daha da derin olan devlet kademelerindeki çatışmalarda sürekli el yükseltilmekte" diyen Çalıkuşu, Erdoğan'ın küçük ortağı MHP ile yollarını ayırabilmek için böyle bir adım atmış olabileceğini savundu. Çalıkuşu’nun açıklaması şöyle:
"SAVAŞI AÇIĞA ÇIKARTMAK İSTEYEN BİR ADIM"
"Buralar Pudra Cumhuriyet’ine döndüğü için Gri Liste’nin kelepçeleri prangaya dönmüş vaziyette. Siyasal iktidar yeni İçişleri Bakanı ile farklı bir tutum takınmış görünüyor ama uyuşturucu ticareti siyasal himaye gören bir yargı ayağı oluşturmuş görünmekte. Anadolu Başsavcısı’nın yargıdaki çürümeyi belgeleyen dilekçesi, AKP ile koalisyon ortağı arasındaki savaşı açığa çıkartmak isteyen bir adım olarak okunmalı. Bu kanatlar arası kavga büyüyerek devam ediyor. Yargıtay’ın beş üyesinin anayasayı yok sayması da bu kaotik kargaşanın son adımı.
Sinan Ateş cinayeti ile konumu tanımlanan MHP’nin varlığı, AKP’nin görünürdeki pragmatik siyasi hareket kabiliyetini tamamen yok etti. 50+1 yüzünden AKP, küçük ortağı ve mafya liderlerinin kapanında sıkıştı. Siyaseten kımıldayamıyor. Erdoğan’ın açtığı yeni tartışmanın temel sebebi bu gözüküyor.
"ERKEN SEÇİM İHTİMALİ NOT EDİLMELİ"
Bu cendereden çıkması için koalisyon ortağından kurtulup elini daha rahatlatacak yeni bir seçim yasası ile ya da minik bir anayasa değişikliği ile yeni bir koalisyon ortağı bulma hedefi daha gerçekçi görünüyor. Tabii iktidarını seçimsiz sürdürecek yeni bir formül bulamazsa… Ki bulması pek de kolay değil. Kısacası bu çok sıkışmış ve hareket alanı kalmamış siyasal tabloyu bozacak sarsıcı bir gelişme söz konusu olmaz ise Türkiye, erken seçim ihtimalini de muhtemel gelişmeler listesinin fiyakalı bir yerine not etmeli."
Kaynak: Milli Gazete
