“Sayılarla Türkiye’de İnanç ve Dindarlık” raporu, Türkiye’de kendisini dindar olarak tanımlayanların sayısındaki düşüşü bir kez daha ortaya koydu. Muhafazakar tandanslı iktidara rağmen inançsızlık oranındaki yükselişi DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Meclis'e taşıdı. Ekmen, Ak Partili vekillere, “Gençler, siyaset tarzınızdan dolayı mı dindarlıktan uzaklaşıyor?” sorusunu yöneltti.
DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada AK Parti döneminde gençlerin manevi durumundan bahsetti. Ekmen konuşmasında iktidara geldikleri ilk günden beri dindar bir nesil yetiştirdiklerini iddia eden AK Parti vekillerine seslendi. Eğitim öğretim hayatı yalnızca AK Parti döneminde geçen gençler arasında inançsızlığın arttığını gündeme getirdi. Konuşma sırasında 2023 yılında Marmara Üniversitesi ve İbni Haldun Üniversitesinin birlikte hazırladığı “Sayılarla Türkiye’de İnanç ve Dindarlık” raporunu kaynak alarak konuşan Ekmen, “eğitim öğretim hayatını yalnızca AK parti döneminde geçirmiş olan gençlerin inanç ve dindarlık seviyesinin düşüşünü vurgulayarak, “Allah’a en yüksek inançsızlık oranı AK Parti döneminde eğitim gören gençlerde görülmüş” dedi.
“GENÇLER NEDEN DİNDEN UZAKLAŞIYOR”
AK Parti'nin kendi döneminde üniversite mezunlarının artışıyla gurur duyduğunu belirten Ekmen, AK Partili milletvekillerine neden maneviyatı yüksek gençlere neden sahip değiliz diye sordu:
“AK Parti döneminde yapılan sürekli müfredat değişikliği, sistem değişikliği ve yüzde 10’u geçen imam hatip ortaokul ve liselerinden sonra artık bizim maneviyatı yüksek bir gençliğe sahip olmamız gerekiyordu. 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde ilk okula başlamış bir genç AK Parti döneminde orta, lise, üniversite, yüksek lisans ve doktora eğitimi aldı. Bugün üniversite mezunlarını yüzde 12’den yüzde 46’ya çıkarmakla hep AK Parti övündü. Peki bugün gençler neden dinden uzaklaşıyor? Tarzı siyasetinizden dolayı mı? Kurduğunuz medya düzeninden dolayı mı? Yarattığınız adalet sisteminden dolayı mı? Yaptığınız gösteriş ve israf düzeninden dolayı mı? Yoksa ayyuka çıkan yolsuzluklardan dolayı mı?”
‘DİNDARLIK CHP DÖNEMİNDE DAHA FAZLAYDI’
Ekmen, yaptığı meclis konuşmasında Marmara üniversitesiyle İBNİ Haldun ve Marmara Üniversitesinin birlikte hazırladığı, “Sayılarla Türkiye’de inanç ve dindarlık raporu” nu incelediğini söyledi. “Başta AK Partili arkadaşlar olmak üzere bu meseleyi dert edinen herkese de bu raporu incelemelerini öneriyorum” dedi.
Karar'dan Fezya Nur Çalıkoğlu'nun haberine göre, Ekmen, Allah’a en yüksek inançsızlık oranı AK Parti döneminde eğitim gören gençler olduğunu söyleyerek Allah inancı, namaz, oruç ve başörtüsündeki durumu AK Partili vekillerin dikkatine sundu.
“İncelediğim rapora göre yüzde 99’u müslüman olan ülke de Allah’a kesin inanç oranının yüzde 85’e düşerken aynı zamanda kesin inançsızlıkta yüzde 5.7’ye yükseldi. AK Partili dostlarımızın bu raporu incelemesini istiyorum. Namaz kılma sıklığı, oruç tutma sıklığı ve başörtüsü gibi bir çok konuya bakıldığında AK Parti döneminde gözlerini hayata açıp eğitim almış bütün gençlerin ve üniversite mezunlarının beğenmediğimiz koalisyonlar ve CHP dönemi iktidarı dönemlerinin çok altında bir dindarlık seviyesi olduğunu görüyoruz.”
‘BİR VELİ OLARAK SORUYORUM’
Mehmet Emin Ekmen kendisinin de üç evladını da milli eğitim okullarında okutmuş bir veli olduğunu belirterek, iktidar partisi milletvekillerine eğitimin dört temel paydaşı olan öğrencinin öğretmenin ailenin ve ister kamu ister özel sektör olsun mevcut eğitimden memnun olup olmadığının sorgulanması gerektiğini söyledi.
Ekmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça sözünü ettiği gençliğin yetişmediğini ifade etti:
“Uzunca bir süredir AK Parti laikliğe ve bilime aykırı bir eğitim vermekle suçladığı için fenni ilimlerde ve pozitif bilimlerde, meslek eğitiminde durum ortadayken değerler ve manevi eğitimde sevilerek kullanılan bir ifadeyle yerli ve milli eğitimde durum nedir? Sayın Cumhurbaşkanı’nın çok sevdiği ve sıklıkla okuduğu Necip Fazıl'ın gençliğe hitabesinde geçen, ‘dininin, dilinin, beyninin, evinin, kininin, öcünün davacısı’ bir gençlik acaba yetiştirilebilmiş mi?”