Merkez Bankası (TCMB) çalışanlarının görüşlerini paylaştığı Merkezin Güncesi isimli blogda bugün iki yazı yayımlandı.
TL mevduatı teşvik etmeye yönelik 20 ağustos tarihindeki düzenlemenin etkisini analiz eden yazıda sürecin, kur korumalı hesapların TL mevduata dönüştürülmesini teşvik ederek “makro finansal istikrarı, parasal aktarım mekanizmasını ve haziran ayında başlanan parasal sıkılaşma sürecini desteklediği” bulgusuna yer verildi.
Diğer analizde ise “yatırımcının mevduat tercihlerinde KKM ve TL mevduatların göreli getirileri belirleyici” olduğu bulgusuna yer verildi. Analize göre, “TL mevduatın göreli getirisinin artması KKM yenileme oranlarının gerilemesinde etkili oluyor ve vade bitiminde KKM bakiyelerinde azalma gözlemleniyor.”
‘SIKI PARA POLİTİKASINA DEVAM’ KARARLARI
Avrupa’da birçok merkez bankası dün sıkı para politikasını gelecek yıla kadar sürdürme planlarında değişikliğe gitmeyerek Fed’in faiz indirimlerine yönelmesinin küresel bir değişikliğe işaret ettiği beklentilerini azalttı.
ECB iki gün süren para politikası toplantısında parasal gevşeme konusunun gündeme bile gelmediğini açıklarken İngiltere faizlerin “uzun bir dönem” yüksek kalacağını söyledi. Norveç Merkez Bankası ise politika faizini yükseltti.
TCMB ise seçimlerin ardından 3 bin 150 baz puan faiz artışına gitti. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek yılın son toplantısında da mevcut yüzde 40 seviyesindeki politika faizinde artışın devam etmesi bekleniyor.
Reuters anketine göre TCMB’nin bir haftalık repo faizini önümüzdeki hafta 250 puan artışla yüzde 42,5’e çekerek sıkılaştırma sürecinin son adımlarını atması bekleniyor.
Kasım ayında beklentilerin üzerinde politika faizi artışı yapan TCMB dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını görüşünde. Parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacak ve kısa zamanda sıkılaştırma tamamlanacak. Sıkılık ise gerektiği müddetçe sürdürülecek.
DOLAR/TL
Dolar/TL, yaklaşık dört aydır süregelen günlük sınırlı yükseliş eğilimi ile bu hafta 29.0665 tarihi zirvesine kadar yükseldikten sonra Fed kararının da desteğiyle 29 civarında seyrediyor.
Genel seçimlerin ardından döviz, tahvil başta olmak üzere piyasalar kamu kontrollü yapıdan serbest koşullara doğru ilerliyor. Fed gibi küresel risk iştahında belirgin etki eden gelişmeler yeni yeni TL’de etkileri görülmeye başladı. Fed’den önce de yabancıların kasım ayı sonu ve aralık ayı ikinci haftasında tahvillere gösterdiği ilgi ve beklentilerin üzerindeki faiz artış kararları TL’yi etkilemişti.
TL, son günlerde daha yatay seyretse de dolar karşısında yıl başından beri yüzde 35,6 değer kaybetti. Kur üzerinde kamu kontrolünün gevşediği haziran ayından bugüne TL’deki değer kaybı ise yüzde 28,7 oldu.
TL’nin seviyesini belirlemek için rezerv satışlarına seçim sonrası son verilmesinin ardından rezervlerde başlayan yükseliş trendi de haziran ayından bugüne devam ediyor. TCMB’nin toplam rezervleri geçen hafta 1,23 milyar dolar artışla 141,37 milyar dolara yükselerek yeni zirvesine çıktı. Toplam rezervler haziran başından bu yana geçen 28 haftanın 26’sında arttı. Haziran bu yana artış 42,92 milyar dolar oldu.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) ve hisse senedi portföyü 8 Aralık haftasında net 1,45 milyar dolar ile altı buçuk yılın en büyük haftalık girişine işaret etti.
TCMB verilerine göre yurtdışında yerleşik kişilerin DİBS portföyü geçen hafta 891,4 milyon dolar arttı. Bu Ağustos 2017’den beri görülen en yüksek haftalık giriş oldu. İlgili haftada Hazine 2 ve 10 yıl vadeli gösterge tahvillerin yeniden ihracını gerçekleştirmiş bankacılar yabancı yatırımcı yanısıra lokal bireysel ve kurumsal talep gördüklerini söylemilerdi.
CDS düşüşü 700 baz puandan dün itibarıyla 300 baz puanın altına doğru belirgileşti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan bugün yatırımcı toplantılarına katılmak üzere İspanya’da bulunuyorlar.
(Sözcü)