Döviz piyasalarının kalbi konumunda olan Kapalıçarşı’da nabız yoklandı, esnaf dinlendi. Kapalıçarşı esnafı ortak görüşü, uygulanan ekonomi politikalarının ve dövizi baskılamak için mevduat faizlerinde yapılan artışların zengini daha da zenginleştirdiğini ve dövizi cazip hale getirmemek adına verilen yüksek faizle devletin halkını faize yönlendirdiği yönünde.
Türkiye, Nisan ayının son haftalarına döviz piyasasındaki durgunlukla girdi. Döviz piyasalarının kalbi Kapalıçarşı, uzun zaman sonra yaşanılan durgunluktan kaynaklı Merkez Bankası’nın belirlediği döviz kurunun 1,5-2 lira altına düşerek alıcılarına kapı açtı. Kapalıçarşı esnafı ile mevcut ekonomik durum değerlendirmesi yaparak döviz piyasası hakkında bilgi aldı. Durum hakkında değerlendirmeler yapan Kapalıçarşı esnafı, devletin mevduat faizini yüzde 50 bandının yukarısına çıkarmasının döviz piyasasındaki hareketsizlikte en büyük etken olduğunu, vatandaşın döviz yatırımına uzaklaştığını ve parasını faize yatırdığını dile getirdi.
“DEVLET, MİLLETİNİ ALENEN HARAMA İTİYOR”
Güncel ekonomik durum ve döviz piyasası hakkında konuşan Kapalıçarşı esnafı A.S, “Ben 40 senelik Kapalıçarşı esnafıyım. Durumun vahametini görmek için burada esnaf olmaya gerek yok. Genel tabloya baktığınızda her şeyi görmeniz mümkün. Devlet mevduat faizini yüzde 50’nin yukarısına çekerek ülkenin ve vatandaşının ekonomik olarak rahatlayabileceğine dair yanlış bir düşünceyle hareket etti. Devlet milletini alenen harama itiyor. Döviz piyasasındaki hareketsizliğin büyük ölçüde sebebi bu ama önümüzdeki 3-4 aylık süreçte bunun ülkeye geri dönüşü çok daha ağır olabilir. Mevduat faizlerindeki düşüş bir anda dövize yönelime sebep olur, bu da dolar ve avronun artışı demektir. Alım gücünün zayıflaması ve TL’nin değer kaybı tekrardan kaçınılmaz gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
“ALIM GÜCÜ DOLARA ENDEKSLİ, ÜLKEMİZ ZARAR GÖRECEK”
Kapalıçarşı’nın uzun yıllardan bu yana dövizin kalbi olduğunu ve ekonomide olacakları önceden ön görebildiklerini belirten esnaf S.K ise konuşmasında, “Türkiye, ekonomik olarak dışa bağlılığından kendini kurtaramıyor. ABD, önümüzdeki Haziran ayında mevduat faizinde düşüşe gidecek. Mevduat faizinde ABD düşüşe gidince tüm dünyada mevduat faizleri düşecek. ABD aynı anda dünyadan döviz toplamaya başlayacak. Vatandaş, dolar ve avroda yükseliş haberleri gelmeye başlayınca TL olarak mevduat faizine yatırdığı parasını çekerek döviz arayışına girecek. Dövize talep yüksek olacak ama arz sınırlı olunca kur yükselecek. Alım gücü dolara endeksli olduğu için yine ülkemiz zarar görecek. Bunlar benim tecrübelerime dayanarak belirttiğim fikirlerim, bu şekilde ekonomi düzelmez” şeklinde konuştu.
“ATILAN ADIMLAR ZENGİNİ DAHA DA ZENGİN ETMEYE YÖNELİK”
Ülkemizde ekonomik alanda atılan adımlar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan esnaflardan D.K ise, “Devletimizin ekonomi alanında attığı adımlar mal varlığı olan insanları daha da zengin etmeye yönelikken, ekonomik olarak orta sınıf ve düşük gelir düzeyi olan vatandaşlarımızın sürekli ezilmesine yol açıyor. Mevduat faizlerinde yapılan bu artış maddi olarak belli statüde olan insanların işine geliyor. Peki, bu bankalar nasıl bu oranlarda faiz verebiliyor? Ortada bulunan tabloyu aziz milletimizin düşünmesine gerek yok. Sadece bakarak anlaşılabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Milli Gazete/ Muhammed Ali Gökmen