Türkiye’nin yıllardır içinden çıkamadığı ekonomik kriz, hem yatırımcı, hem üretici, hem de tüketici açısından uzun süredir devam eden bir belirsizlik ortamı doğurdu. Ekonomideki belirsizliğin doğurabileceği sonuçları değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. Osman Altuğ, yatırımcı, üretici ve tüketicinin geldiği durumu anlattı.
Ülke ekonomisinde uzun süredir devam eden belirsizlik hem yatırımcı, hem üretici, hem de tüketiciyi etkilemeye devam ediyor. Millî Gazete’ye konuşan iktisatçı Prof. Dr. Osman Altuğ, “Belirsizlik ortamında her şey birbirini tetiklemiş oluyor. Yatırımcı belirsizlikten dolayı yeni yatırımdan kaçıyor. Sabit gelirli yani tüketici ekstra harcamalardan kaçıp bütçesini ona göre dengeliyor. Tüketicinin aldığı karar da halihazırda yatırımı bulunan sanayiciyi, esnafı ve doğrudan ekonomik dengeyi etkiliyor. Ekonomik dengeler de siyasi kararları etkiliyor. Yani ekonomideki belirsizliğin sonucu çok ağır.” dedi.
Türk ekonomisindeki belirsizliğin doğurabileceği sonuçlardan bahseden iktisatçı Prof. Dr. Osman Altuğ, “Ekonomik kararların sonucu olarak sık sık karşılaştığımız belirsizlik uzun bir süredir söz konusu. İktisat literatüründe, belirsizlik ortamında karar teknikleri diye bir disiplin var. Bu disiplin daha çok istatistik alanında kullanılıyor. Bizim ülkemizde de bir belirsizlik ortamı var ve bu süreçte vereceğiniz kararlar önemli. Mesela iş insanısınız ve bir fabrika yatırımı yapmaya karar verdiniz. Bu fabrika yatırımının maliyetlerini, fabrikadaki üretim maliyetlerini ve üretilen ürünün piyasa değerini hesaplar ona göre yatırımı yapar ya da yapmazsınız. Ancak belirsizlik ortamında bu yatırım kararını vermek zor olur. Belirsizlik ortamına ilişkin karar disiplinlerine göre de Türkiye’de şu an yatırım yapmak pek kolay değil.” ifadelerini kullandı.
“SABİT GELİRLİNİN TASARRUF ETME ŞANSI YOK”
Sabit gelirlilerin belirsizlik ortamındaki tüketim alışkanlıklarına dikkat çeken Osman Altuğ, “Türkiye ekonomisindeki durumu tüketici yönünden ele alırsak, ülkemizdeki tüketicinin büyük bir kesiminin geliri sabit. Sabit gelirle yapılacakların başında kira geliyor ve ev harcaması, çocukların harcaması vs. bir sürü ödeme sabit gelire göre planlanıyor. Bir belirsizlik varsa ve ekonomik sorunlarla karşı karşıyaysa sabit gelirli bir tercih yapar ve öncelikli giderlerin harcamasını yapar. Belirsizlik ortamında sabit gelirlinin tasarruf etme şansı yok. Gelir belli, gideri dengelemeye çalışıp aylık ve yıllık planını ona göre yapıyor. Bu süreçte de tasarruftan kaçındığı gibi ekstra harcamadan da kaçınıyor.” şeklinde konuştu.
“YATIRIMCI BELİRSİZLİKTEN DOLAYI YENİ YATIRIMDAN KAÇIYOR”
Osman Altuğ, ekonomideki belirsizliğin sonuçlarını belirterek, “Tasarrufun bile zor yapıldığı bir süreçte sabit gelirli tüketici harcama yapmaz. Harcama yaparsa da belirsizlik olduğu için tüketimde belli kriterleri düşünür. Mesela buzdolabı kullanılmaz hale gelene kadar yenisini almaz ve alacağı zaman da kaliteli ürünü talep etmez. Dayanıklı, kaliteli tüketim mallarına talep azalınca da üretim düşüyor. Üretimin düştüğü yerde çalışanların sayısı ve çalışanların alım gücü düşüyor. Yani belirsizlik ortamında her şey birbirini tetiklemiş oluyor. Yatırımcı belirsizlikten dolayı yeni yatırımdan kaçıyor. Sabit gelirli yani tüketici ekstra harcamalardan kaçıp bütçesini ona göre dengeliyor. Tüketicinin aldığı karar da hali hazırda yatırımı bulunan sanayiciyi, esnafı ve doğrudan ekonomik dengeyi etkiliyor. Ekonomik dengeler de siyasi kararları etkiliyor. Yani oy tercihleri belirsizlik getiren ekonomi yönetiminin değişmesine dönük oluyor.” diye konuştu.
Kaynak: Milli Gazete / Onur Şehmus Şahin