Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'da yapılması planlanan Süper Kupa karşılaşmasının iptal edilmesine ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, "Futbol başta olmak üzere Türk sporunun başarılarla gündeme gelmesini isteriz. Spor günlük siyasi gündemin mezesi haline getirilmez. Muhalefet partilerinin yaptığı açıklamalar istismar siyasetinin yeni örnekleridir. " dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri Töreni’nde konuştu. "Vefatından 37 yıl sonra ise en büyük hayali olan Ayasofya'yı açma şerefine eriştik." diyen Erdoğan, "Ayasofya'yı yeniden açan Cumhurbaşkanı olarak anılmak inanın bizim gönül dünyamızda şereflerin en büyüğü idi." ifadelerini kullandı.
31 Mart yerel seçimlerine ilişkin konuşan Erdoğan, "Geldiğimiz zaman çöp, çukur, çamurdu İstanbul. Ama kendilerine nasıl bir İstanbul teslim ettik ortada. Onlar şimdi aynı hale dönüştürdüler, dönüştürüyorlar. Onun için 31 Mart çok önemli. Yeniden İstanbulumuzu, Türkiyemizi aslına rücu ettirmemiz için 31 Mart çok önemli." açıklamasını yaptı.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Suudi Arabistan'da oynanması planlanan Süper Kupa maçının iptal edilmesine ilişkin ilk kez konuşan Erdoğan, "Futbol başta olmak üzere Türk sporunun başarılarla gündeme gelmesini isteriz. Spor günlük siyasi gündemin mezesi haline getirilmez. Muhalefet partilerinin yaptığı açıklamalar istismar siyasetinin malzemesidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından önce çıkanlar şöyle:
"Her birinize üstadın hatırasına sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Kaleme aldığı eserlerle zor zamanlarda verdiği mücadeleyle merhum üstadımız deha derecesinde inşa kudretine sahip mümtaz bir şahsiyetti. Şiirden nesire, tiyatrodan hikayeye edebiyatın her alanında eser veren bir münevverdi. Üstadımızın emaneti değerli dostumuz Mehmet Kısakürek'i de burada rahmetle anıyorum. Son olarak Haziran ayında 40 Yıl 40 Eser Etkinliği'nde bir araya gelmiştik. Mevla mekanını cennet eylesin.
"DEĞERLERİMİZİN VEFATLARI ÇOK BÜYÜK BOŞLUKLAR BIRAKIYOR"
Ekol haline gelmiş değerlerimizin vefatları geride doldurulması çok büyük boşluklar bırakıyor. Yeni yetişen gençlerimizin üstatlarından aldığı emanet hakkıyla taşıyıp kendinden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğine inanıyorum. İşte bu noktada Necip Fazıl Ödülleri büyük bir önem arz etmektedir. Necip Fazıl Ödülleri ilk gündeme geldiğinde Star gazetesinden mutlaka devam ettirilmesini istemiştim. Türk Medya grubumuz ödüllerin kurumsallaştırılması noktasında başarılı bir sınav verdi. Star gazetesiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığımıza ayrıca jüri iyilerine teşekkür ediyorum. 10 ayrı kategoride ödülleri tevcih edeceğiz.
"ÜSTAD NECİP FAZIL TÜRKİYE'NİN EN SANCILI DÖNEMİNDE YAŞADI"
Üstad Necip Fazıl siyasi, sosyal ve kültürel bakımdan Türkiye'nin en sancılı döneminde yaşadı. İki cihan harbi dahil ekonomik ve siyasi dar boğazlar gördü. Tüm dönüm noktalarına bizzat şahitlik etti. Ezanın değiştirilmesine tanık oldu. Ayasofya'nın kapısına vurulan zincirler en çok da üstada ağır geliyordu. Yol onun varlık onun gerisi hep angarya yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya derken milleti ayağa kalkmaya davet ediyordu. Çağrının topyekün muhatabı milletimizdi. Üstadın Anadolu ruh kökü dediği şey kadim hasretlerin bütünüydü. O dava adamıydı. Şiirleriyle, tiyatrolarıyla bir hakikat yolcusuydu. Türkçeyi en mahir şekilde kullanan ediplerimizden biriydi. Devrinin tatsız, tuzsuz lisan dayatmalarına asla itibar etmemiştir. Dilden daha büyük dilden daha gerçek dilden daha müdaafalı vatan yoktur diyerek Türkçe'yi savunmuştur. Mutlak hakikati aramıştır. Necip Fazıl'a göre mutlak hakikat Allah'tır. Şiir Allah'ı güzellik yolunda arama işiydi.
"AYASOFYA'YI YENİDEN AÇAN CUMHURBAŞKANI OLARAK ANILMAK ŞEREFLERİN EN BÜYÜĞÜ"
Tüm yasaklara, tüm engellemelere rağmen 35 yıl boyunca neşrettiği Büyük Doğu Dergisi ve cemiyetiyle özellikle gençlere ilham aşılamanın, özgüven ve cesaret vermenin gayretiydi. Mücadelesini fildişi kulelerde değil milletin içinde, milletiyle bilhassa gençlerle birlikte yürüttü. Anadolu'yu karış karış gezerek binlerce kişinin katıldığı konferanslar tertip etti. Sayısız takibata uğradı, defalarca hapse girdi. Birçok haksızlığa maruz kaldı fakat inandığı yoldan asla geri adım atmadı. Geleceğin fikir yükünü sırtlayacağına, inandığı gençlikten ümidini hiçbir zaman kesmedi. Rabbim bizlere de üstadın bu mücadelesine omuz vermeyi bahşetti.
Üstad hayatta iken takdimini yapma bahtiyarlığını yaşamıştık. Vefatından 37 yıl sonra ise en büyük hayali olan Ayasofya'yı açma şerefine eriştik. 80 yıllık hasretin ardından zincirleri hep birlikte kırdık, Fatih'in vasiyetine uygun olarak Ayasofya'yı asli kimliğine tekrar kavuşturduk. Üstadın hayali kurduğu şekilde tıpkı kitap gibi, tıpkı mukaddesatçı Türk gençliğin kalbi gibi bu yüce mabedi açmayı başardık. Ayasofya'yı yeniden açan Cumhurbaşkanı olarak anılmak inanın bizim gönül dünyamızda şereflerin en büyüğü idi.
"ONUN İÇİN 31 MART ÇOK ÖNEMLİ"
Şu andaki zât oradaki birçok eseri ne yazık ki çalarak, kaldırarak adeta boşaltılmış bir harabeye döndürdü. Şimdi biz orayı yeniden restore ediyoruz renove ediyoruz. Bunlara hiçbir şey bırakılmaz. Bunlar ülkeyi bile çırılçıplak hale getirirler. Geldiğimiz zaman çöp, çukur, çamurdu İstanbul. Ama kendilerine nasıl bir İstanbul teslim ettik ortada. Onlar şimdi aynı hale dönüştürdüler, dönüştürüyorlar. Onun için 31 Mart çok önemli. Yeniden İstanbulumuzu, Türkiyemizi aslına rücu ettirmemiz için 31 Mart çok önemli.
Ayasofya'yı biz açtık ama onu koruyacak olanlar elbette gençlerimizdir. Gençlerimizin bu mukaddes emanete layıkıyla sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Allah'ın izniyle Ayasofya'nın kubbelerinden Kur'an sesi, minarelerinden ezan sesi hiçbir zaman eksilmeyecektir. Ayasofya'yı Kebir Camii Şerifi Türkiye Yüzyılı'nın yıldızı olarak ebediyete kadar mümin yüreklerini selamlamaya devam edecektir.
"TÜRK SPORU BAŞARILARLA GÜNDEME GELMELİ"
Biz Türk sporunun tartışmalarla değil başarılarla gündeme gelmesini istiyoruz. Sporun gündelik siyasetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza faydası yoktur. Muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz.
Gazi Mustafa Kemal bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar 'Siz Atatürk'ün askeri değil itlerisiniz' diyenlerin el ele kol kola yürüyenlerin bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Türkiye'nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, şerefini nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor.
"ÜLKEMİZİN İTİBARINI NASIL KORUDUĞUMUZU TÜM İNSANLIK BİLİYOR"
Karar'ın haberine göre, Ülkemizin itibarını nasıl koruduğumuzu muhalefet bilmese tüm insanlık biliyor. CHP ve şürekası ders vermeyi bırakıp, şayet samimi iseler bölücü örgütün uzantısı ittifak noktalarından uzak sorsunlar. Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa hangi adım atılması gerekiyorsa yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz.
Dünkü hadiselerden dolayı futbolseverlere, 20 yılım futbolla geçti, bunlar gibi tribünden seyretmedim. Spor camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum.