- FATİHA SURESİNİ - BİRDE - BÖYLE - OKUYALIM -

- FATİHA SURESİNİ - BİRDE - BÖYLE - OKUYALIM - 



 

Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.

Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun.

Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti daima yardımı üzerinize olsun.

"Sübhaneke lâ ilmelenâ illâ ma âllemtenâ inneke entel âlimul hakîm."

• "Ve ahiru davana enil hamdulillahi rabbil alemiyn.. Gâle Rabbin surni bime kezzabun.. 

Bugünkü yazımda fatiha suresine hiç bakmadığımız bir yönünden 

- bakıp hiç okumadığımız bir şekilde okuyalım istiyorum. 

Çoğumuz namazda ve dahi kuranı kerimi hatme ederken ayetleri sadece okuyup geçiyoruz,,

- manasını bize verilen derin mesajları anlamıyor anlamak için çaba göstermiyoruz. 

Sanıyoruz ki kuranı yüzünden okumakla hakiki mümin oluruz. 

Hayır kardeşlerim kuranı yüzünden okumakla sadece okumuş oluruz. 

Allah katında elbette bunun da bir sevabı var,, bu inkar edilemez fakat size özel sevdiğiniz bir 

- insan kitap yazıp gönderse  kitabın sadece ön sözünü mü okursunuz yoksa tamamını 

- okuyup yazar size ne demiş neler kast etmiş derinlemesine anlarmısınız? 

İşte kuranın yüzünden okunup geçilmesi de bir kitabın ön sözünü okuyup geçmek gibidir. 

Bu demek değildir ki meal okuyun!! 

- ulema meal okumayı sakıncalı bulmuştur. 

Çünkü derin manalar içeren ayetler vardır. 

Peygamberlerin gönderilme amacı da başta 

- kuranın o derin ayetlerini bize anlatmak hayatımıza tatbiki konusunda yardımcı olmalarıdır.. Vesselam.. 

O sebeble sünnetler ile bütünleşmiş tefsir okumalıdır.. 

Vahyin ilk sırasındaki Fâtiha sûresi, Kur’ân’ın özü, özeti, girişi, önsözü gibi bir içeriğe sahiptir. 

Kur’ân’ın hemen her konusuna dair genel bir içe-rik arz eder. 

Her âyeti, hatta her kelimesi Kur’ân’da pek çok âyetle ince ve derin bir anlam ilişkisine sahiptir.

Hălböyleyken "

Fâtiha sûresinin beşinci âyetinde çok önemli bir kulluk duyarlılığı 

- yer almakta ve şahsiyet tanımı yapan bir mesaj verilmektedir. 

Nedir ayet ; (Rabbimiz)! Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.. 


 

 Beş vakit namazda günde 40 kez okuduğumuz bu muhteşem ayetin,, 

(Rabbimiz)! Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

.Kısmını okurken halimizde ve ahvalimizde büyük bir sıkıntı var. 

Sadece ădet üzere okuyup geçiyoruz. 

Fatiha bize ne anlatıyor ne yapmalıyız sorusunu sorup cevaplarını bulananımız varmı? 

Var!!  ben öyle bir ümmet tanıyorum Filistin /Gazze deki kardeşlerimiz. 

Açlık, susuzluk, bombalar aklınıza gelebilecek her türlü insanlık suçu üzerlerinde tecrübe 

- edilen bu güzel kardeşlerimiz herşeye rağmen " Allaha sığınıp ondan yardım diliyor. 

Şehid yavrularını gökyüzüne uzatarak Allah'ım kabul buyur diyorlar. 

Hangimizde fatihanın bahsettiği " (Rabbimiz)! Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnızca senden yardım dileriz ayetinin ' iman tecellisi mevcut? 

İşte onlar Fatiha suresinin (Rabbimiz)! Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.. 

Ayetini yaşıyorlar bizler ise günde beş vakitten 40 kez olmak üzere okuyup geçiyoruz manasından ve bize verilen mesajdan bi haber. 

Sadece dua ve boykottan bile aciz müslümanlar topluluğu olmuşuz. 

Marketler de boykot ürünlerinin hiç düşünülmeden alındığını görmek çok acı. 

Onca yitip giden canlar umurunda değil kimsenin.. 

Halbuki ; "Müslümanların işleriyle ilgilenmeyen kimse onlardan değildir." 

(Taberânî, el-Mu'cemü's-sağîr, II, 131) 

Buyuran Allah Resûlü, kişinin sosyal konulara duyarlı olmasıyla Müslüman topluma aidiyeti arasında sıkı bir ilişki kurmuştur. 

Çünkü Müslüman içinde yaşadığı topluma ve dil, din ayırmaksızın,dünyanın dört bir yanında yaşayan toplumlara asla kayıtsız kalamaz. 

Bu müminlerin iyi Müslüman oluşu ve güzel ahlaklı oluşuyla ilgili bir husustur.

 Güzel ahlaksa insanlara karşı güler yüzlü olmak, iyiliği yaymak ve kötülüklere engel olmak anlamına gelir.

 Bu nedenle Müslüman, insanlara, hatta bütün mahlukata zarar veren şeyleri ortadan 

- kaldıracak ve insanlığın yararına olacak şeyleri inşa etmek, yaşatmak ve 

- yaygınlaştırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. 

Nebi –sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır: «Biriniz kendisi için istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olmaz.» 

Kısacası kişinin kendisine, insanlığa ve Rabbine karşı sadakatini gösteren her türlü davranış kullugunun gereği dir.. 


 

Ve tam bu mănăda 'Fâtiha sûresi inanan insana kesin bir düstur ve şaşmaz bir formül halinde hidayetle ibadetin,,, 

- önemini ve ebedî nimetin elde ediliş yöntemini bildirmektedir. 

Böylece sûreyi okuyan mümin Allah'a kul olduğunu ifade ve ikrar ettikten sonra 

- kendisiyle yaratıcısı arasında hiçbir aracı bulunmadan doğrudan doğruya ona seslenir.

Yani : Allah ile kul arasında bir tür sözleşme ve antlaşma olarak da değerlendirilen Fâtiha 

- sûresi Allah-insan ilişkisinin mahiyetini ortaya koyar ve bunun hangi kurallara bağlı olarak sürdürüleceğini öğretir. 

Böyle büyük bir sözleşmeyi günde 40 defa yapıp sonra da boykottan bile aciz, düşüncesiz Müslüman olur mu? 

Fâtiha’nın Kur’an’daki en büyük sûre olduğu, Tevrat ve İncil’de bir benzerinin bulunmadığı, 

Bakara sûresinin son âyetleriyle birlikte “iki nûr” diye anıldığı ve geçmişte hiçbir 

- peygambere benzerinin verilmediği, şifa niyetiyle okunduğu takdirde tesirinin görüleceğine dair hadisler de vardır. 

(bk. Müsned, III, 450; Dârimî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 12; Buhârî, “Tefsîr”, I/1, 15/3, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 9, “Ṭıb”, 34; Müslim, “Selâm”, 66; Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 19; Nesâî, “İftitâḥ” 26)

Böyle büyük nimetler içeren kurana sahip müslümanlar olarak ondan bi haber yaşamamız ne acıdır?! 

Günümüz de şöyle siyonist sokması sözler de söylenir oldu. 

Merhametten maraz doğar! 

Hayır : Merhametten merhamet doğar! 

Merhamet, gönül serveti, insanlık sermayesidir. 

Ana kucağı gibidir merhamet, tüm ahlaki ve insani güzellikleri kuşatır. 

Merhamet sevmektir, paylaşmaktır, affetmektir, hoş görmek fatihanın tüm ayetlerini diri, diri dopdolu yaşamaktır. 

Ehl-i irfanın; "Eşyayı dahi incitme!" prensibini varlıkla ilişkimizin merkezine koyabilmektir merhamet. 

Merhamet dokunduğu yere; toprağa, çiçeğe, hayvana ve şüphesiz insana hayat verir. 

Girdiği yeri cennete çevirir.

 O, tüm varlığa ama en çok da insana yakışır.

Önce kendimizden başlamalıyız merhamet göstermeye. 

Gönlümüzü nefsani duygu ve şeytani vesveselerin işgalinden kurtarmalı, hasedi, kini, nefreti, hayatımızdan çıkarmalıyız.. 

Empati duygumuzu canlandırmalı ve tatbik etmeliyiz. 

Çağlara nesillere hitap ederek 'Fatiha suresini yaşamalı yaşatmalıyız. 

Fatiha suresi ve kuranı kerim deki tüm ayetler ile "Çocuklarımıza; vurup düşürmenin değil, 

- tutup kaldırmanın, "bana ne" duyarsızlığı yerine 

- "bana düşen ne?" hassasiyetini göstermenin, çok güçlü, çok başarılı olmayı 

- aşılamak yerine, çok merhametli olmayı öğretebilmenin gayretinde olmalıyız. 

Onlara önce kuranı okumayı değil yaşamayı öğretmenliyiz. 

Erdemin ve başarının rekabet ve bencillikte değil, merhamet ve iyilikte gizli olduğunu bilmeli yavrularımız. 

Unutmayalım ki, biz yerdekilere merhamet edersek, göktekiler de bize merhamet eyler (Ebu Davud, Edeb, 58).


 

   Selam ve dua ile,,


 

      ___ Fi _ EMÂNİLLÂH ___



 

  Kablel-vuku....


 

• "...Rabbişrah-li sadri. Ve yessir li emri. 

• Vahlul ukdeten min lisäni. Yefkahů kavli." Allahümme- Âmin...