GÜNCEL

Gazetecilere Gözaltı mı Gözdağı mı?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Yenidoğan çetesi soruşturmasını çökerten savcıya dosyadan el çektirildi” başlıklı haber gerekçe gösterilerek resen soruşturma başlatıldı.

‘Yenidoğan çetesi’ soruşturma savcısının görev yerinin değiştirildiği iddiasını haberleştiren gazeteciler gözaltına alındı. Bakanlığın açıklamasından sonra yayın organlarında gerekli düzeltmeyi yapan gazetecilere ‘yanlış bilgiyi alenen yayma’ suçlaması yöneltildi. Basın hukuku uzmanları “Bu madde Demokles’in kılıcı gibi kullanılıyor” dedi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'adalet duygusunu zedeleme', 'kurumları aşağılama', 'yanıltıcı bilgiyi yayma', 'hakaret ve iftira' suçlamasıyla Halk TV Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ve Gazete Pencere Yazı İşleri Müdürü Nilay Can'ın da aralarında olduğu gazetecilerin gözaltına alınması büyük tepki topladı. Prof. Süleyman İrvan, "Tekziple halledebilecek bir meseleyi 'yalan haberi yayma' suçlamasıyla cezalandırmaya kalkarsanız gazeteci nasıl haber yapacak? Hedef gazetecileri sindirme, gözdağı verme... Bu suç maddesi Demokles'in kılıcı gibi sallanıyor gazetecilerin üzerinde. Gazeteci birilerinin hoşuna gitmeyen yorumlar da yapabilir. Basın özgürlüğü bunun için var" dedi.

TEKZİP YERİNE GÖZALTI

“Yenidoğan çetesini çökerten savcıya dosyadan el çektirildi”başlıklı haber gerekçe gösterilerek 23 haber sitesi ile 13 sosyal medya hesabı incelendi. Aralarında halktv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe’nin de bulunduğu gazeteciler gözaltına alındı. Meslek örgütleri ve hukukçular yaşananlara tepki gösterdi.


Dinçer Gökçe

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Yenidoğan çetesi soruşturmasını çökerten savcıya dosyadan el çektirildi” başlıklı haber gerekçe gösterilerek resen soruşturma başlatıldı. Bu kapsamda 23 haber sitesi ile 13 sosyal medya hesabı mercek altına alındı. Dün ise “gerçeği yansıtmayan paylaşımlar” denilerek avukat İrem Çiçek, halktv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ile gazetepencere.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nilay Can gözaltına alındı.

Savcılık, söz konusu paylaşımların toplumda adalet duygusunu zedelemeyi amaçladığını, yargı ve devletin diğer kurumlarının basın yayın yoluyla aşağılandığını; “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ile “kamu görevlilerine karşı hakaret ve iftira” suçlarının işlendiğini öne sürdü.


Nilay Can

BAKAN AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Karar'dan Merve Şişman'ın haberine göre, Haberlerin ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Cumhuriyet Savcımızın görevden alınması söz konusu olmayıp Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki görevine devam etmektedir. Ayrıca Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı’nın tehdit edilmesi ile ilgili olarak ve yine aynı konuda diğer şüpheliler bakımından soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nda titizlikle yürütülmektedir” açıklamasını yapmıştı.

1 Kasım’da sosyal medya hesabından konuya ilişkin mesaj paylaşan Dinçer Gökçe “Yenidoğan çetesi soruşturmasını çökerten Savcı Yavuz Engin ile ilgili ‘dosyadan el çektirildi’ bilgisi doğru değil. Savcı, yürüttüğü soruşturmasını tamamladı zaten. Davası da açıldı. Tehdit edildiği iddiası ile ilgili yürütülen soruşturma ise bu savcıda değil zaten. Kendisi taraf” ifadelerine yer vermişti. Gökçe, haberin doğru olmadığını Tunç’un açıklamasından 45 dakika önce duyurmuştu.

“BEBEKLER ÖLÜRKEN NEREDEYDİNİZ?”

Gazetecilerin gözaltına alınmasına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tepki gösterdi. Meslek örgütleri, gözaltındaki gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını isteyerek” Gazeteciler olmasa kamu vicdanını zedeleyen çetenin yaptıkları bu boyutuyla kamuoyuna yansımayacaktı. Her fırsatta gazetecilerle yönelik haksız gözaltı kararlarıyla aslında toplumda adalet duygusu zedelenmektedir. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelerden vazgeçilmelidir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de “Yenidoğan bebekler ölürken aylarca oturup izleyenler, savcı tehdit edilene kadar kıllarını kıpırdatmayanlar; 2 gün önce savcının dosyadan el çektirildiği iddialarını haberleştirip bakanlıktan açıklama gelince hemen yayına alan gazeteciler için bugün gözaltı emri veriyor” şeklinde konuştu. İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları iddiasıyla “Yenidoğan çetesi”nden 22’si tutuklu 47 sanık hakkında dava açılmıştı. Soruşturma sırasında kendisini müsteşar olarak tanıtıp Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit etmeye kalkan çete üyesi Mustafa Kemal Zengin, cezaevine gönderilmişti.

TCK217/A DEMOKLESİN KILICI GİBİ

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, gazetecilere yönelik gözaltıyı KARAR’a değerlendirdi. İktidarın hoşuna gitmeyen haberler yapan gazetecilerin sıkça gözaltına alındığına işaret eden İrvan “2022 yılında yürürlüğe giren ‘TCK217/A Yalan haberi alenen yayma’ suçlaması, gazeteciler üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanıyor. Bugüne dek tespit edebildiğim 52 gazeteci soruşturma geçirdi. Önce haber yalanlanıyor ardından gazetecinin başına gelmeyen kalmıyor. Gazetecilere ‘Toplumda adalet duygusunu zedelemeyi amaçladılar’ suçlaması da var. Adalet duygusu çoktan zedelendi zaten” dedi.

Prof. Dr. İrvan, şöyle devam etti: “Bu konuyla ilgili dikkat çeken bir nokta da şu... Olayda ‘el çektirme’ olmasa bile ‘elinden alınma var’. Sonuçta yargılama yeri değişmiş. Tekziple halledebilecek bir meseleyi ‘yalan haberi yayma’ suçlamasıyla cezalandırılmaya kalkarsanız gazeteci nasıl haber yapacak? Temel sorun gazetecileri sindirme, gözdağı verme... ‘Bak işte böyle yaparsanız, böyle olur’ denmeye çalışılıyor.”