__ Hz. CABİR - Ve HANIMI-ŞİMDİ-FİLİSTİN/GAZZE'DE - YA - ÜMMET-NEREDE-??
• Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
• Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun.
• Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti daima yardımı üzerinize olsun.
• El-Aziz : Celle - Celâlûhû '
- Her şeyin galibi ve izzet sahibi olan..
• " YA - Hayrer razığın....
"Sübhaneke lâ ilmelenâ illâ ma âllemtenâ inneke entel âlimul hakîm."
• "Ve ahiru davana enil hamdulillahi rabbil alemiyn..
• Değerli kardeşlerim haftalardır tabiri caizse gerek Türk halkı olarak gerek,
- başka milletlerin halkları olsun, Filistin/ Gazze'deki,
- kardeşlerimiz için çırpınıyoruz lâkin ne ümmet liderlerinin nede onların,
- sesizliğinden güç alan 'Zalimlerin zerrece umrunda değil ,
- her geçen gün siyonist İsrail'in katliamı zulmü katlanarak artıyor.
• Bizler ise sadece Boykot ve sosyal medya dan ancak duyurabiliyoruz bu
- katliamı onuda becerebiliyormuyuz, derseniz , bilmiyoruz.?!!
• Gencecik bedenlerin toprağa düşmesine fazlasıyla alışkın bir coğrafyada,
- Üstelik her nefis ölümü tadacaktır. Ayeti alnımıza daha doğmadan nakşedilmiş,
- iken “kocamış”, yaşını başını almış insanların ölümü daha bir olağan, daha
- bir sıradansa da demiş işte Cemal Süreya: “Her ölüm erken ölümdür”. Diye..
Peki ya Filistin'i çocuk mezarlığına çeviren Zalimlerin karşında sukut içinde,
- boğulan bebeklerin yaşama hakkının elinden alındığı bir dünyada ,,
- selasız yası tutulmayan mazlumların ahlarına mazhar olmuş vaveylalarına,
- boğulmuş vicdanların bedenlerinden önce olan erken ölümünü nasıl tabir ve tarif edelim?!
• Hey'had ,Şimdi na'çar şairler , yetim, öksüz boynu bükük sesi kısılmış şiirlerin.
• Değerli kardeşlerim ;Bu hafta Hz. Câbir ve hanımı ile peygamber,
- efendimizin arasında yaşanan bir hadise ile bu gün Filistin/ Gazze'deki
- kardeşlerimizin teslimiyetinin nereden geldiğini anlatmaya çalışacağım.
• Hz. Cabir Bin Abdullah, (r.a)Peygamber efendimizi aleyhisselamı evine ağırlamak istiyor.
• Maddi olarak çok fazla imkanı olmadığı halde sırf Allah'a olan bağlılığı ve
- Peygaber efendimiz (S.A.V) ' e olan sevgisi ve hürmetinden dolayı misafir etmek istiyordu.
• Bir gün Peygamber Efendimiz (S.A.V.) sahabeleri ile birlikte bir mecliste otururken ;
• Hz. Cabir Bin Abdullah, Peygamber efendimizi evine davet eder.
• Peygamber efendimiz Hz Câbir 'in davetini kabul ederek sahabeleriyle birlikte akşama, icabet buyuracağını söyler,
- Hz. Cabir Bin Abdullah' Mutluluktan havalara uçar evine koşarak gelir ve
- sevinçle hanımına; "Hanım hanım Efendimiz (S.A.V.) evimize teşrif,
- edecekler diyerek şerefle kutlu ve mübarek muştuyu hanıma verir..
• " Hanımı da sevinçle; "Bey ne
- diyorsun bu çok güzel bir haber, Allah'ın Resulü'nün (S.A.V.) evimize
- gelecek olması beni çok mutlu etti."
Hz. Cabir Bin Abdullah hanımına "Hanım
- Allah'ın Resulü ve sahabeler aç. Onlara hemen bir şeyler hazırlayalım" deyince
- biraz önce sevinçten havalara uçan hanımının boynu yere düşer.
• "Cabir evde hiç bir şey yok."
Hz. Cabir Bin Abdullah; "Hiç mi bir şey yok hanım? "
- Hanımı; "Sadece büyüdüğünde sütünden ve yününden faydalanalım diye
- beslediğimiz oğlaktan ( bir rivayete göre buzağı ) başka bir şey yok."
- deyince Hz. Cabir Bin Abdullah "Allah'ın Resulü (S.A.V.) evimize aç gelecek ve biz
- onun önüne yiyecek bir şey koyamayacak mıyız?"
- deyip getirir oğlağı ve hanımıyla birlikte kesip yemek için hazırlığa başlarlar.
• Hanımı yemek hazırlıklarına başlayınca Hz. Cabir Bin Abdullah,
- Efendimiz'e (S.A.V.) biraz sonra yemeğin hazır olacağını haber vermek üzere evden ayrılır.
• Az önce anne ve babasının oğlağı kesmelerine şahit olan Cabir Bin,
- Abdullah'ın oğullarından 6-7 yaşlarında olanı küçük kardeşinin merakı üzerine babam oğlağı nasıl kesti
- gel sana göstereyim derken 3-4 yaşlarında olan kardeşinin boynunu
- keserek kardeşinin başını gövdesinden ayırır..
• Yemekle meşkul olan Annesi çocukların sessizleştiğinin fark edince her anne gibi ,
- evhama kapılır ve çocuklara bakmaya gittiğin de '
- Gördüğü manzara karşısında neye uğradığını şaşıran Hz. Cabir Bin '
- Abdullah'ın hanımı telaş ve üzüntü ile "Ne yaptın sen?" diye büyük oğluna
- çıkışınca, korkuya kapılan oğlu dama doğru kaçar , annesinin hışmında korkan çocuk dama çıkmaya çalışırken,
- başının üstüne düşer ve oracıkta ölür.
• Ne yapacağını bilemeyen Hz. Cabir Bin Abdullah'ın hanımı "Allah'ım bu başıma gelenler nedir?
• Bu ne zor bir imtihan" bana sabır ve selâmet ihsan eyle diye ağlayarak evlatlarının cesetlerini saklar..
• Sırf Resulüllah evinde yemek yesin diye acısını içine gömer..
• Çocukları alır ve bir odaya yorganın altına koyar.
• Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Hz. Cabir Bin Abdullah ve sahabeleri ile birlikte gelirler.
• Hz. Cabir Bin Abdullah'ın hanımı ise endişeli bir şekilde içerde "Bir an önce ,,
- Olanlar ortaya çıkmadan ve tatları kaçmadan yesinler yemeklerini" diye telaş içinde kıvranmaktadır.
• Tam Resulüllah (S.A.V.) yemeğe başlayacakken Hz. Cabir Bin Abdullah'a
- döner ve "Ya Cabir bilirsin ben çocukları çok severim.
• Senin iki oğlun vardı. Hele getir onları da yemekten önce bi onları seveyim" buyururlar.
• Hemen hanımının yanına gider Hz. Cabir Bin Abdullah; "Hanım Resulüllah (S.A.V.) çocukları istiyor.
• Olaylardan bi haber Hz. Câbir 'Hele getir çocukları" der.
Hanımı;"Cabir çocuklar yeni uyudular, siz
- hele yemeğe başlayın yemekten sonra getiririm" der.
• Hz. Cabir Bin Abdullah içeri girer ve; "Ya Resulüllah (S.A.V.) çocuklar yeni uyumuşlar.
• Yemekten sonra getireyim. Biz yemeğe başlayalım" der. Resulüllah (S.A.V.); "Ya
- Cabir getir çocukları ,Seveyim sonra yeriz yemeğimizi." Diye isteğini tekrar eder .
• Hz. Cabir Bin Abdullah tekrar hanımının yanına gider ve "Hanım Resulüllah
- (S.A.V.) çocukları istiyor. Hele uyandır çocukları getir" der.
• Hanımı; "Cabir ben çocukları uyandırana kadar siz yemeğe başlayın" der.
• Tekrar Resulüllah'ın yanına giden Hz. Cabir Bin Abdullah; "Hanım çocukları
- uyandırana kadar biz başlayalım yemeğe." deyince Resulüllah (S.A.V.); "Ya Cabir çocukları getir.
• Acelemiz yok biz bekleriz" buyurur.
Hanımının yanına dönen Hz. Cabir Bin
- Abdullah; "Hanım Allah'ın Resulü (S.A.V.) çocukları bekliyor.
• Hazırla hemen getir." deyince Hanımı da; "Tamam ben çocukları uyandırıp giydirene kadar yemekler soğur.
• Siz başlayın yemeğe ben çocukları getiriyorum" der ve zaman kazanmaya çalışır.
- "Ya Resulüllah (S.A.V.) hanım çocukları hazırlayana kadar yemekler soğuyacak. Buyrun başlayınız yemeğe.
• Birazdan çocukları getireceğim." deyince de Resulüllah (S.A.V.); tekrar "Cabir ,,
- acelemiz yok, Bekleriz,Hele getir çocukları" buyurur.
• Çünkü Allah'ın emriyle,Yolda gelirken Peygamber Efendimiz'e (S.A.V.) haber getiren Cebrail (A.S.); "
• Bugün Cabir'in evinde öyle bir sınav olacak ki o ne derse desin çocukları isteyiniz" demiştir.
• Tekrar hanımının yanına giden Hz. Cabir Bin Abdullah; "Hanım erittin beni; Gidip gelmekten yoruldum.
• Getir çocukları artık." deyince başı önüne düşen hanımı Hz. Cabir'in elinden
- tutar ve çocukların yanına götürür, Yorganı kaldırır.
• Gördükleri karşısında ne yapacağını bilemeyen Hz. Cabir Bin Abdullah acılı bir
-baba olduğu halde efendimiz aleyhisselamı,
- üzmekten endişe ettiği için odaya
- döner ve; "Ya Resulüllah (S.A.V.) çocuklar uyuyorlar.
- Biz yemeğe başlayalım" der boynu bükük gayet üzgün ve müteessir bir,
- halde, efendimizin yemeğe başlamasını talep eder çünkü onu üzen,
- evlatlarının vefatı değildir, hâlbuki efendimizin üzüleceği endişesi dir.
- Allah'ın Resulü (S.A.V.); isteğini yineleyerek "Cabir hele getir çocukları biz bekleriz." buyurunca Hz.
- Cabir Bin Abdullah; "Ya Resulüllah çocuklar uyumuşlar ama uyanmıyorlar.
- Uyandıramıyoruz. Bizim kudretimiz uyandırmaya yetmiyor.
• Sicim, sicim gözlerinden akan yaşlara mâni olmaya çalışır, Ağlamaklı bir şekilde buyrun siz uyandırın" der.
• Allah'ın Resulü (S.A.V.) kalkar ve çocukların odasına gider.
• Hz. Cabir Bin Abdullah'ın hanımı ise başka bir odada hıçkıra hıçkıra ağlayarak "Ya Rabbi canımı al.
• Rasulü'nü layıkıyla ağırlayamadım" diye dua etmektedir.
• Resulüllah (S.A.V.) elini yorgana uzatıp kaldırdığı anda çocukların ikisi birden Resulüllah'ın kucağına atlarlar.
• Allah'ın dilemesiyle Peygaber efendimiz aleyhisselam orada bir mucize göstermiştir.
• Dizleri üzerine çöküp ağlamakta olan Hz. Cabir'in mübarek hanımının ağzından şu cümleler dökülür.
• "Ya Rabbim sana şükürler olsun. Resulüllah (S.A.V.) evimde yemek yiyebilecek.
• Ağzından dökülen sizlere" Söylediği dua'ya bakar mısınız? Hz. Cabir'in hanımı derdi evlatlarının dirilmesi
- yada ölmesi değildir.
• Çünkü evlatlarının cennetlik şuuru öyle yerleşmiş ki, iman ile kavrulan yüreğine
- o hâlâ Allah Resulü'nün sofrasına teşrifi ile belki ona affa vesile olacağını düşünüyor.
• İşte sahabelerin yüce ufku, işte iman insanı, insan eder, belki sultan eder insanı.
• İnsaniyetin en yüce duyguları ve en yüksek ahlakıdır Allah'a tam teslimiyet.
• Sahabelerde Allah Resulü'nun vesilesiyle böyle tesis edilmişti.
• Bu neyle oldu. Allah'ı tanımayla hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine iman ile ,
- oldu, sahabe efendilerimizin hayatını dinleyip geçmek değil aslolan onların,,
- hayatına bakıp kendi hayatımızı muhakeme ederek onların kine benzer hayatlar yaşamak ile ,,
- "Allah'a olan teslimiyetini iyi anlamaktır.
• İşte değerli kardeşlerim hâl böyleyken nerde sahabe efendilerimizin ve Filistin/Gazze deki kardeşlerimizin imanı nerede biz ?!!..
• Bugün Filistin/ GAZZE' deki kardeşlerimiz Hz. CABİR ve hanımı ile aynı iman ve teslimiyete sahipler ,,
- Allah'ın emaneti saydıkları Kudüs Mescid-i Aksa 'yı evlatlarının ölümünü,
- unutup acılarını içlerine gömüp vaktin dar olması söz konusu olduğundan,
- çocuklarının naaşlarını fosfor bombaları ile parçalanmış bedenlerini bile sıradan bir,
- eşya gibi bir poşete koyup defnedip bir yandan savaşa devam ediyorlar.
• Allah'ın vaad ettiği cennetinde buluşacaklarının teslimiyeti içinde "
- Allah'ı razı etmek tek dertleri.
• Gazze'yi dur durak bilmeden savunuyorlar.
• KİNİNİZİ DİRİ TUTUN!
AKSA'YI geçici bir savaşta sanmayın..
Aksa bir NAMUS meselesidir..
Ben " MÜSLÜMANIM ' diyen herkesin AKSA'YI dert edinmesi şarttır !!..
Ayağa KALK - MÜSLÜMAN! Ayağa KALK - MÜSLÜMAN! Ayağa KALK -MÜSLÜMAN!
KARDEŞLERİN ÖLÜYOR! Öldürülüyor..
ÇOCUKLAR ÖLÜYOR!
NAMUSUMUZA EL SÜRÜLÜYOR!
AYAĞA KALK!
• Değerli kardeşlerim 'hiç unutmayalım ki " Mescid-i Aksa; ümmeti Muhammedin ,
İlk Kıblesi, İkinci Mabedi , Üçüncü Mescidi'dir.
KUDÜS, biz ahir Zaman ümmeti için iman ve teslimiyet sınavı Filistin/Gazze için BİR KIBLE DÂVÂSIDIR!
__ Fİ EMÂNİLLÂH __
__ Kablel-Vuku __
• "...Rabbişrah-li sadri. Ve yessir li emri.
• Vahlul ukdeten min lisäni. Yefkahů kavli." Allahümme- Âmin...