Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmekte olan İklim Kanunu teklifi...
Birkaç gündür daha sıcak olarak Türkiye gündeminde...
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya şu hususları dile getirdi;
1 - Öncelikle bu kanuna iklim adını vermek doğru değildir. Olsa olsa bu bir ticaret kanunudur.
2 - Bu kanunun çevreye, iklime hiçbir katkısı olmayacağı gibi doğaya olan duyarlılığı ticarileştirdiği için büyük zararlar verecektir.
3 - Dünyayı Çin’den sonra en fazla kirleten ikinci ama kişi başına düşen oranla birinci olan ABD - Trump Paris İklim Sözleşmesi’nden çekildi. Hal böyleyken bu kanun geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeleri hiçbir zaman gelişmiş ülke yapmamak üzere kurgulanmıştır. Karbon ticareti ile “parayı veren düdüğü çalacak”, onlar her türlü işini yürütecek ve diğer ülkeler pazar olarak kalmaya devam edecektir.
4 - Çevreyi, havayı, iklimi, dünyayı korumak için küresel güçlerin bu türden dayatmalarına değil, medeniyet değerlerimize yeniden dönmeye ve inancımızın uyarılarına kulak vermeye ihtiyaç var. Dünyayı her açıdan tehdit eden biz değiliz, faturanın da bizlere kesilmesine müsade etmemeliyiz.
5 - Bu kanunu dayatanlar aslında “dünyayı biz kirlettik, bedelini de size ödeteceğiz” demek istiyorlar. Bu bir tuzaktır. İşin özü; küresel ağababalar düzenlerinin bozulmasını istemiyorlar. Tehditlere kulak asmamalıyız.
6 - Ticaret savaşlarının son sürat devam ettiği dünyada, yakın zamanda, AB ülkeleri de bunu mutlaka sorgulayacaktır. Herkes sanayisini korumak için harekete geçecektir. Bunu dikkate almalıyız. Umarım aklıselim galip gelir ve Meclis bu dayatmalara karşı gereken cevabı verir.
***
Toparlamak gerekirse...
İklim Kanunu teklifi yasalaştığı takdirde neler olacak?
* İnsan başta olmak üzere tüm canlıların hareketleri yapay zeka ile tamamen kontrol altına alınabilir.
* Karbon puanlama ve vergilendirme sisteminin getirilerek, karbonu azalt ya da vergisini öde uygulaması başlatılır.
* Karbon ayak izi uygulamaları ile insan hareketleri kontrol edilecek.
* Yeşil mutabakat eylem planı (2021) karbon salınımı yapan tüm ürün ve uygulamalar tedrici olarak piyasadan kaldırılacak.
* Akıllı şehirler projesi ile seyahat kısıtlamaları getirilecek.
* Sanayi üretimi başta olmak üzere tarım ve hayvancılığa, gıda üretimine, su kaynaklarına sınırlandırmalar getirilecek.
* Doğal et ve gıda tüketimi yerine yapay et ve gıdalar yaygınlaşacak.
* Ata tohumları yerine hibrit tohum teknolojisi ve kontrollü tarım uygulanacak.
* Teknoloji iklimlendirme silahı olarak kullanılacak.
* Salgınlar, pandemiler, sağlık sorunları, aşılamalar ve benzeri uygulamalar gerçekleşecek.
* Dünya nüfusunun azaltılması düşüncesi gündeme gelecek.
* Dünya Bankası ile karbon piyasalarına hazırlık ortaklığı programı hayata geçecek.
* G7, G20 ve Dünya Ekonomik Forum'un endişe verici gündemleri oluşacak.
* Yeni bir dünya düzeni ile ulus devletçiliğin bitirilmesi planlanacak.
***
Milli gazete'nin haberine göre, Kısacası İklim Kanunu'nun, küresel bir planlamanın, organizasyonun parçası olduğuna ilişkin farklı eleştiriler ağırlıklı olarak gündemdeki yerini koruyor.
---