İman ve İslâm'ın Hakikatının Beyanı

İman ve İslâm'ın Hakikatının Beyanı

بِسْــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla!

Gerçekten Hamd Allah'a mahsustur.O'na hammdederiz ve O'ndan yardım dileriz. Mağfireti O'ndan ister, doğru yola iletilmemizi O'ndan bekleriz. Nefislerimizin kötülüklerden ve amellerimizin fenaliklardan Allah'a sığınırız.

MEKTUBAT-I RABBANİ 'DEN İSLAM FIRKALARININ DURUMLARI 

"Benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacak hepsi cehennemdedir, ancak bir fırka müstesna " mealindeki hadisi şerîfte vaki olan hepsi cehennemdedir sözü onların ateşe girmeleri ve cehennem azabında devam etmeleri değildir. 

Zira ebedi cehennemde kalma imana zıttır. Ve cehennemde ebedi kalmak kâfirlere mahsustur. Bu konuda özet olarak;Ateşe girmelerine sebeb olan kötü itikatları olunca o ateş bizzarure hepsi girecekler ve itikatlarının  bozukluğu miktarınca azab olunacaklardir.

İstisna edilen bir fırka bunun hilafıdır.Zira onların itikadı cehennem azabından kurtulmaya gerektirir ve felahları ( kurtuluşları)için sebeptir.

Lâkin onların bazıları kötü amel yapanlar tövbe ve şefat sebebi ile af olunmazlarsa günahları miktarınca ateşle azâb olunmaları caiz olur. 

Ve onlar hakkında cehenneme girmeleri tahakkuk eder.Diger fırkalar hakkında her ne kadar ebedi kalmak olmasa bile cehenneme girmek bütün fertleri için şamil  olur (yani bütün fertleri içine alır).Fırkayı Naciye (kurtuluş fırkası)hakkında ise cehenneme bir müddet girme bazı günahları işleyenlere mahsustur. Hepsi (cehennemde) ateştedir, kelimesinde gizli olmayan bu beyana işâret vardır, şöyle ki bu Bid'at fırkaları kıble ehlindendir.

Din zaruriyyatlarını inkâr etmedikleri  tevatürle gelen şeriat hükmlereden sabit olanı reddetmedileri ve zaruretle dinden gelişi bilinen şeyleri kabul ettikleri müddetçe onları tekfir etmeye ( kâfir demeye)cüret etmek asla uygun ve caiz değildir. Ulema şöyle buyurmuşlardır. Eğer bir meselede doksan dokuz küfür demeye yön doğrulamak ve küfürle hükmetmemek gerekir. Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah'ü Teâlâ daha iyisini bilir ve onun kelimesi daha muhkemdir.