Said Nursi'nin son talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu'nun öz yeğeni, ömrünü Nurcuların içinde geçiren Süleyman Yasin Akdeniz Ulusal Kanal’da İlker Yücel’in sorularını yanıtladı.
-‘Nurcu derneklere para nereden geliyor belli değil’ diyorsunuz. Peki siz kaynağı belirsiz maddi kaynakların girişini nasıl farkettiniz?
Şöyle, içerideyken mesela önce bir dershane üzerinden bir kiraya bir eve sığışıyorlar. Sonra oraya gelen 5-10 kişi diyorlar ki; Hizmetimiz yürüsün, çay, çorba lazım, şeker lazım, gelene ikram lazım, para toplayın diyorlar. Bünyeye katılanlar bir süre sonra Nurculuk adına para toplamaya başlıyor. Hatta burada linkleri var. Banka hesap numaralarına kadar elimde.
- Hangi Banka?
Bank Asya üzerinden para topluyorlar. Buna bütün Nurcular şahit. Ama kendi aralarında şöyle diyorlar: Sizden hiçbir ücret istemeyenlere tabii olun ayeti var. Bediüzzaman Hazretleri'nin beyanı var, biz Nurcular olarak para istemeyiz, imada dahi bulunmayız. Bunun propagandasını yaparlar ama istisnasız bütün Nurcu gruplarda şu anda ya para toplanır, ya yardım faaliyetleri vardır, ya bir dernek vardır ama mutlaka para toplanır.
- Topladıkları paralarla nasıl örgütleniyorlar
Her ilde mutlaka bir dernekleri var. Çok sayıda vakıfları var. Göz yumuluyor. Üniversitelerde rahat rahat örgütleniyorlar. FETÖ ne yaptıysa aynısını yapıyorlar. Maddi durumu iyi olmayan zeki öğrencileri etki altına alıp çıkarları için kullanıyorlar. Yurtlarının denetlenmesi lazım. Resmi yurt tarzında değiller, ev tarzında. Ayrı ayrı odalar, masalar, içerisi çok düzenlidir. Özel giyimli kişileri üniversitenin önüne götürürler. Oralarda bir avcı gibi davranırlar. Evde misafir etmeye ikna ettikleri kişileri bir süre sonra birlikte namaz kılma ve sohbetlere katma usulü vardır.
Öğrenci de şöyle düşünür tabi: Ev bedava, rahat ortam. Kişiler de düzgün, namazında niyazında... Etki altına alınan kişiye bir süre sonra tahrip edilmiş sözde dini metinler okutulur. Zaten manevi boşluğu olan, dini bilgileri eksik, donanımı olmayanlar özellikle seçilir. Düzen böyle işliyor. Toplamda 100 binleri aşan bir örgütlenmeden bahsediyorum. Hatta ODTÜ'den mezun bazı Nurcuların kendilerini eve kapattığını biliyorum. ‘Biz dünyadan vazgeçtik ahireti tercih ettik.’diye.
‘KENDİNİ ANNE BABADAN DAHA YAKIN GÖSTERİYOR’
- Örgütlenmede başka hangi yöntemleri kullanıyorlar?
Google Play üzerinde yaptığım bir çalışmada yüzden fazla İslami program kullandıklarını farkettim. Namaz programları, dini soru-cevap programları, adı altında Risale-i Nur ve Kur'an uygulamaları var örgütün. O uygulamaları indiriyorsunuz telefonunuza, namaza kaldırsın bilgi versin filan derken örgüt sizinle yazışmaya başlıyor. Sizinle yazışıyor. Hedef kitleleri 8'den 12 yaş- 16 yaşa kadar derece derece.
Hatta şöyle polemikler yaşanıyor. Mesela diyor ki, sabah namazını kıldın mı kardeşim diyor. Sabah namazı çok önemli diyor falan. Hep böyle dini kullanıyor. Bak gördün mü diyor, senin öz anne baban dahi senin namazını düşünmezken biz kardeşlerin olarak senin ahiretini düşünüyoruz ve sabah namazını kaldırırız diyor. Anne babadan kendini daha yakın olarak gösteriyor örgüt.
Bir baba vardı 2020'de, bunu söylemek istiyorum. Bir 15 Temmuz gazimiz de şahittir. Bir baba var. İstanbul Avcılar tarafında. Oğlu 16 yaşında. Bu uygulamalar üzerinden yapılanmaya bulaşıyor. Bir süre sonra bilgisayar işleri yapıyor. Babası tehlikeyi fark edip oğlunu almak isteyince, oğlu babasına karşı sanki dinsizmiş gibi muamele yapıyor. Baba oğul arası açılıyor. O zaman da ne yapalım dediler. Biz adama hemen emniyete git söyle dedik. Fakat baba çocuğuyla arası iyice açılır korkusuyla buna cesaret edemedi.
Bundan bir sene önceydi. Emniyet teşkilatından bir memur telefonla aradı. Yayınlarınızı gördüm. Ben de bunun muzdaribiyim. Oğlumun yaşı küçük. Bu yapıya bulaştı. Nasıl kurtaracağım? Bir baba olarak konuşmak istiyorum dedi. Bunun bir formülü var mı diyor. Kurtulamıyor. Ve üzülerek söylüyorum ki bunlar sosyal medyada çok güçlü. Mesela bizim Türkiye'de Bylock’u suç olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz görüyor. Ama Bylock sebebiyle hapse girip, hapisten çıkanların ceza süresi ortalama 5 sene 6 sene, bunu da hepimiz biliyoruz. Artık belki daha da düşürdüler, bilmiyorum.
Bylock'tan hapse girip, hapisten çıktıktan sonra Erzurum'da toplantıda buluşup, İstanbul'da görevlendirilip, şu anda Türkiye'de 1,5 milyon takipçili sosyal medya gücüne ulaşmış Baylokçu, Nurcuların ağabeyleri diye tanıtılan vaazlar verdirilen kişiler var. Böyle ilan ediliyor. Ve Nur cemaatinin büyük bir kısmı bunun Bylockçu olduğunu bile bilmiyor. Sadece o vakfa ait kişiler biliyor. Ben burada onun adını vermiyorum reklam olmasın diye ama Süleyman Yasin hakkında Google’a Bylockçu yazınca internette bunun ismini verdiğimi göreceklerdir. Yani düşünün. Bylock'tan hapis yatıp çıkan bir kişi bile Nur Cemaati'nin abisi olup, vaazlar verip, Türkiye'de sosyal medyada 1,5-2 milyon, belki daha fazla kitleye hızlı bir şekilde ulaşıyor.
- FETÖ ve Nurcuların ilişkisine büyüteç tutmanızı rica edeceğim.
Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan bir konuşmasında zombileşmiş tabirini kullandı FETÖ’cüler için. Çok önemli bir açıklamaydı. Ben bu yapıların da öyle olduğunu düşünüyorum. Temel belgeleri bile tahrip ederler.
- Örnek veriniz?
Mesela Diyanet'ten başlayayım. Ya da İsa Aleyhisselam konusundan başlayayım. O kadar çok var ki. Nur Cemaati içinde 17-25 aralık sürecinden bir sene sonra, 2014 senesinde Mustafa Sungur imzasıyla yazılan bu kitapta Fethullah Gülen'in İsa Aleyhisselam olduğu, İsa Peygamber olduğu öğretilerinin yayıldığını gördüm. Bu kitap şu anda Türkiye’de satılıyor.
- Mustafa Sungur'u tanıtabilir misiniz izleyenlere?
- Mustafa Sungur ağabey benim de çocukluğumdan beri, yani dizinin dibine büyüdüğüm, ailevi dostluğumuz olan, atadan dededen bir irtibatımız olan çok kıymetli bir insan. Ve Nur Cemaati içinde 2012 senesinin başlarında Nur cemaatine şöyle sesleniyor. Fethullah Gülen'in ve yapılanmasının elleri ve bacakları kırılsın. Kırılacak. Lanet olsun onlara diyor. Ne zaman sesleniyor ? 2012'de. Bunun videosu da var. Bütün Nurculara sesleniyorum diyor. Her tarafta ilan edin, protestolar edin. Lanet olsun bunlara diyor. Yani en sert, en radikal tepkiyi açıktan bir şekilde lanetle, beddualaşmayla her yerde bunların yaptıklarını anlatın diye Nurculara bir çağrısı var.
Ama Nur cemaatinin büyük bir kısmı, vekil varis abiler dışındaki kısmı, bu talimatlara uymadılar. Yani siz basında gördünüz mü, Nurcular pankart açtı, lanet olsun Fethullah Gülen'e diyen, gördünüz mü? Görmediniz. Basında gördünüz mü, görmediniz. Ama Bediüzzaman Vekili olarak diyor ki, her tarafta karşı çıkacaksınız diyor. Lanetleyeceksiniz, mücadele edeceksiniz diyor. Görev veriyor. Sokaklara in yani gerekirse, pankart aç, milleti uyandır diyor. Öyle bir cemaat düşünün ki vekil ve varis dinlemiyor. Bu kitapta alakası yok.
- Bu kitapla konunun bağını açınız?
Şimdi onu bağlayacağım. Bu kadar Fethullah Gülen'e karşı olan bir isim. FETÖ’ye elleri bacakları kırılsın diyen, lanetleyen bir isim. Ve dershane meselesi yok daha, Türkiye'de FETÖ meselesi yok daha, hükümete kadar seslenip bunları durdurun diyen bir isimden bahsediyoruz. Yani bu mücadeleyi başlatın diyen bir isimden bahsediyoruz, Mustafa Sungur Ağabey. Ve Sema Hastanesi, FETÖ'nün hastanesinde öldü, vefat etti. Ve Ak Parti hükümeti tarafından, tabii o dönemde üstadın diğer vekilleri de FETÖ'yle Yahudi'ye çalışıyor, şöyle yapıyor, böyle yapıyor diye bir dünya yayınlar yaptılar.
O yayınlardan hemen birer ikişer ay sonra hemen peş peşe vefat ettiler. O kadar vefatlar ani oldu ki hepsini, hiç varis vekil kalmadı. Sadece Bir Hüsnü Ağabey kaldı. hükümetin dikkatini çekti AK Parti hükümetinin. Dedi bir komisyon kuralım bari de ölümleri araştıralım. Burada bir ölüm var. Ve rahmetli Abdülkadir Badıllı abinin Bediüzzaman hazretlerinin talebesinin çocuklarının açıklaması var. Babamı öldürdüler vefatından sonra vücudunda dedi araştırdık envai çeşit zehir çıktı kanında dedi. Yardım istedi.
Odatv'de yer alan habere göre, Şimdi burada...Nurcuların bu liderlerinin FETÖ'ye karşı son uyarıları olduktan sonra arka arkaya ölmeye başladılar. Aleyhine konuştu vekil varisler açıktan açıktan. Yahudi'ye çalışıyor şu bu diyerek.. Ülkeyi, vatanı, milleti düşünün dediği halde bu mücadele yapılmamakla beraber ben niye kendimi soyutladım? Çünkü ben ayrıldı zannettim 17-25'ten sonra.
Ayrılmamışlar. 15 Temmuz'dan sonra ayrıldı zannettim. Hala gözümün önünde Fethullah Gülen ve talebelerinin, elemanlarının, efendime söyleyeyim, yazılar önüme çıkıyor. Vatikan'a kadar, Fethullah Gülen'i CIA’ya sokan, Gren Card çıkaran John Obert Woll'a kadar, Nurcuların Suffa Vakfı’nın resmi sitesinde 2019 milat olunmak üzere Nurculara referans verildiğini gördüm. Bunun belgeleri var.
Şimdi burada, İsa Aleyhisselam meselesinde şunu söyleyeceğim. Burada ben bunu hatta, bu kitabı da o yüzden getirdim. Bu kitabı da satın almayın. Her ne kadar satılsada, meraktan bile alıp bunlara para kazandırmayın.
İnternette FETÖ Vari Yapılanma... Nurcular Hangi Uygulamaları Kullanıyor?
Bunlar da ilginizi çekebilir