Kabe çekirgelerin istilasına uğradı
Mescid'i Haram'ı basan çekirge olayı ister istemez aklımıza geçmişte Mısır'da Musa (a.s) ve Fravun'un yanlış uygulamaları ve halkın Musa (as) karşı gelmeleri ve isyanları neticesinde gökten çekirge yağdığı ayetle bildirilmekte, “Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler olarak üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gönderdik. Yine büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim oldular. (Araf Suresi: 133)
Şöyle ki: ''Cenab-ı Hak, inkârda ısrar eden Firavun’un kavmine ilk önce şiddetli bir yağmur göndermiştir. Bu yağmur 8 gün 8 gece devam etmiş, kimse dışarı çıkamamış ve Nil nehrinin taşmasıyla seller meydana gelip evleri, ekinleri ve hayvanları telef etmiştir. Bu musibet karşısında Firavun’un adamları Hz. Musa’ya gelerek: “Rabbine dua et. Bu belayı başımızdan kaldırsın da sana iman edelim.” demişlerdir. Hz. Musa da dua etmiş ve duasının bereketiyle tufan sona ermiştir.''
Geçmişte yaşanan bu olayı tahlil ettiğimizde, benzer olayın Haram'i şerifte yaşanması Suudi Arabistan yönetimin islama ve müslümanlara yönelik yanlış tavır ve düşmanlıkları neticesinde bir uyarı mı? Aynı zamanda dünyada zulüm gören müslümanlara kayıtsız kalınması, İsrail ve ABD yönetimleri ile kol kola olmaları, ekonomik olarak müslümanlara düşman olanlara milyar dolarlık desteklerin neticesinde ve son günlerde aşırı ahlaki bozulmalara vesile olacak uygulamaların devreye sokulmasına, bir uyarı olduğu gözardı edilmemeli diye düşünenlerdenim.
Mısır'da geçmişte yaşanan çekirge istilası öncesindeki durum tarih kayıtlarında şöyle izah edilmekte:
“Felaketler tüm memleketi sarmıştı. Her yerde kan vardı. Nehir kan oldu.
Böyle dün gördüğüm her şey helak oldu. Biçilmiş gibi her toprak çırılçıplak…
Mısır’ın aşağısı mahvoldu. Tüm saray ıssız kaldı. Sahip olunan her şey: buğday ve arpa, kazlar ve balıklar… Gerçekten ekin her yerde mahvoldu. Topraklar tüm kargaşaya ve gürültüye rağmen…
Dokuz gün boyunca saraydan hiçbir çıkış yoktu ve kimse o şahsın yüzünü göremedi.
Şehirler kuvvetli akıntılar tarafından yerle bir oldu. Yukarı Mısır harap olmuştu. Her yerde kan vardı. Ülkede salgın hastalıklar baş gösterdi.
Bugün gerçekten kimse kuzeye Byblos’a gidemiyor. Mumyalarımız için ne yapacağız? Altın azalıyor…
İnsanlar sudan korkar oldu. Su içtikten sonra bile susadılar. İşte suyumuz! Mutluluğumuz! Yapabileceğimiz ne var? Her şey talan…
Şehirler yıkıldı. Yukarı Mısır kurudu. Yerleşim alanları bir dakika içinde altüst oldu.“
20. yüzyılda bilgi sahibi olduğumuz bu papirüste yazılan yazıyı dinlerken sanki ayet-i kerimeleri dinliyormuş gibi oldunuz değil mi? Bunun sebebi, papirüsteki yazıların Kur’an ayetleriyle neredeyse aynı olması Kur’an’ın verdiği haberleri birebir doğrulamasıdır.
O halde şimdi şu soruyu soruyoruz: Firavun ve kavmine gönderilen felaketleri haber veren bu papirüsteki yazıların Kur’an’la büyük bir paralellik içinde olması, Kur’an’ın Allah’ın kitabı olmasından başka ne ile izah edilebilir?
Bir beşerin hem de okuma yazma bilmeyen bir beşerin kendi başına bunları bilmesi ve haber vermesi hiç mümkün müdür?
Hayır, asla mümkün değildir! Bir beşer kendi aklıyla bu bilgileri keşfedemez. O halde Kur’an asla bir beşer sözü olamaz, ancak ve ancak ezel ve ebed sultanı olan, geçmişi ve geleceği tek bir sayfa gibi gören Allah’ın sözü olabilir.''
Başta Mekke şehri olmak üzere çevre şehirlerde yoğun bir şekilde böcek istilası yaşandı. Yetkililerin dile getirdiği
”Cumartesi gecesi ortaya çıkan çekirgeler ve hamam böcekleri kısa sürede şehrin birçok noktasına yayıldı. Böceklerin çok sayıda olması bölge sakinlerinin yanı sıra uzmanları da şaşırttı. Sosyal medyada yayınlanan videolarda çekirgelerin mescidin avlusunu ve civardaki evlerin duvarlarını kapladığı görüldü.”
Bu kadar olmasa da 2007 yılında benzer olaya şahit olan görgü tanığının ifadeleri konu ile ilgi şöyle dile getirilmekte : Medine umresi sırasında bizde böyle bir çekirge istilası yaşamıştık. Uçaktan inip sabah namazına gittiğimizde bize hoş geldin demişlerdi. Her yerdeydiler biz o zaman bunu kendimiz için bir imtihan olarak görmüştük.
Yalnız Mekke de böyle bir şey yaşamadık. Zaten Mekke de yaşayanlarda bunun bir ilk olduğunu vurguluyor.
Kabe başta olmak üzere şehrin her yerinde görülen böcekler için ekipler yoğun şekilde ilaçlama ve temizlik çalışmasına başlattılar. Mekke Şehir Sekreteri Muhammed el Kuveyhis’i, “Çevre koruma ekiplerinin Mescid-i Haram’ın her tarafında yayılmış böceklerini yok etmek için çalışmaları başlattığını söyledi.”
Alışılmadık ve daha önce hiç görülmemiş olan gelişme cumartesi günü yaşandı.
TEMİZLİK İÇİN EKİPLER GÖNDERİLDİ
“Mekke Belediyesi, umre ziyareti yapanların güvenliği ve rahatlığı için gerekli noktalara 130 kişilik ekibin temizliği gerçekleştirdiği duyurdu.”
Neden kaynaklandığı belli olmasada ilk etapta Mekke belediyesi “Kabe'nin avlusu çevresinde ve caminin avlusundaki tüm tuvaletlerde, lağımların ve açık su kaynaklarının böceklerin üreme alanlarına odaklanıyoruz” dedi.
