EKONOMİ

Konut Sahibi Olmak Artık Hayal Oldu: Gelir ve Ev Fiyatları Arasındaki Makas Açıldı

Türkiye’de 2021 sonrası hızla artan enflasyon, özellikle pandemiyle tetiklenen konut fiyatlarını büyük ölçüde etkiledi. Vatandaşın alım gücü hızla erirken, ev sahibi olma hayali de giderek uzaklaştı.

Enflasyondaki artış, özellikle ev fiyatlarını etkilerken, son üç yılda bu fiyatların vatandaşın gelirine kıyasla hızla yükselmesi dikkat çekiyor. TÜİK verilerine göre, ev sahipliği oranı 2010’da yüzde 60 iken, 2023'te yüzde 56,2’ye geriledi.

Türkiye’de 2021 sonrası hızla artan enflasyon, özellikle pandemiyle tetiklenen konut fiyatlarını büyük ölçüde etkiledi. Vatandaşın alım gücü hızla erirken, ev sahibi olma hayali de giderek uzaklaştı. Yükselen faiz oranları, enflasyonla mücadelede kullanılan bir araç olarak öne çıksa da, bu tabloyu daha da karmaşık hale getirdi.

Pandemi süreciyle dünya genelinde yükselen enflasyonist baskılar, Türkiye’de 2021 sonrası dönemde uygulanan faiz indirimleriyle birleşince, alım gücünü ciddi şekilde düşürdü. Bunun sonucunda konut fiyatları hızla yükseldi ve ev sahibi olma, çoğu insan için imkânsız bir hale geldi.

EV SAHİPLİĞİ ORANI GERİLİYOR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, ülkede ev sahipliği oranı son yıllarda önemli bir düşüş gösterdi. 2010 yılında yüzde 60 seviyesinde olan ev sahipliği oranı, 2023 yılında yüzde 56,2 seviyesine gerileyerek, birçok vatandaşın ev sahibi olma imkanının azaldığını ortaya koydu.

FAİZ-KONUT FİYATI İLİŞKİSİ KOPTU

Ekonomim.com’un Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, konut kredi faiz oranları ile konut fiyatları arasındaki ilişki, 2021 sonrasında yön değiştirdi. Normalde, piyasa dinamiklerinde faiz oranlarının düşmesiyle ev fiyatlarının artması, faizlerin yükselmesiyle ise fiyatların durgunlaşması beklenirken, bu süreçte hem faizler hem de konut fiyatları eş zamanlı olarak yükseldi. Bu durum, Türkiye'deki konut piyasasında olağan dışı bir tabloya işaret etti.

GELİR VE EV FİYATLARI ARASINDAKİ MAKAS AÇILDI

Gelir ve konut fiyatları arasındaki uçurum ise giderek büyüyor. TÜİK’in Gelir Dağılımı İstatistikleri'ne göre, 2010 yılında hanehalkı fertlerinin yıllık ortalama esas iş geliri 12 bin 557 TL iken, 2023 yılında bu rakam 116 bin 297 TL’ye yükseldi. Bu, gelir düzeyinde yüzde 826’lık bir artış anlamına gelirken, konut fiyatlarındaki artış bunun çok ötesinde gerçekleşti.

TCMB’nin verilerine göre, 2010 yılında ortalama 120 metrekarelik bir evin fiyatı 106 bin 270 TL iken, 2023 yılına gelindiğinde aynı büyüklükteki bir evin fiyatı 3 milyon 94 bin 300 TL’ye çıktı. 13 yıllık bu süreçte konut fiyatları yüzde 2.811 oranında arttı ve gelir artışıyla kıyaslandığında, vatandaşın ev sahibi olma imkânı neredeyse imkânsız hale geldi.

KONUT FİYATLARI VE GELİR ORANI DRAMATİK SEVİYELERDE

Konut fiyatlarının hanehalkı gelirine oranı da dikkat çekici bir şekilde arttı. 2010 yılında bu oran 8,46 iken, 2023 yılında 26,61’e çıkarak, ev fiyatlarının gelir karşısında katlanarak büyüdüğünü gözler önüne serdi. Bu oran, Türkiye'deki ekonomik dengesizliklerin en çarpıcı göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.

ABD'DEKİ DURUM FARKLI

2008 Küresel Finans Krizi’nden sonra konut fiyatları dalgalı bir seyir izleyen ABD’de, konut fiyatları ve gelir arasındaki makas Türkiye’ye kıyasla daha ılımlı bir seyir izliyor. 2022 Nisan ayında konut fiyatları ve gelir oranı 7,13 ile zirve yaparken, Temmuz 2024’te bu oran 7,18’e çıkarak yeni bir zirveye ulaştı. Ancak bu oranlar, Türkiye’deki 26,61’lik seviyenin oldukça gerisinde kalıyor ve ABD’de konut sahibi olmanın hâlâ nispeten daha ulaşılabilir olduğunu gösteriyor.