Gazeteci Murat Ağırel, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde elde edilen rantla ilgili hazırlanan iddianamenin detaylarını duyurdu. Ağırel söz konusu iddianame için, "Bu iş bir vakıf içi çekişmenin sonucunda savcılığa geliyor. Eğer Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş bu durumu savcılığa şikayet etmeseydi, büyük ihtimalle takipsizlik kararı verilecekti." yorumunu yaptı.
Ağırel, Cumhuriyet gazetesindeki yazısında, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun bu yıl hazırladığı bir iddianame. İddianamede Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin meclis üyelerinden birisinin ve bir vakfın yöneticilerinin, imar plan değişiklikleri yoluyla milyonlarca liralık rant elde ettiği öne sürülüyor. Elde edilen kazanç, vakfın kaynakları üzerinden planlı bir şekilde belirli şahıslara aktarılmış. Üstelik bu işlemler, plan değişikliği kararlarının belediye meclislerinden jet hızıyla geçirilmesiyle tamamlanmış. Normal şartlarda aylar sürebilecek imar süreci, dokuz günde bitirilmiş." ifadesini kullandı.
TEKVAK Vakfı'na ait TEKVAK Emlak AŞ emsal artırım işi A Grup Planlama İnşaat şirketine verdi. Vakfın anlaştığı A Grup Planlama şirketinin sahibinin Mehmet Pamuksuz’un imar plan değişikliği belediye meclisinde oylanırken oylamaya katılıp olumlu oy verdiği; kendisi, eşi ve çocukları adına 6 (altı) paylı arsa aldığı Vakıflar Ankara Bölge Müdürlüğü Teftiş Kurulu müfettişlerinin inceleme raporunda tespit edildi.
Murat Ağırel'in Cumhuriyet'teki köşe yazısı:
Ankara’da konuşulan iddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun bu yıl hazırladığı bir iddianame.
İddianamede Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin meclis üyelerinden birisinin ve bir vakfın yöneticilerinin, imar plan değişiklikleri yoluyla milyonlarca liralık rant elde ettiği öne sürülüyor. Şikâyet dilekçelerine ve iddialara göre, bir arsanın emsal değeri, olağanüstü bir artışla 0.50’den 2.00’ye çıkarıldı. Bu değişiklikle arsa sahipleri büyük kazanç sağlamış.
Söz konusu vakıf yöneticilerinin, vakıf kaynaklarını kendi yakınlarına devrederek hem hukuku çiğnedikleri hem de kamu yararını hiçe saydıkları iddia ediliyor. Öyle ki, bu süreçte rant çarkına giren isimler arasında yöneticilerin aile üyeleri bile var.
Savcılık, yapılan imar değişikliğiyle yaklaşık 50 milyon TL’lik bir rant yaratıldığını tespit etmiş. Elde edilen kazanç, vakfın kaynakları üzerinden planlı bir şekilde belirli şahıslara aktarılmış. Üstelik bu işlemler, plan değişikliği kararlarının belediye meclislerinden jet hızıyla geçirilmesiyle tamamlanmış. Normal şartlarda aylar sürebilecek imar süreci, dokuz günde bitirilmiş.
TEKVAK ve bu vakıfa ait iktisadi işletme firması olan TEKVAK Emlak AŞ var. Ankara Çankaya Alacaatlı Mahallesi’nde bulunan 2 parselin maliki S.S. Hayalim Kent Konut Yapı Kooperatifi. Kooperatif müteahhit firma olarak TEKVAK Emlak ile anlaşıyor. 95 konutluk bir inşaat projesi hazırlıyorlar. Proje 0.50 emsale göre hazırlanmış.
Öyle ki TEKVAK Emlak Kooperatif’e var olan 0.50 emsalin 2 emsal yoğunluğa çıkarılacağını taahhüt ediliyor. Bunun karşılığında da yüzölçümü 24 bin 301 metrekare olan arsanın 11 bin metrekaresinin TEKVAK Emlak AŞ’ye veya onun göstereceği üçüncü kişilere yapılan işin bedeli olarak devredileceğini kararlaştırıyorlar.
TEKVAK Emlak AŞ’nin söz konusu emsal artırım işi A Grup Planlama İnşaat şirketine veriliyor.
S.S. Hayalim Kent Konut Yapı Kooperatifi’ne vekaleten TEKVAK Emlak, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne imar planı değişikliği isteğini sunuyor. Daha önce Yenimahalle Belediye Meclisi’nin reddettiği imar planı değişikliği 2013 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanıyor.
24 bin 301 metrekare olan inşaat alanı 48 bin 600 metrekareye yapılacak daire sayısı 95 iken 324’e çıkıyor.
Yapılan işin karşılığında TEKVAK Emlak AŞ adına tapuya kayıt ve tescil edilecek olan arsanın 11 bin metrekarelik bölümünden bedelsiz olarak 8 bin 500 metrekaresi A Grup Planlama tarafından belirlendiği iddia edilen üçüncü şahıslara metrekare fiyatı 275 TL’den peyderpey devrediliyor.
Vakfın şirketi olan TEKVAK Emlak AŞ’nin yönetim kurulu başkanı ve çalışanı eşi ve kayınbiraderi, kızı, damadı ve tanıdıklarının üzerine arsadan hisseler tescil ettiriyor.
Artık bu kadarda olmaz diyen biri şikâyetçi oluyor ve soruşturma başlıyor. Soruşturma derinleştiriliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü bilirkişi raporları ile de olay ortaya çıkıyor.
Vakfın anlaştığı A Grup Planlama şirketinin sahibinin Mehmet Pamuksuz’un imar plan değişikliği belediye meclisinde oylanırken oylamaya katılıp olumlu oy verdiği; kendisi, eşi ve çocukları adına 6 (altı) paylı arsa aldığı Vakıflar Ankara Bölge Müdürlüğü Teftiş Kurulu müfettişlerinin inceleme raporunda tespit edilmiş.
Mehmet Pamuksuz ismini unutmayalım. Kim kime hisse devretmiş uzun uzun anlatmayacağım.
Özetle, devir işlerinin yüzde 80’inin vakıf çalışanları ve Ankara Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına yapıldığı yönünde tespitler yapılmış.Yani iddianameye göre vakfın içinin boşaltıldığı düşünülüyor.
Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Bulut ve vakfı yetkilisi Veysel Özen’in vakfı zarara uğrattığı rakam o günkü tarihte 15 milyon 400 bin TL. Güncel değerinin 50 milyon TL olduğu belirtiliyor.
Gelelim Mehmet Pamuksuz’a.
Gülbağ Yapı Kooperatifi diye bir kooperatif var. Başkanı Pamuksuz. Aynı zamanda Mehmet Bey o dönemin belediye teftiş kurulunun başkanı.
Gülbağ Kooperatifi üyeleri arasında, “Dönemin Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Kenan Özdemir, Ergenekon SavcısıFikret Seçen, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Solmaz Balo” diye gidiyor liste.
Kenan Özdemir FETÖ’den 12 yıl ceza aldı. Ergenekon kumpası Savcısı Fikret Seçen 9 yıl ceza aldı sonra cezası etkin pişmanlık nedeni ile indirildi. Yusuf Solmaz Balo ismi FETÖ gri listeden aranıyordu.
İşte Mehmet Pamuksuz da bu isimlerle o dönem yan yana yürümüş. Bütün bu olanlar Melih Gökçek’in başkanlığı döneminde yaşanıyor.
Haliyle arayıp Mehmet Pamuksuz’a iddianameyi ve yaşananları sordum.
Davayı ve soruşturmayı kabul etti. Yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu söyledi. Meclis’te yapılan imar artışı kararının alındığı oylama için de “O imar artışının yapılacağından haberim yoktu. O meclis toplantısında olmamam gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
Bu iş bir vakıf içi çekişmenin sonucunda savcılığa geliyor. Eğer Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş bu durumu savcılığa şikayet etmeseydi, büyük ihtimalle takipsizlik kararı verilcek.
Kocaman bir “Olacak O Kadar” skeci içerisinde yaşıyor gibiyiz.
