Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) 25 milyon dolar zarara uğratıldığına dair davada, TVF Başkanı Mehmet Bostan'a suçlama yöneltilmedi. Öte yandan Bostan'ın ifadesinde "Fon kurulurken Binali Bey’in talimatıyla bir grup ile birlikte çalışmaya başladım" dediği ortaya çıktı.
Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) 25 milyon dolar zarara uğratıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. Gazeteoksijen.com'dan Esen Dolma'nın haberine göre, TVF Başkanı Mehmet Bostan’ın, daha başkan olmadan, hazırlanan mutabakat metnine imza attığı, yönetim kurulu oluşmadan da ödemenin yapıldığı anlaşıldı. Bostan hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Devlet Denetleme Kurulu’nun şikayetçi sıfatıyla yer aldığı dosyada iş insanı Bülent Göktuna ile o dönemki avukatı Burhan Asaf Şafak, 30 Eylül’de İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Şüphelilerden dönemin TVF Başkanı Mehmet Bostan hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. İddianamede TVF’nin kurulduğu , yönetim kurulu başkanının atandığı tarih ile konsorsiyumla yapılan anlaşmanın ve bu anlaşma gereği yapılan ödemenin tarihi dikkat çekti.
75 MİLYAR DOLARLIK MUTABAKAT ZAPTI
İddianameye göre TVF 26 Ağustos 2016 tarihinde kanun ile kuruluyor ancak o tarihte henüz tescil işlemleri gerçekleşmediğinden faal bir şirket statüsünde bulunmuyor. 22 Ekim 2016’da ise TVF adına Mehmet Bostan ile Mineks International, McKinsey & Company, NewOak Capital ve Allen Associates’ın oluşturduğu konsorsiyum arasında Türkiye’nin finansman ihtiyacını karşılamak üzere 75 milyar dolar tahvil ihracına yönelik bir mutabakat zaptı imzalanıyor. Danışmanlık ücreti olarak da 25 milyon dolarda anlaşılıyor.
İMZA TARİHİNDE BAŞKAN DEĞİL
Bu tarihte şirketin henüz resmi olarak kurulmadığı, şirketin 7 Kasım 2016’da resen tescil edildiği ifade ediliyor. TVF adına imza atan Mehmet Bostan ise 2 Kasım 2016 tarihinde TVF Yönetimi A.Ş. Genel Müdür ve Yönetim Başkanı olarak atanıyor. Atama işlemi 15 Kasım’da Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan ediliyor, imza sirküleri ise 22 Aralık 2016 tarihinde noterce tasdik olunuyor. Başka bir deyişle sözleşmenin imzalandığı tarihte Bostan aslında ne yönetim kurulu başkanı ne de imza yetkisi bulunuyor.
ŞİRKETİN O TARİHTE YÖNETİM KURULU YOK
TVF ile konsorsiyum arasında imzalanan sözleşmeyle, 25 milyon dolar ödemenin belirlenen bir yedieminin hesabına yapılması kararlaştırılıyor. Allen Asociates ise faturayı kesmeye yetkili taraf olarak belirleniyor.
Odatv'nin haberine göre, Ancak ne ödeme yediemine yapılıyor ne de faturayı Allen Associates kesiyor. Konsorsiyumdaki bir diğer şirket olan Mineks International faturayı kesiyor ve 25 milyon dolar da TVF tarafından peşin olarak Mineks International’a ödeniyor. Hem de tam olarak Mehmet Bostan’a TVF başkanı olarak imza yetkisinin verildiği 22 Aralık 2016 günü… Diğer taraftan bu tarihte henüz şirketin bir yönetim kurulu da bulunmuyor (31 Ocak 2017 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre, Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan şirketin ilk yönetim kurulu üyeleri olarak 25 Ocak 2017’de atandı).
ENDİŞE EDİLDİĞİNE DAİR MEKTUP
Paranın ödendiği 22 Aralık 2016 tarihinden tam sekiz gün sonra 31 Aralık 2016’da Mineks International “borç-alacak ilişkisi olmadığını” bildiriyor. 24 Ocak 2017 tarihinde ise Türkiye Varlık Fonu tarafından konsorsiyuma takvimde geride kalındığına, projenin zamanında tamamlanamamasından endişe edildiğine dair bir mektup yazılıyor. McKinsey & Company 16 Ocak 2018’de 6 milyon doları iade ediyor. Başka bir deyişle TVF 25 milyon doların 19 milyon dolarını geri alamıyor.
ÜÇ İSME SORUŞTURMA
2022 yılında savcılık tarafından TVF Başkanı Bostan, Mineks International Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Göktuna ile Göktuna’nın avukatı Burhan Asaf Şafak hakkında ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçlarından soruşturma başlatılıyor. Yaklaşık 2 yıl süren soruşturma sonucunda Göktuna ve Şafak hakkında ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ ile ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’ suçlarından iddianame hazırlanıyor.
"BİNALİ BEY'İN TALİMATIYLA..."
Soruşturmaya konu olan Bostan için de kovuşturmaya yer olmadığına karar veriliyor. Üstelik TVF eski Başkanı Bostan’ın ismi bu iddianamede de hiçbir şekilde yer almıyor. Bu noktada Bostan’ın sulh ceza hakimliği ve savcılıkta verdiği ifadeler ise dikkat çekiyor. İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nde 21 Haziran 2023 tarihli ifadesinde Bostan “Fon kurulurken Binali Bey’in talimaıyla bir grup ile birlikte çalışmaya başladım. … Bu gruba ödenen para bizim kasamızda mevcut değildi, bizim sermayemiz bu kadar büyük değildi, bu bizi aşan bir şey dedim, bunun üzerine örtülü ödenekten bize 25 milyon dolar verildi, biz de doğrudan o kuruma ödedik, ben bana emrolunan şeyi yaptım” diyor. Ancak bu ifade Bostan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararında (KYOK) hiçbir şekilde yer almıyor. Söz konusu kararda Bostan’ın yalnızca savcılıkta verdiği ifadesi yer alıyor. Bostan bu ifadesinde, sözleşme imzaladığı konsorsiyumla ilgili “Ben bu konsorsiyumun içerisinde yer alan şirketleri daha önceden bilmiyordum” diyor. Diğer taraftan yine aynı ifadesinde “uluslararası alanda faaliyet gösterdiği ve bildiği kadarıyla ciddi bir şirket olduğunu belirttiği” McKinsey & Company’ye güvendiğini belirtiyor.
"GENEL MÜDÜRKEN ÖDEMEYİ YAPTIM"
Bostan’a henüz TVF başkanı değilken sözleşme yapması da soruluyor. Bostan bu soruya “Ben işlerin bir an önce yürütülmesi için yönetim kurulu oluşmadan başkan ve genel müdür olduğum dönemde bu ödemeyi yaptım” cevabını verirken ödemenin henüz yönetim kurulu yokken yapılmasıyla ilgili ise önce “Yönetim kurulu üyeleri atandıktan sonra ben bu yapılan ödemeyi yönetim kuruluna onaylattım” diyor. Ancak ifadesinin başka bir yerinde “Konsorsiyum ile yapılan danışmanlık sözleşmesi ve mutabakat zaptı yönetim kurulu atanmadan önceki bir dönemde bana verilen yetkiler dahilinde yapıldığı için bunları ben atandıktan sonra teşekkül eden yönetim kuruluna tabii ki onaylatamadım ancak bilgileri vardı. Ancak yapılan ödeme onların da uygun bulduğu bir ödemedir” dediği görülüyor.
Bostan’a fonun zarara uğradığını bilip bilmediği de soruluyor. Bostan “Benim o süreçte bu tahvil ihracının gerçekleşmeyeceğini anlamam mümkün olmadı, o kadar süre kurumun başında kalmadım” diyor.
İSMİ İDDİANAMEDE YOK
Bostan, MASAK raporuna göre mal varlığında yaşanan artış sorulduğunda ise bunun Dubai merkezli, Doğuş Grubu’na ait bir şirketle 2019 yılında yaptığı danışmanlık sözleşmesinden kaynaklandığını söylüyor.
“Bu sözleşme kapsamında bana yaklaşık 1 milyon 400 bin dolar ödeme yapılması gerekiyordu, yalnız 250 bin ila 300 bin dolar civarı fazla ödeme yapıldı. Bu ödemenin nedeni de benim danışmanlık sözleşmem bittiği halde çalışmaya devam ettim, bu ödemenin bu yüzden olduğunu tahmin ediyorum. … Tamamen mal varlığımdaki artış budur. Gerçekten iyi para kazanıyordum ve mal varlığımda artış meydana geldi.”