GÜNCEL

Müdahillik 'Evet Ama Yetmez': Diplomatik Hamle Çağrısı ve Daha Etkili Adımlar Atılmalı

Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davasına Türkiye’nin müdahil olma başvurusu bugün Lahey’de yapılıyor. Davanın açılmasından sekiz ay, ‘Biz de müdahil olacağız’ açıklamasından ise üç ay sonra gerçekleşen girişim kamuoyunda olumlu karşılandı. Ancak Gazze’de insanlık suçlarını işlemeye devam eden İsrail yönetimine karşı atılması gereken başka adımlar da olduğu hatırlatıldı. Soykırım rejimiyle diplomatik ilişkilerin sonlandırılması talebi öne çıktı.

Türkiye şubat ayında Uluslararası Adalet Divanı’ndaki davada sunum yapmıştı.

İsrail, bütün uluslararası normları çiğneyerek Gazze’de 40 bini aşkın sivili katletti. Soykırıma karşı İslam ülkelerinin ‘kınama’nın ötesine geçemediği süreçte Güney Afrika, Adalet Divanı’nda İsrail’i soykırım suçlusu olarak sanık sandalyesine oturttu. Bu süreçte Tel Aviv’le ilişkilerini sürdüren Ankara, tepkiler sonrası Türkiye’nin de davaya müdahil olacağını duyurdu. Ancak İspanya’nın 20 günde işlettiği süreci hükümet ancak 3 ayda tamamladı. Ankara, Lahey’deki davaya müdahillik dosyasını bugün verecek. Topumda ise ‘sırada bekleyen başka dosyalar var’ görüşü dile getirildi.

TİCARET DURSUN DİPLOMATİK İLİŞKİLER TAMAMEN KESİLSİN

Azeri petrolü dahil deniz yoluyla ticaretin sürdüğü iddialarının devam ettiğine dikkat çekildi. Adım atılması gereken başka konuların da olduğu dile getirildi. Netanyahu için ‘Hitler ve soykırımcı’ denilmesine rağmen Tel Aviv’deki elçiliğin açık tutulduğu belirtildi. Haniye için ilan edilen ‘Milli Yas’ sonrası Büyükelçi Yardımcısı’nın Cumhurbaşkanı’na haddini aşan ifadeler kullanan Bakan Katz tarafından Dışişlerine çağırılarak nezaketsiz üslupla uyarıldığı vurgulandı. Ankara’nın Lahey hamlesiyle sınırlı kalmayıp diplomatik ilişkileri de tamamen kesmesi gerektiği belirtildi.

İSRAİL DIŞİŞLERİ BAKANI KATZ'IN TÜRKİYE'YE YÖNELİK İFADELERİ TEPKİYE YOL AÇTI

DİPLOMATİK İLİŞKİ ASKIYA ALINSIN: Ankara, Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açılan ‘soykırım davası’na müdahil olmak için bugün Lahey’e dosya sunacak. Ancak İsrail Dışişleri Bakanı’nın Tel Aviv Büyükelçisi Yardımcısı’na hakarete varan tutumu tepki çekti. Katz’ın “Yas tutmak isteyenler Türkiye’ye gitsin” şeklindeki küstah ifadeleri sonrası kamuoyunda “Dosyaya müdahil olmak yetmez. Diplomatik ilişkiler de askıya alınmalı” görüşü öne çıktı.

Karar'ın manşetinde yer alan habere göre, Güney Afrika Cumhuriyeti, ekim ayından bu yana Gazze’de 39 binden fazla Filistinliyi katleden İsrail’e 29 Aralık 2023’te Uluslararası Adalet Divanı’nda ‘soykırım davası’ açmış, bu adım bir dönüm noktası olarak nitelendirilmişti. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ardından Nikaragua, Kolombiya ve İspanya gibi ülkeler de üç hafta içinde davaya müdahil olmuştu. Tel Aviv’e ağır şekilde yüklenen Ankara’nın ise mayısta davaya müdahil olacağı duyuruldu. Beklenen adımın bir türlü gelmemesi ise tepkilere yol açtı. KARAR, gecikmeyi manşetine taşımasının ardından süreç hızlanırken Türkiye, davaya müdahil olmak için bugün Lahey’de dosya sunacak. Türkiye’nin UAD’deki İsrail’e karşı soykırım davasına müdahillik başvurusunun dayanağını ise Divan’ın Statüsü’nün 63’ncü maddesindeki, “Uyuşmazlığın taraflardan başka devletlerin de katıldığı bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğu zaman, yazman bu devletlere hemen durumu bildirir. Bu şekilde bilgilendirilen her devlet davaya müdahil olma hakkına sahiptir ancak bu hakkını kullanırsa, kararla verilen yorum kendisi için de eşit derecede bağlayıcı olacaktır” ifadeleri oluşturuyor. Divanın önündeki sürecin sonuçlanacağı tarih konusunda öngörüde bulunulmasının güç olduğu ifade edilirken, İsrail’in karşı görüşünü sunması için son tarih de 28 Temmuz 2025 olarak belirlendi.

MÜDAHİL OLMAK YETMEZ: Öte yandan İsrail’in küstahlığı dur durak bilmiyor. Tel Aviv’deki Türkiye Büyükelçiliği, Haniye için bayrakların yarıya indirdi. Bunun üzerine İsrail Dışişleri Bakanı Katz, Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi yardımcısını sert bir şekilde görüşmeye çağırdı. Katz’ın ofisinden yapılan açıklamada ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır ifadelere yer verildi. Bu durum Türk kamuoyunda tepkilere yol açarken, “Dosyaya müdahil olmak yetmez. Diplomatik ilişkiler askıya alınmalı” yorumlarına neden oldu.

İSRAİL DIŞİŞLERİ’NDEN KÜSTAH AÇIKLAMA: Yisrael Katz, Türkiye’nin İsrail büyükelçi yardımcısını sert bir şekilde kınamak için Dışişleri Bakanlığı’na çağırma emri verdiğini duyurarak, “Türkiye’nin İsrail büyükelçi yardımcısını kınama için çağırdım. Yas tutmak isteyenler Türkiye’ye gitsin” ifadelerini kullandı. Katz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da hedef aldı. The Times of Israel’in aktardığına göre, Dışişleri Bakanı Katz, ofisi tarafından yayınlanan bildiride, “İsmail Haniye gibi bir katil için yas tutmada katılım ifadelerini kabul etmeyecektir. Büyükelçilik temsilcileri yas tutmak istiyorlarsa, Türkiye’ye gidip terör örgütü Hamas’ı kucaklayan ve onun cinayet eylemlerini destekleyen efendileri Erdoğan ile birlikte yas tutsunlar” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli ise konuya ilişkin açıklamasında “Müzakerecileri öldürerek, diplomatları tehdit ederek barışa ulaşamazsınız” dedi.