MÜSTEMLEKE DÜŞÜNÜRLER 

 MÜSTEMLEKE DÜŞÜNÜRLER 

Radikal fikirlere bağlı olarak yapmış olduğumuz çalışmaları sıralıyoruz bizim derdimiz afaki fikirleri kalplerden silip oraya şeriatı ,hakikati amaçlayan menşeler bırakmaktır...

Pesimizm anlayışında olan bir çok hezeyanlığı doğruymuş gibi beyinlere emosyon etmek aslında kimsenin hakkı değildir.Kitabımda bahsettiğim gibi izmler ,siyonizm hakikate kör olmaktır.Kendi içlerinde sıralamış oldukları liyakatsizliğe kendileri inanıp bir çok ekseriyetide peşlerine takmaları durumunda kitleyi tahtibat etmeleridir..

Onların gözünde halk bir aşufe yani perişan İşte asıl işleri bu toplumu nasıl en eskiye indirebiliriz aslında biz bunu gerçekten inanan kimselere söylemeliyiz inanmayanları zaten biliyoruz fakat inananlara ne oluyor...? 

Fransız ihtilali ile açılan bu durum bir çok bilgi ve hayalatları deklarasyon yaparak din konularını tartışmaya açmıştı din onlar için hedef tahtası olmuştu.Din insanlar açısından çok ağır derecelerde zulme maruz kaldığından tüm hızla dünyaya yayıldı..

Avrupa’da okuyan bir çok öğrenci dine karşı küresel olarak düşmanlığı anlattı onların kafasında şeytani fikirleri bilim insan aklına dayanarak kesp ederken,bir yandan da güçlünün güçsüzü ezme politikalarını yayınlamaları hoş geliyordu..

Bizim ülkemizde bulunan müslümanlar bile Batı’nın hezeyan fikirlerinden etkilenerek ne yazık ki onlar gibi düşünmeye yöneldirler Türkiye’den Avrupa’ya giden bir çok öğrenci garabet olarak dönüyordu..işte bu fikirleri sokan garazkarlar müslümanların için de iyilik düşünmeyen hainlerdir...

Kısaca bunlar içimizde bulunan müstemleke olan kişilerdir bunlar dinin bir engel olduğunu vurgulayanlar dine sövüp saymaktan başka bir şey bilmezler onların asıl bildikleri şeyler yanlış bildikleri doğrulardır bizler kaynaklara baktığımızda İslam coğrafyasının ne kadar sömürüldüğünü görebiliyoruz değil mi..

Senin topraklarında senin vatanında padişahına halifene ihanet eden sömürgeciden daha aşağılık bir kimse yoktur İslamı suçlayanlar İslam’ı yaşayamayanlardır bunları yapanlar batıyken şimdi İslam’ın içinde ki insanlar da oldu söyleyin bize ne oldu...? 

En büyük sorunlar ateistler Siyonistler liberal modernizm ve müslüman olmaktan utanan kişiler içindir oysa ki orta çağ kiliselerinin bugün kalkıp insanlığa meydan okuması bir i kadar anlamsız dediğimiz gibi asıl dert islam yaptıkları planlar çözüm vermeyince başka başka fikirlere danışmak zorunda yaptıkları ehli sünnet düşmanı olan misyonerlerin yetişmelerine izin vermekti evet istedikleri gibi de yaptılar...

Hadisleri ,sünnetleri müstehapları reddetmeleriyle melek yoktur,taş atan ebabil kuşları yokmuş ayette sabit değildir diyerek kütübü sitteyi reddederek buhari, müslim olmak üzere manaları zayıftır asılsızdır diyerek kendilerini buna inandırdılar işte bunları yapanlar baş fitnecilerdir,kaynaklara açıp bakalım yapılan zulme ambargoya işte o zaman nasıl bir direnişçj olduğumuza karar verelim...

Duygusal eziklik olarak bakan kimseler davalarını asla kazanamazlar aliya İZZETBEGOVİÇ’in dediği gibi bu davayı isyankar ve cesur olanlar kazandı..

Batının içerisinde kendi fikirleri ile globelleşen yaşadıklarını zanneden hainler masonların başı olan abduh’u evliya olarak kabul ediyordu.Reddine şayan verdikleri isimleri yani ehli sünnetin kaleleri ediyordu Allah dostlarını kıymetsizleştirmeye ve itibarsızlaştırmaya yol tuttuklarını görüyoruz onlar imam-ı rabbani Hz hacı bayram veliye Mevlana’ya tasavvufa tarikata dil uzatabilecek kadar uzandıysalar bizler neden susuyoruz ,doğuluyu ezen nedir..? Ya da müslümanın Müslümanlığından utanması nasıl aşağılık bir duygudur var mı bunun açıklaması..

Ülkemizde korkutulan , ezik konuşmaktan aciz olan neden müslümanlar her fert kendi ilke ve kurallarına dayanarak Allah c.c vermiş olduğu nefesi alıyorsa bu nefesi onun yolunda vermelidir..çünkü ; Allah c.c kendisi için davası için mücadele eden kimseleri sever 

Batı ve müslümanlar arasındaki bu duygu yoğunluğundan bahsedeceğiz burada asıl anlatmak istediğimiz şey eziklik duygusundan kurtulmak onlar başardı bizler neden başaramadık..

Burada bizlere anlatılan şöyle bir tesbit vardır ezik yani müslümanların kendisini ezik göstermesinde büyük bir kavram ortaya çıkıyor bizlerin bunu aşması yenmesi gerekmektedir.Bu takdirde dindar olan monşerler vardır bunlarda 1718 yılları arasında Lale devrinin başlamasıyla gerçekleşmiştir, yani Lale devrinin başlaması demek Osmanlının zayıf emarelerini yok etmek demektir...

Peki bu ne demek Osmanlı zamanında olan bir çok eksiklikler filvaki olmuştu bunların olmasından dolayı artık orada bulunan padişah ve sadrazamlar hareket etmeye kalktılar Osmanlı Devleti’nin yıkılmaması gerekiyor çünkü ; Osmanlı çok güçlü çok anaç bir devlettir..

Fakat 1718 yılları arasında tekrar yenilikler reform hareketleri başlamıştır.Bu reformda bizlerin bildiği kadarıyla yenilik ilham manalarına gelir Osmanlı devletini yeniden güçlü konuma getirebilmek için bütün amacıyla çalışılmış bir süreçtir 1718 yani Lale devrinin başlamasından 2020 yılına kadar olan bir süreç vardır bu süreç takdiri içerisinde de 302 yıl vardır hani 302 yıl devam eden reform hareketlerinin var olmasıyla beraber 302 seneleri içerisinde başarılmamış büyük bir yenilgi vardır..

                                  Ayşenur Toksöz

Sevgiler saygılar 

Faydalı olması dileğiyle k

Telegram mt.yoldava 

2.kitabımız çok yakında yayında sevgili okurlarım..