Naylon poşet...
Bayram sabahlarını hatırladım eskilerden.
Akşamdan annem ellerimize kına yakardı.
Eğer bayramlık alındıysa ki o zamanlar şimdiki gibi her şeye erişim yoktu.
Baş ucumuza koyar ona bakarken uyuyakalırdık.
Sabah kalktığımızda da babam camiide bayram namazında olurdu.
Bahçeli bir evde büyüdük biz.
Babam camiiden çıkıp gelene kadar annem sofrayı hazırlar, ben bahçeyi süpürüdüm.
Olur da komşu teyzemle karşılaşınca bayramlaşmamak için süpürgeyi atar içeri kaçardım çünkü ilk babımın eli öpülmesi gerekirdi ya da biz öyle büyüdük.
Kahvaltı ve bayramlaşma faslı bittiği gibi elimize naylon bir poşet alıp kardeşim ve diğer mahalle çocuklarıyla başlardık kapı kapı gezmeye şeker toplamaya.
Bir şeker o kadar kymeliydi ki çünkü şimdiki imkanlar yoktu o zaman. Ama o kadar güzeldi ve özeldi ki, en kıymetlilerimiz vardı, elleri öpülesilerimiz.
Şimdi bir bayram daha kapıda ama çok eksiklerle buna da şükür diyoruz.
Gerçi şimdi bayramlar tatil modunda geçiyor.
İnsanlar bayram tatilini nerede geçirsem diye haftalar öncesinden planlar yapıyorlar.
Hayat çok ama çok kısa. Saniyeler içerisinde sahip olduğunuz güzellikler elinizden kayıp gitmiş olabiliyor.
Hayattayken sevdiklerinizle güzel bayram geçirmemin tadını çıkarın.
Şimdiden hayırlı bayramlar...