Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, Meclis'e sunulan 2025 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin detaylarını Sözcü'ye  yazdı. Bingöl, "Vergi yükünün, bütçe açığının, faizlerin, cari transferlerin, KÖİ ödemelerinin arttığı ama gelirimizin düştüğü bir yıl daha yaşayacağız" değerlendirmesini yaptı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi 17.10.2024 tarihinde Meclis Başkanlığına sunuldu. Toplam milli gelirin önemli bir kısmını harcama ve gelirler yoluyla etkileyen bütçe tüm vatandaşları yakından ilgilendirmektedir. Bütçenin ülke için, sizler için neler getirdiğini araştırdım. Bir nevi temel kodlarını ortaya çıkarmaya çalıştım ve bunları on başlıkta topladım. Bakalım bütçede bizleri neler bekliyor.

BÜTÇE AÇIĞI VE FAİZLERDE REKOR YILI OLACAK

2025 Yılı Bütçesindeki temel büyüklükler aşağıdaki gibi öngörülmektedir. 

Biz yurttaşlar 2025 yılında 12 trilyon 651 milyar lira vergi ödeyeceğiz ama anlaşılan o ki yine yetiremeyeceğiz. Çünkü önümüzdeki yıl yaklaşık 1 trilyon 930 milyar lira bütçe açığı bizleri bekliyor olacak. Ayrıca faize gidecek para da rekor seviyede gerçekleşecek ve 2 trilyona dayanacaktır. Daha önceki yılların vergi gelirlerinde her yıl hedefin üzerinden vergi ödendiğini de belirtmeden geçmemek gerek. Yurttaş üzerinde düşeni fazlasıyla yapmış sıra artık yöneticilerde.

2020-2025 DÖNEMİNDE VERGİ ARTIŞI YÜZDE 1241 OLACAK

Son yıllarda yaşadığımız bir olgu da reel vergi yükünün sürekli artıyor olmasıdır. Yıllar önce “Bu topraklarda vergi yetişir!” derken aslında boşuna bu tanımlamayı kullanmadığımızı veriler de bizlere söylüyorlar. 2020 yılına göre 2025 yılında devletin vergi gelirlerindeki artış yüzde 1241 olarak gerçekleşecektir. Yani vergi yükü beş yılda 12 katın üzerinde artarken yükün altındakiler yine aynı kalıyorlar.

OVP’de yüzde 17,5 enflasyon hedefi öngörenlerin vergi gelirlerinde yüzde 45,4 artış tahmini yapmaları şaşırtıcıdır. Dolaylı vergilere dayalı vergi sistemine sahibiz. Bu nedenle vergilerin yüzde 45,4 artabilmesi için ya önümüzdeki yıl ekonominin olağanüstü canlanması ya da yüksek enflasyon ortamının devam etmesi gerekir. Yukarıdaki tabloya bakınca 2025 yılını yüzde 30-40 bandında bir enflasyon oranıyla geçireceğimizi söylemek yanlış olmayacaktır. 

VERGİLER YÜZDE 45.2 ARTARKEN MAAŞ VE ASGARİ ÜCRET ZAMMI YÜZDE 25'LER SEVİYESİNDE KALACAK

2025 bütçesinin personel giderleri başlığı aynı zamanda bizlere önümüzdeki yıl yapılması muhtemel maaş zamları hakkında da ipuçları vermekte. Bütçenin çeşitli verilerine baktığımızda, örneğin asgari ücret için vazgeçildiği belirtilen vergi istisna tutarındaki artış gibi, önümüzdeki yıl asgari ücretin yüzde 25 oranında zamlanacağı sonucuna ulaşıyoruz. Çünkü 2024 bütçesinde 677 milyar lira olan asgari ücret istisnasının toplam tutarı 2025 bütçesinde 853 milyar lira olarak öngörülmektedir. Bu da tezimizi destekler nitelikte bir veridir.

2025 yılı Bütçe teklifinde yer alan personel gideri artışı da 2024 yılı gerçekleşme tahmini dikkate alındığında yüzde 25’ler civarında olmaktadır. Dolayısıyla 2025 yılında vergiler yüzde 45,4 oranında artarken asgari ücret ve maaşlar yüzde 25’ler civarında artacaktır.

DOLAYLI VERGİLERE DEVAM

Önümüzdeki yılın bütçesini yine dolaylı vergiler sırtlayacaktır. Toplam vergi gelirlerinin yüzde 65-70 civarı dolaylı vergilerden oluşurken geri kalan oranda dolaysız vergiler tarafından karşılanmaktadır. Hatta önümüzdeki yıl toplanacak her 100 liralık verginin yaklaşık 56 lirası KDV ve ÖTV gibi sadece iki dolaylı vergiden oluşmaktadır. Sonuç olarak durmak yok, dolaylı vergilere devam.

TBMM PERSONEL HARCAMALARINDAKİ YÜZDE 84,7 ARTIŞ İZAHA MUHTAÇ

Bütçe teklifinde TBMM bütçesinde izaha muhtaç harcama artışları söz konusudur. 
İlginç durumlardan bir tanesi TBMM bütçesinde dikkatimizi çekmektedir. Bunlardan birincisi personel gider artışıdır. İçinde bulunduğumuz yılın bütçe başlangıcında personel gideri olarak ayrılan tutar 5 milyar 980 milyon 156 bin liradır. Oysa önümüzdeki yıl öngörülen personel gideri için ayrılan tutar 11 milyar 53 milyon 550 bin liradır. Artış oranı yüzde 84,7’ye denk gelmektedir. 

İkincisi ise yine TBMM bütçesinin cari transfer kalemindeki olağanüstü artıştır. Bu cari transfer kaleminden 2023 yılında 912 milyon 350 bin lira kaynak aktarılırken 2025 bütçesinde bu kalemden aktarılacak tutar 2 milyar 806 milyon 861 bin liradır. Buradaki artış oranı yüzde 207,6’dır. 2026 bütçesine baktığımızda ise 2023 yılına göre artış oranı yüzde 419,1’dir. Bu cari transfer kalemindeki ciddi artışın yani direkt harcanacak paradaki bu artışın TBMM Başkanlığı tarafından kamuoyuna şeffaf bir şekilde paylaşılması gerekmektedir.

BÜTÇEDE ÇEREZE DEVAM DENİLMİŞ

Yıllar önce yine Maliye Bakanı olarak görev yapan Mehmet Şimşek makam araçları için bunlar çerez parası demişti. Mehmet Şimşek yine Maliye Bakanı ve yılın ortasında kamuda tasarruf tedbirlerini Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’la açıkladı. Arkasında dağın fare doğurduğu bir tasarruf torba yasası Meclise sunuldu. Orada kamu taşıtlarının satılacağı böylece kamuda tasarruf yapılacağı söylendi. Gelelim en önemli konulardan birisine yani kamuda gerçek anlamda tasarruf yapılıp yapılamayacağına. Bunun için bütçe cetvellerinde yer alan T cetveline yani kamuya alınacak taşıt miktarının ne kadar olduğuna bakmak ve bu yıl ile önümüzdeki yılı kıyaslamak gerekmektedir.

Bu tabloda sadece bazı kurumların 2024 ve 2025 yılında Merkezi Yönetim Bütçesi T Cetvelinde yer alan binek otomobil alımları için verilen yetki adetleri yer almaktadır. Sayın Mehmet Şimşek tasarruftan bahsederken umarım bu tablodan da haberdardır. Aksi halde tasarrufu sadece vatandaştan beklemek doğru değildir. Tasarruf Torba Yasası ile satılmak için ayrılan eski makam araçlarının yerine hemen yenilerini almak için sıraya girildi galiba.

VERGİ ARTIŞLARINDA CUMHURBAŞKANI YETKİSİNİ KULLANMAYACAK

Bizler son birkaç aydır Yeniden Değerleme Oranının yüzde 44’ler civarında geleceğini söylüyorduk ve son bir ay kala bu oran daha da netleşmiş oldu. Daha önceki bazı yıllarda Motorlu Taşıtlar Vergisine uygulanacak Yeniden Değerleme Oranında sayın Cumhurbaşkanı yetki kullanarak indirim yönünde bir tercihte bulunmuştu. Ancak 2025 bütçesinden görüyoruz ki önümüzdeki yıl böyle bir indirim yetkisi kullanmayacaktır. Çünkü gelecek MTV gelirlerinde öngörülen hedef beklentisi yaklaşık yüzde 47 civarındadır. Nasıl hazırlıklı olunur bilemem ama şimdiden bu duruma da hazırlıklı olmak gerekir diye düşünüyorum.

TÜİK Kasım Ayı Enflasyon Rakamlarını Açıkladı: Enflasyon Beklentileri Aştı TÜİK Kasım Ayı Enflasyon Rakamlarını Açıkladı: Enflasyon Beklentileri Aştı

Harç ve damga vergisinde de Bütçe teklifinde muhtemel yeniden değerleme oranına yakın artışlar yer almaktadır. Buradan çıkaracağımız sonuç Cumhurbaşkanının sahip olduğu yeniden değerleme oranının altında bir oranla vergi artışı yapma yetkisini kullanmayacağı şeklindedir.

BÜTÇEDE TEK YETKİLİ CUMHURBAŞKANI

Bu Bütçe Kanun Teklifi mevcut sistemin aslında karakterini de yansıtıyor. Cumhurbaşkanına son dönemde verilen yetkiler ve atıflar her geçen gün daha da artıyor. Örneğin, Bütçe teklifinde Cumhurbaşkanı 69 kez, Cumhurbaşkanlığı 61 kez ve "Cumhurbaşkanı yetkilidir." ibaresi 17 kez geçiyor. Şimdi aklınıza şu sorular gelebilir, nerede bütçe hakkı, nerede temsilsiz vergileme olmaz ilkesi, nerede verginin yasallığı…

VERGİYİ YİNE TABANA YAYACAKLAR

Ayrıca yine teklifin gerekçesinde "Vergiye tabana yayan bir yaklaşımla gelirleri artırmak" bir gerekçe olarak yer almış. Vergi tabanını genişletmek yerine tabana yayma zihinlerde öyle bir yer etmiş ki düzeltemiyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi, vergi politikaları da iktidarların zihniyetlerinin dışa vurumudur. İşte bu örnekte olduğu gibi. Yıllardır söylediğimizi bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Sayın yetkililer vergi zaten tabanda, artık vergiyi tavana geliri tabana yayın!

SONUÇ: Vergi yükünün, bütçe açığının, faizlerin, cari transferlerin, KÖİ ödemelerinin arttığı ama gelirimizin düştüğü bir yıl daha yaşayacağız...

Bütçede en büyük pay cari harcamalar kaleminde yer almaktadır. Yatırımlardan tasarruf yapılmıştır. Açık ve faiz ödemeleri rekor seviyededir. Garanti ödemelerine yine milyarlar akacaktır. Nereye harcandığını, kimlere dağıtıldığını bilmediğimiz cari transferler ve Hazine yardımları yüz milyarlarca liradır.

Anlayacağınız, bu bütçe 85 milyonun sırtındaki vergi yükünü artıran bir bütçedir. 2025 bütçesi de 2024 bütçesine benzer niteliklerde olup; donuk harcamaları yapmaya yetecek, tasarrufların yatırımlardan yapılacağı, trilyonlarca faiz ödemesinin olacağı bir bütçe olduğunu söylemek mümkün. Bu bütçe, memurun, emeklinin, dar gelirlinin sorununa çözüm olmaktan uzak bir bütçedir. Bu bütçede bol vergi, az maaş vardır. Bu bütçede gelirden paylarına düşeni alamayanlar vergilerden paylarına düşeni fazlasıyla almaya devam edecekler… O zaman soruyoruz, bu bütçe kimin bütçesi?

Kaynak: Sözcü

Editör: Ahmet Kacır