GÜNCEL

Rantsal Dönüşüm Faciası:Felakete Hazırlığın Temeli Olan Kentsel Dönüşümde ‘Rant Yoksa Kepçe Yok’ Anlayışıyla Hareket...

Her dakika deprem riskiyle yaşayan 16 milyonluk İstanbul’da ‘kendi kendine yıkılan binalar’ 1999’un üstünden geçen 25 yılın nasıl heba edildiğini gösterdi. Felakete hazırlığın temeli olan kentsel dönüşümde ‘rant yoksa kepçe yok’ anlayışıyla hareket edildi. Göztepe, Fikirtepe gibi semtlerde gökdelenler yükselirken Bağcılar, Küçükçekmece gibi bölgeler göz ardı edildi.

BİNALAR DEPREM BEKLEMEDEN ÇÖKÜYOR

Küçükçekmece’de çöken binada bir kişinin ölümünün üstünden 72 saat geçmeden Bahçelievler’de 4 katlı binanın balkonu çöktü. Ardı ardına yaşananlar ‘İstanbul’da kaç tabut bina var?’ sorusunu gündeme getirdi. İBB’nin tarama testleri çökme riski taşıyan bin 556 bina olduğunu ortaya koydu. Bunlardan yüzde 50’sinin ‘riskli yapı’ kategorisine girdiği kaydedildi. KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da, kentteki yapıların yüzde 70’inin 2000 yılı öncesi olduğunu belirtti.

4.8 MİLYON RİSK ALTINDA AMA ADIM YOK

Kurt “Olası bir depremde 200 bin binanın ağır hasar alması bekleniyor. Yani 4.8 milyon insan risk altında” dedi. Gelinen noktada ‘yerel yönetimlerin eli kolu bağlanıyor’ eleştirileri yöneltilirken depreme hazırlıkta merkezi yönetimin devreye girmesi gerektiği vurgulandı. Kentsel dönüşümde rant gözetilmesinin ise asıl tehlikeyi oluşturduğu uyarısı yapıldı. ‘Fikirtepe’de gökdelenler yükselirken Bağcılar, Küçükçekmece göz ardı ediliyor’ değerlendirmeleri yapıldı.

SAĞLAMLIK RAPORUNU SORAN YOK

Küçükçekmece’de çöken binanın sahibi Hacı Murat G. ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan tutuklanırken ifadesi vahametin boyutunu ortaya koydu. Murat G. “Binanın sağlamlığıyla ilgili rapor almadım. Kiracılara kendilerine yer bulmalarını söyledim. Müteahhit bulacağım zaman da bu olay meydana geldi” dedi.

‘YARISI BİZDEN’ ENKAZ ALTINDA

Karar'ın manşetinde yer alan habere göre, Kentsel dönüşümde hibe ve kredi desteğini içeren ‘Yarısı Bizden’ kampanyası yerel seçim öncesi iktidar tarafından  İstanbul’da ‘müjde’ olarak duyuruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise önceki gün “1 milyon vatandaşımızın başvurduğu proje kapsamında şimdiye kadar 30 bin bağımsız bölüm için dönüşüm süreci başladı” dedi. Açıklanan rakamın yetersizliği, sandık kalkınca hedeflerin de kağıt üstünde kaldığını gösterdi.

RANT YOKSA KEPÇE YOK

İstanbullu göz göre tabut binalarda ölümü bekliyor. Daha deprem olmadan kendi kendine yıkılan binalar, İstanbul’da son 25 yılın heba edildiğini ortaya koydu. Megakentteki yapıların yüzde 70’i, 2000 yılı öncesi yapılan binalar. Rant yüksek olduğu için lüks semtlerde dönüşüm çok daha hızlı ilerliyor. Uzmanlar, beka sorunu haline gelen meselede “Tam seferberlik şart” diyor.

Küçükçekmece’de kendi kendine çöken binada bir kişinin ölümünün üstünden 72 saat geçmeden Bahçelievler’de 4 katlı apartmanın balkonu çöktü. İhbar üzerine olay yerine gelen zabıta ekipleri, tedbir amacıyla binayı tahliye etti. Belediyenin Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünce yapılan fiziksel incelemede, kolon ve kirişlerde korozyon tespit edildi. Vatandaşlara eşyalarını taşımaları amacıyla 10 gün süre verildi. Art arda yaşanan vakaların ardından İstanbul’un bina stoku ve kentsel dönüşüm süreci, bir kez daha gündeme geldi.

“EN AZ 1,7 MİLYON KİŞİ...

Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 1999 öncesi inşa edilen binaların durumunu belirlemek amacıyla 2020’de başlattığı Hızlı Tarama Testi’nde bin 556 yapının acilen yıkılması gerektiği belirlendi. İBB’ye ücretsiz test yaptırmak için 4 yılda 160 bin başvuruda bulunuldu. Bugüne kadar 35 bin yapıda analiz gerçekleştirildi. Konutlar dayanıklılığına göre A,B (Düşük Risk), C (Orta Risk), D (Yüksek Risk) ve E (Çok Yüksek Risk) kategorilerinde sınıflandırıldı. Analizi yapılan konutların yüzde 50’sinin D ve E kategorisinde yer aldığı anlaşıldı. 178 bina yıkıldı ve 96 bina için resmi işlem başlatıldı.

KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, bu kadar konutun aynı anda yıkılıp yapılmasının zor olduğunu belirterek “Bazıları, güçlendirme çalışmasıyla ayakta tutulabilir. 1 milyon 200 bin konutun olası bir Marmara depreminde ağır hasar alacağı öngörülüyor. İBB Meclisi’nden önümüzdeki ay geçmesi planlanan projeyle ilçe belediyeleri de sürece dahil edilecek. Biz, ‘İstanbul yenileniyor’ diye bir süreci hayata geçirdik. Binaları, inşaat maliyetine yeniliyoruz. KİPTAŞ sürecin tüm hukuki ve teknik garantörü aynı zamanda. Ancak inşaat maliyetleri çok arttı. Borçlanma çıkan yerlerde vatandaşlar, bu yükün altında eziliyor. 38 binin üzerinde başvuru var. Bu da 480 bin riskli bağımsız birimi temsil ediyor. Ve burada 1.7 milyondan fazla insan yaşıyor” dedi.

“BİR KALEMDE KURTARABİLİRİZ”

İnşaat maliyetlerinin çözümü maksadıyla kamu bankalarına yazı yazdıklarını aktaran Ali Kurt, şöyle devam etti: “Biz bu işe başladığımızda inşaat maliyetleri 2 bin 500 - 2 bin 800 lira arasındaydı. Şu an metrekarede 25-27 bin liraya çıktı. Bu yüzden ısrarla kamu bankalarına sürece paydaş olmaları konusunda çağrıda bulunduk. KİPTAŞ’ın vatandaşa kefil olacağını da söyledik. Fakat olumlu cevap alamadık. Çağrımıza kulak verseler, 100 bin insanın hayatını bir kalemde kurtarabiliriz. Bir de vatandaşlarımız ‘Bina yıkılacak, sokakta kalırım’ mantığıyla çaresizlik içinde binaların denetlettirmekten geri duruyor. 160 bine yakın başvuru varken 35 bini ancak teste tabi tutulabildi.”

SAĞLAMLIK TESTİNİ İNSANLA YAPTILAR!

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yerle bir olan Hatay’da mahkeme süreci tamamlanan binaların yıkımları devam ediyor. Antakya ilçesi Cumhuriyet Caddesi’nde 5 katlı bir binanın yıkımı esnasında deprem kabini üreten firmanın sağlamlık testi yapması, eleştirilere yol çatı. İçerisine manken yerine canlı insan konularak gerçekleştirilen teste tepki gösteren şantiye sorumlusu Osman Karslı “Kabinin içinde insan olduğunu bilmeden yıkımı yaptık. Haberim olsa izin vermezdim. Deprem kabinlerini gördük ama kilitliydi. İçerisinde insan olabileceği aklımıza dahi gelmedi. Gerekli hukuki süreci başlattık” dedi.

"YARISI BİZDEN" SADECE YÜZDE 3'Ü TAMAMLADI

Hükümet, kentsel dönüşümde hibe ve kredi desteğini içeren ‘Yarısı Bizden’ kampanyasını, seçim öncesi “İstanbul’a ‘müjde” olarak duyurmuştu. Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan “1 milyon vatandaşımızın başvurduğu proje kapsamında şimdiye kadar 30 bin bağımsız bölüm için dönüşüm süreci başladı” dedi. Kampanya kapsamında evini yeniden yapmak isteyen hak sahiplerine 700 bin TL hibe ve 700 bin TL kredi veriliyor. Kiracılar da 100 bin TL karşılıksız kira desteği alabiliyor. Ancak talebin sadece yüzde 3’ün karşılanabilmesi kafaları karıştırdı.

BBC Türkçe’ye konuşan Eski TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemal Gökçe “Metrekare maliyetinin 20 bin TL ve üzeri civarında olduğu düşünüldüğünde, bu hibe ve krediyle vatandaşın evlerini dönüştürebilmesi kolay değil. İnsanlar bırakalım evlerini yenilemeyi, geçinemiyor bile” dedi. Şehir Planlamacısı Buğra Gökçe de “güçlendirme” seçeneğine önem verilmesi gerektiğini savundu: “1999 depreminden bu yana karnemiz ortada. Yıkıp yapmaya kalkınca genellikle rantı yüksek yerler dönüştürülüyor. Örneğin Bağdat Caddesi’nde ekstra bir çatı katı bile maliyeti karşılıyor ama aynı para Tozkoparan’da bir yeri yenileyemez. O maliyetler müteahhit için zarar olur. Yani müteahhit kârlı bulmadığı yere girmiyor ve orası kaderine mahkûm oluyor. Güçlendirilmesi gereken yapılar güçlendirilir. Oradan artan kaynaklar da ekonomik gücü olmayan insanların yapıları için kullanılır.”