- RUH - NEDİR - RUHLAR - ÂLEMİ - VARMIDIR -? Part -2-
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun.
Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti daima yardımı üzerinize olsun.
• "...Rabbişrah-li sadri. Ve yessir li emri.
• Vahlul ukdeten min lisäni. Yefkahů kavli." Allahümme- Âmin...
• El-Latif: Celle-Celâlûhû'..
(Kullarına değer veren)
• Öncelikle ruhların dünya alemi yaratılmadan önce yaratıldığının,,
- tekrar altını çizerek delillerini de aşağıda vererek devam edelim !
• Madem ruhlar atom ve madde dünyasından önce yaratıldı ve bu süreçte, nerede bekliyolar ?
• Kalu Bela, dünya yaratılmadan evvel ve yaratıldıktan sonra sırasıyla dünyaya gelen ruhların toplandığı yerdir.
• Özellikle tasavvuf edebiyatında önemli bir yer tutan Kalu Bela, Bezm-i Elest adıyla da bilinir.
• Kalu Bela Nedir?
Kalu Bela, Allah'ın ruhlara ''Elestü bi Rabbiküm'' yani
- (''Ben sizin Rabbiniz değil miyim'' ? )
- diye sorduğu yerdir.
• Ruhlar bu soruya (''Bela'' ) 'yani ''evet'' cevabını vermiştir.
• Bu konu hususunda en büyük delil ise " Araf Suresinin 172. ve 173. ayetlerinde Allah ile ruhlar arasında geçen konuşma dır..
• Kalu Beladan Beri, tabiri ise daha dünya yaratılmadan önce demektir.
• Bu ifade kullanıla kullanıla deyim haline gelmiştir.
• Biriyle çok uzun zamandır tanışık olduğunu belirtmek isteyenler Kalu Beladan Beri kalıbını kullanır.
• Hâl böyleyken ; Bazı kişiler daha önce hiç görmediği birini sanki uzun yıllardan beri tanışıyormuş hissine kapılır.
• Veyahud bazı kişilerden size hiçbir zararı olmadığı halde belki bire bir tanışmış olmamanıza rağmen, Sadece karşıdan karşıya gördüğünüz durumlarda bile hiç haz etmezseniz !
• Ve bu yüzden kendinizi bile suçlarsınız değil mi?
• Sizede yaşamınız boyunca mutlaka olmuştur her iki hâlde ,benim çok sık olur.
• Ruhum da şuan ki karakterim gibi konuşkan, karışkan ve haksızlığa karşıda sessiz kalmayan bir yapıya sahip :))
• Velhasılı kelâm ; Bazı mutasavvıflara göre bunun nedeni Kalu Beladan ruhların tanışmış olmasıdır.
- Veya tanışan ruhların bir biriyle kavga etmesi anlaşamaması diye yorumlamışlardır !
• "Ruhlar toplanmış cemaatler (gibidir).
• Onlardan birbiriyle (önceden) tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılırlar. ( Sadaka Resûlullah ve nataka Habîbullah.)
• " [Buhârî, Enbiya 2; Müslim, Birr 159, (2638); Ebû Dâvud, Edeb 19, (4834).]
• Peygamber efendimiz aleyhisselam'ın bu hadisi şerifinden bunu anlıyoruz;
• Ancak ruh bedene büründükten sonra (Bezm-i Alemi )ve orada yaşananların büyük bir kısmını unutur.
• Yine de bir kişinin daha önce hiç görmediği birine karşı yakınlık hissetmesinin nedeni olarak Kalu Bela gösterilir.
• Çok sorulan sorular ile kaldığımız yerden devam edelim Allah'ın izniyle ve inayetiyle..
• Öncelikle bir konunun altını çizelim
- "Güzel soru sormak, ilmin yarısıdır. Buyurur hazreti Resulullah'efendimiz..
Hadis-i Şerif' de !!
• İlim nurunun olduğu yerde cehalet karanlığı ortadan kalkar.
• Böylece vehim, zan, şüphe hakimiyetini ve hükmünü kaybeder.
- Allah'ın izniyle..
• Dünyaya gelmeden önce ruhlar alemindeki ahvali neden hatırlamıyoruz?
• Muhakkak ki ölümden sonra bedenden ayrılan ruh şuurlu vaziyette yaşamına devam edecek.
• Peki neden bu şuur sahibi olan ruh, ruhlar alemini hatırlamıyor? cevap verelim..!!..
• Rabbimiz, bu dünyada, bizi çok şeylerle sınırlamış ve bunların tamamından fayda görüyoruz.
• Meselâ, görmemizi sınırlamış, bu yüzden her şeyi göremiyoruz.
• Eşyaya baktığımızda atomların o baş döndüren hareketlerini görebilseydik dengemizi kaybederdik, belki de dünyada yaşamamız mümkün olmazdı.
• Bastığımız topraktaki bütün bakterileri görebilseydik rahatça yürüyemezdik.
• Bu sınırlamaları yapan Rabbimiz, hafızamıza da sınırlar koymuş.
• Bebekliğimizi, o safhada başımıza gelenleri ve daha öncesini, yani rahimde geçen devreleri hiç hatırlamıyoruz.
• İşte, rahim safhasında muhatap olduğumuz, ama sonradan hatırlayamadığımız hâdiselerden biri de Bezmi âlem deki “misak meselesi”
- mîsâk “kuvvetli ahid ve antlaşma” demektir.
• Misakı hatırlayabilseydik, bu dünyada herkes Allah’a iman ederdi ve imtihan olmamızın da bir mânâsı kalmazdı.
• İnsanlar ruhlar âlemin de nasıl tanışmıştır ?
• Kur’ân-ı Kerîm’ de " Araf Suresinin 172. ve 173 ayetlerinde kalû belâ hadisesi anlatıldığı gibi ,
- başka diğer bazı âyetlerinde de aynı konuya dair açık veya dolaylı ifadeler bulmak mümkündür.
• Rûm sûresinde yer alan " bir âyette (30/30) Estâuzübillah “ed-dînü’l-kayyim” (süreklilik özelliği taşıyan dosdoğru din)
- tâbiriyle anılan Hak dinin Allah tarafından insan fıtratına tevdi edildiği ve onun bu temel özelliğinin değişmeyeceği ifade edilir.
• Peygamberler tarihinde tevhid inancının büyük savunucusu Hz. İbrâhim başta olmak üzere diğer,
- peygamberler de tebliğ hayatlarında dîn-i kayyim denilen bu ilâhî-fıtrî inancı bir irşad aracı olarak kullanmışlardır (meselâ bk. el-En‘âm 6/161; Yûsuf 12/40).
• Yine Kur’ân-ı Kerîm’in muhtelif âyetlerinde Cenâb-ı Hakk’ın Hz. Âdem’den,
- Âdem oğullarından, çeşitli peygamberlerin ümmetlerinden Hak yoldan sapmayacakları konusunda söz,
- aldığı ve onlarla bir nevi antlaşma akdettiği ifade edilir..
(bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ʿahd”, “mîs̱âḳ” md.leri; ayrıca bk.
• Ayetlerden , ve hadisi şerifden ,de anladığımız üzere,
- "Ruhlar âlemi var ve ruhlar dünyaya gelmeden önce burada toplanmışlar ,
- ve ruhlar bu toplanma alanında görüşüyor, tanışıyor, bazıları uyuşuyor, bazıları uyuşmuyorlar.
• Doğumla birlikte insanın cismanî varlığı da ortaya çıkar.
- Ancak, bedene hâkim olan yine ruhtur.
• Bu sebeple daha önce ruhlar aleminde birbirini seven ruh ruhlar âlemini hatırlamaz ama ruhlar bu,
- sevgiyi bedene girdikten sonra da manen hissederler ve devam ettirirler.
• Tersi olursa, yukarıda ifade ettiğim gibi , tersine bir durum ortaya çıkar.
• Bu hadis insan ruhlarının grup grup toplanmış cemaatler olduğunu belirtmektedir.
• Öyleyse, bedenlere girmezden önce birbirlerini tanımış olanlar, beden giydikten sonra da bir araya gelirler,
- iyiler iyileri, kötüler de kötüleri meydana getirir.
• Önceden tanışmayan ruhlar beden giydikten sonra dünyada biraraya gelecek olsalar kaynaşamazlar.
• Yukarıda ki hadisi Nevevî: "Ruhlar, "toplanmış cemaatler" veya "farklı gruplar" şeklindedir." diye anlar.
• Tanışmaları için de: "Ruhları yaratırken hepsinin fıtratına koyduğu ortak bir özellik sebebiyledir." diye açıklar.
• Buradan Milligörüşçü kardeşlerimi ve kendimi Erbakan hocamın önderliği ile Milligörüş çatısı altında toplanmış olmamız sebebiyle örnek vermeden edemiyeceğim :))
• Rabb'im Bezm-i Elest'de yani Kalû - Belâ ' da (Elestü bi Rabbiküm'') diye sorduğu soruya (Belâ ) diye verdiğimiz sözü dünyada da tutmak nasip etsin İNŞALLAH.
• "Sübhaneke lâ ilmelenâ illâ ma âllemtenâ inneke entel âlimul hakîm."
• "Ve ahiru davana enil hamdulillahi rabbil alemiyn..
......Fi EMÂNİLLÂH..
_____Kablel-vuku____
YanıtlaYönlendir |