SİYASET AHLAKI- 1

SİYASET AHLAKI- 1

Medeniyet; kendi kavramlarını bilen kavramlarını inşaa eden, kendini en iyi tanımlayanların
eseridir. Siyaset; seyis kelimesinden gelir. TDK da Seyis; atların beslenmesinde, temizlenmesinde,
günlük sağlık kontrollerinin yapılmasında görevli kişilere denir. Seyisler, atların sağlığın ve
beslenmesinden sorumludur. Çoğunlukla at çiftliklerinde kalan seyisler, atların doğru ve sağlıklı bir
şekilde beslenmesini sağlar. Atları tımar eder ve günlük egzersizlerini yaptırır. Atların hastalandığına
dair semptomlar ortaya çıkarsa veteriner çağırır. At çiftliklerinde kullanılan malzemeleri temin etmek de
seyislerin görevleri arasında yer alır.

Bu tanımlarda anladığım kadarıyla seyis, atın hizmetinde ona faydalı işler yapan/ yaptırandır.
Siyaset adamı , ülkesinin ve her bir vatandaşın hizmetinde olandır. Her alanda olduğu gibi siyasi arena
da doğru ile yanlışın , güzel ile çirkinin, faydalı ile zararlının, iyi ile kötünün, adalet ile zulmün mücadele
halinde olması yaradılış gereğidir.

Ahlak kelimesi ha-la-qa kökünden gelir, yaradılış, yaradılıştan gelen, yaratılışa uygun olan demektir.
Ahlak dışı dediğimiz haller , yaradılıştan uzaklaşmış olandır. İnsan en şerefli mahluk ise, yaradılışına
dönmek ve ihsanı ikramı , güzel huylarını sadeliğini dürüstlüğünü çoğaltarak da güzel ahlak sahibi olur.
İnsan canlısının iyi olanı güzel olanı, adil olanı faydalı ve doğru olanı kendi yaşamında uygulaması
toplum yaşamına kazandırmak için gayret etmesi güzel ahlakın/ yaradılışın gereğidir. İyi olmak yetmez!
İyinin/ iyiliğin hükmetmesi için çalışmak gerekir. Ben iyiyim iyi olanı tercih ederim, kötülüğün son bulması
için bir şey yaparsam başıma iş gelir fikrinde olmak kötüye destek olmak, kötülüğün hakimiyetine hizmet
etmektir.

Siyaset insanı, kimin hizmetinde bulunur? Yaşadığı ülkede devlet erkinde görev alanlar
memurundan milletvekiline bakanlara cumhurbaşkanına kadar herkes bilmelidir ki, devlet, doğal
kaynakların millete adil bir şekilde paylaştırılmasından vazifelidir. Devletin parası olmaz: Milletin parası
olur. Vergi ,anayasada belirtilen tek bir oran üzerinden alınmalı, millet asgari ücrete mecbur
bırakılmaktan işçi statüsünden çıkarılmalıdır. Halk, kaynaklara üretime , emeği, bilgisi , sermayesi ile
ortak edilmelidir. Yüksek vergi oranları, faizler derhal son bulmalıdır.

Siyaset ahlakına gelince ‘’yola çıktığını yolda bulduklarına değişen’’ler , ülkeye hizmet etmek değil
iktidarı eleştirir(!)miş gibi yapıp iktidara destek olanlardır. Siyaset; mızmızlanma, bağırıp çağırma, önüne
gelene höykürme yeri değildir. Meral Akşener’i izliyorum zaman zaman, hizmet ettiği yer millet değil,
iktidarın hizmet ettiği küresel güçlerin dünyayı ezen değirmenlerine su taşıyor. Düşünsenize 6’lı masada
liderlere tek tek adaylarının olup olmadığı soruluyor. Meral hanım da adayının olmadığını söylemesine
rağmen masaya 2 tane belediye başkanının ismiyle geliyor. Kendisine, bu isimlerle görüşüp
görüşmediği, aday olmayı isteyip istemedikleri hakkında konuştunuz mu diye sorulunca Meral hanım;
görüşmedim, konuşmadım diyor!!!

Siyaset ahlakına uygun mu?

Meral hanımın bağırıp çağırarak prim yapma gayreti dışında ekonomiyle, sosyal hayatla,
toplumsal ahlak ile ilgili köklü önerisini görmedim. Bilenler duyanlar varsa bize de bildirsin ki bilelim.
Sayın Cumhurbaşkanının bağırması ile Meral hanımın bağırması arasında ne fark var?
Aktif siyasette yer alan bir hanımefendi olarak Meral hanıma bu penceren bakıyorum. Gördüğüm şu:
Erkek gibi kadın olma çabası, hanımefendice siyaset yapmasının önüne geçiyor. Yeni dönemde
Siyasette ve her alanda kadın gibi kadın, hanımefendilerin yani yiğit kadınların yüreğinden toplumun
belleğine yol bulacaktır. Siyaset ahlakını kelime köklerini baz alarak : yaradılışına uygun olarak milletinin
hizmetinde olma hali diye yorumluyorum. Siz ne dersiniz ?

Saliha güzel

Yürüyen evren

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir