Batı ve Amerika son dönemde uzun evliliği sırları olarak çiftlerin birbirlerinden ayrı kalması gerektiğini savunan çalışmalar yaparak dünya genelinde aile yapısını bozmaya çalışıyor.

"Gözden ırak olan gönülden de ırak olur!"

"Aynı yastıkta kocasınlar!"

"İyi günde kötü günde bir ve beraber!"

"Birlikten kuvvet doğar!"

"Bir elin nesi var iki elin sesi var!"

"Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır!"

Bunlar, bizim çok güzel sözlerimiz, deyimlerimiz...

Daha çok var böyle cümlelerimiz...

Evlilikte karı kocanın, eşlerin, çiftlerin her dem bir ve beraber olmaları yönünde...

BU DA NE DEMEK OLUYOR?

Ama bakın görün ki son dönemde batılı haber kaynaklarında şu yollu haberler artmaya başladı:

- "70 yıllık evliliğin sırrı: Bol bol ayrı zaman geçirmek!"

Bu da nereden çıktı? Bu da ne demek oluyor?

Kadınlar Kime ve Neye Karşı Güçlendiriliyor? Bu Fitneyi Bırakıp Aileyi Güçlendirmek Zorundayız Kadınlar Kime ve Neye Karşı Güçlendiriliyor? Bu Fitneyi Bırakıp Aileyi Güçlendirmek Zorundayız

Bilmem hangi ülkede 1955 yılında birlikte evlenen iki çift 70'inci evlilik yıl dönümlerini kutlamışlar! Çiftler bu denli uzun bir evliliğin temelini bol bol ayrı zaman geçirmelerine bağlıyormuş!

Geçmiş zamanlarını, birbirlerine telefon etmek yerine yazılı notlar bırakarak geçirdiklerini anlatıyorlar ve şakayla karışık ayrı geçirdikleri zamanın evliliklerini güçlü tuttuğunu ifade ediyorlarmış!

Çift çalışma hayatları nedeniyle uzun süreler ayrı kalmak zorunda kalmış!

Şakayla karışık bunun, evliliklerinin uzun ömürlü olmasında etkisi olduğunu söylüyorlarmış.

"İlk 18 ay boyunca onu hiç görmedim. Sonra iki ay uzakta, iki hafta evdeydi. Ancak daha sonraları sendikalar sayesinde ayda bir dönüşümlü sistem geldi. Bir ay evde oldu, bir ay dışarıda…"

Ve bu ayrılıklar güya evliliği güçlü tutuyormuş!

BU NASIL BİR EVLİLİK!

Benzer öyküler böyle devam ediyor...

Bu satırları okuduğunuzda ilk akla gelen ne oluyor?

Evlilikte beraber ve bir olmak, aynı sofrada oturmak, ailenle birlikte istişare etmek, birlikte kahve içmek çay yudumlamak, birlikte ibadet etmek, mutlulukta ve acıda beraber olmak, mutluluğu ve acıyı paylaşmak...

Kısacası hayatı her anıyla paylaşmak...

Batı ve Amerika işte bu umdeleri yerle yeksan ederek aileyi yok etmek istiyor!

Batı ve Amerika işte bu umdeleri yerle yeksan ederek aileyi yok etmekle birlikte devletleri de parçalamak istiyorlar!

Batı ve Amerika işte aile bütünlüğüne ilişkin bu umdeleri yerle yeksan ederek devletleri de yıkmak istiyorlar!

Bu açıdan da "tek gelecek", "tek sağlık sistemi", "tek devlet yönetimi", "tek ekonomi" istiyorlar...

Hiç kuşkunuz olmasın, son günlerde üzerinde büyük tartışmalar yapılan İklim Kanunu'nun nihai hedeflerinden birisi de aileyi yok etmektir.

Tıpkı bir süre önce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi'nin hedefinde olduğu gibi...

Kaynak: Milli Gazete