Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Sanayi üretimi kasımda, aylık yüzde 1,4 azalırken, yıllık yüzde 0,2 arttı. Rakamlara göre sanayi üretimi 5 aydır daralıyor. Böylelikle 2018'den bu yana sanayi üretiminde en uzun aylık daralma serisi görüldü. Piyasalarda beklenti ise aylık yüzde 0,1; yıllık bazda ise yüzde 2,6 artış yönündeydi.

TÜİK'in, kasım ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarına göre, sanayi üretimi kasım ayında, aylık yüzde 1,4 azaldı, yıllık yüzde 0,2 arttı. Açıklanan rakamlarla sanayi üretiminin aylık bazda 5 aydır gerilediği görüldü. Uzmanlar 'Sanayide beş yılın en uzun aylık daralma serisi' olduğunu söyledi.

Sanayi üretimi bir önceki ay da yüzde 0,3'lük aylık daralma kaydetmişti. Kasım ayıyla birlikte sanayi üretiminde aylık daralma serisi 5. aya yükseldi. Böylelikle 2018'den bu yana sanayi üretiminde en uzun aylık daralma serisi görüldü. 2018'de de beş aylık daralma serisi görülmüştü.

Milyonlarca Çalışanı İlgilendiriyor: Yemek Ücreti Hesaplamasında Değişiklik Milyonlarca Çalışanı İlgilendiriyor: Yemek Ücreti Hesaplamasında Değişiklik

SANAYİNİN ALT SEKTÖRLERİ

2023 yılı Kasım ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,5, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,5 arttı.

2023 yılı Kasım ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 4,5, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1 azaldı.

SANAYİ ENDEKSİ (VERİLERİ) NE DEMEK?

Sanayi Üretim Endeksi, sanayi sektöründe yer alan kuruluşların üretimlerindeki değişimi gösteren bir endeks. TÜİK tarafından 2005 yılı üretimi 100 olarak alınmak suretiyle, her ay 4850 işyerinden Aylık Sanayi Üretim Anketiyle derlenen verilere göre hesaplanıyor.

Daralma durumuna ise, resesyon denir. Bir ülke ekonomisinde üst üste iki çeyrek GSYH küçülmesi yaşanmış ise o ekonomide resesyon söz konusudur. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde sayması anlamına geliyor.

Editör: Ahmet Kacır