Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacmi, son yıllarda yaşanan siyasi gerilimlere ve Gazze'deki katliama rağmen, ekonomik bağların güçlü bir şekilde sürdüğünü bir kez daha kanıtladı. Gazze saldırılarının başlamasıyla birlikte, 2023 yılının ekim-aralık döneminde yaşanan yüzde 34'lük ihracat düşüşüne rağmen, Türkiye'nin İsrail'e yaptığı toplam ihracat, yıl genelinde 5,43 milyar dolar ile son on yılın en yüksek üçüncü rakamına ulaştı.
Son 20 yılda altı kata varan bir artış gösteren Türkiye - İsrail ticaret hacmi Gazze'de İsrail'in insanlık dışı saldırılarının başladığı Ekim ayı itibarıyla ölçüde daraldı. TÜİK verilerine göre, 2023 yılının son çeyreğinde Türkiye'den İsrail'e yapılan ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 34'lük bir düşüşle 1,1 milyar dolara geriledi. İsrail'den Türkiye'ye yapılan ithalat ise yüzde 58 azalarak 322 milyon dolar oldu. 2023 yılındaki ihracat toplamı son 10 yıldaki en yüksek üçüncü veri olarak kayıtlara geçti.
SON BİRKAÇ YILDA TİCARET HACMİ YÜKSELDİ
Ekonomim gazetesinde yer alan habere göre, 2022 yılında 7,03 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşan Türkiye, 2021'de ise 6,36 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Bu rakamlar, Türkiye'nin İsrail'e olan ihracatının, son birkaç yılda önemli ölçüde arttığını ve ekonomik ilişkilerin derinleştiğini gösteriyor. Gazze'ye yenilik İsrail saldırılarının başlamasının ardından yaşanan düşüşe rağmen, elde edilen toplam ihracat rakamı, iki ülke arasındaki ticaretin gelmiş olduğu noktayı ortaya koyması açısından çarpıcı.
Türkiye'nin İsrail'den yaptığı ithalat ise 2023 yılında 1,64 milyar dolar olarak kaydedildi. Bu, 2022'deki 2,45 milyar dolar ve 2021'deki 2,05 milyar dolarlık ithalat rakamlarına kıyasla yüzde 33'lük bir düşüşe işaret ediyor. İhracat ve ithalat rakamlarındaki bu değişimler, Türkiye'nin İsrail pazarında ne kadar etkin bir konumda olduğunu ve ticaret dengesinin Türkiye lehine nasıl şekillendiğini gösteriyor.
MAVİ MARMARA KRİZİ DE TİCARETİ ETKİLEMEMİŞTİ
2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana, Türkiye-İsrail ticaret hacmi istikrarlı bir şekilde artış gösterdi. 2010'daki Mavi Marmara krizinin ardından bile ticaret hacminin düşmemesi, siyasi ihtilafların ekonomik ilişkiler üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığını gösteriyor.