Uyan ey emekli! Bu sefer uyuma!
Hükümet emekliye yüzde 5 ek zammı reva gördü ve temmuz ayına işaret ederek umut verdi. Temmuz ayına kadar emekli nasıl yaşayacak? O umutla yerel seçimlerde AKP’ye oy vereceksin ama kaderin değişmeyecek.
Neden mi?
21 yıldır iktidarda bulunan AKP ülkemizde hükümet etmektedir. Dile kolay tam 21 yıl geçti. Bugün bütün devlet kurumlarına hâkim olup, kendi istediği, kendi seçtiği insanları devletin ilgili kadrolarına rahatlıkla atayabiliyor. Bu durumda ülkemiz çağ atlayıp, ekonomik özgürlüğünü eline almalıydı. Hatta uluslararası bir markamızda hayata geçmeliydi.
Ama öyle olmadı. Neden olmadı?
2024 bütçesine baktığımızda bunun sebeplerinin biri faizci düzen olduğunu anlıyoruz.
2024 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nde faize 1 trilyon 254 milyar lira ayrıldığını gördük. Bu kadar faiz ödeyen bütçede sana yer olur mu sanıyorsun? Emekli bütçeye yük olarak görülüyor.
Bunca devlet kurumları satıldı ve 22 yıldır bu milletten dolaylı vergi alınıyor. Yapılan bütün yatırımlar yap-işlet-devret modeline göre yapıldığı ifade ediliyor. O halde hala neden faiz ödüyoruz? Genel kabul görmüş uygulamalardan oluşan ekonomi politikasına da Ortodoks ekonomi politikası adı verildiğini biliyoruz. Bu Ortodoks ekonomi bize mi uymuyor yoksa uygulanamıyor mu?
Faizci düzen dışında milli bir ekonomi kurmak ve hayata geçirmek gerçekten bu kadar zor mu? Hiç mi merhum Erbakan’ın bu konuda saatlerce verdiği seminerlerde bulunmadınız?
21 Yıldır yaşadıklarımızın sebebini iktidarda bulmuyorum. Bunun tek sorumlusu oy verirken algılara inanan ve muhakeme yeteneğini kiraya veren seçmenden başkası değildir.
Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz. Bizim kaderimize yön veren emeklilere iktidar tarafından reva görülen zam oran yüzde 37,57 ve Cumhurbaşkanının verdiği yüzde 5 ile yüzde 42,57’ye yükseldi. Emekliler “Neden benim zam oranımı kanunlar belirlemiyor ve ben neden gücümü kanunlardan alamıyorum da hep benim kaderimi siyasetçiler belirliyor?” sorusunu bir türlü sormuyor. Oysa olması gerek siyasetin elinden emekli zamlarını kurtarmak değil midir?
Zamların yerinde durmadığı, çarşı pazarın ateş gibi yaktığı bir zamanda emeklinin bu zamla yaşaması mümkün mü? O halde 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimler emekliler için daha bir önem kazanıyor. Eğer sandıkta ders vermezsek Temmuz 2004 zammını da yeterli oranda alamayız. Zaman doğru düşünüp doğru karar verme zamanı.
Emekliler çocuklarına ve torunlarına yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadele etmediler. Düşünmeyen, sorgulamayan insanların yeni bir dünya kurmasının mümkün değildir. 2008 yılında emekli yasasını değiştiren hükümete tepki vermedik. O dönem tepki verilseydi bugün alacağımız zam oranı daha yüksek olurdu.
Umarım bu sefer algılara kanmayıp doğru yere oy verirsiniz. Bu gidişat artık değişmek durumundadır. Emekliye, işçiye, memura, köylüye imkân verecek siyasi oluşumun Saadet Partisi olduğunu artık kavramanın ve idrak etmenin zamanı geldi.
Eyy emekli! Bu sefer inşallah uyumazsın!