YKS'de ön lisans ve lisans için barajın kaldırılmasının eğitimin kalitesini nasıl düşürdüğü, bu yılki yerleştirmede en net şekilde ortaya çıktı. Sınava girip sistemin çarpıklığını göstermek için özellikle yanlış cevapları işaretleyen Prof. Behçet Yalın Özkara eksi 1 fizik netiyle fizik bölümüne yerleşti. Özkara'nın paylaştığı sonuca tepki yağdı. 'Üniversitede eğitimin çöküşü' ifadeleri kullanıldı. Sıfır barajın yükseköğretimdeki seçme ve eğitim kalitesini bitirdiği belirtildi.

Prof. Özkara’nın fizik bölümüne eksi 1 netle yerleştiğini gösteren sonuç belgesine sosyal medyada tepki yağdı.

2022'DE BARAJ KALDIRILDI SIFIR PUAN ALAN YERLEŞİYOR

CHP'nin talebiyle hükümet 2022'de Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanlarını kaldırdı. Adaylara puanına bakılmaksızın üniversiteye yerleşmenin önü açıldı. 2024'te de 1 milyon 21 bin 986 olan kontenjanın 987 bin 388'ine adaylar yerleşti. Yerleştirme sonucunun yüzde 98.8’i bulması kaldırılan barajın eğitim kalitesini düşürdüğünü tekrar gündeme getirdi. Uzmanlar, üniversite eğitiminde kaliteyi yükseltmenin adını yazanın yerleştirilebileceği bir sistemle sağlanamayacağı eleştirisini yaptı. Bu yılki yerleştirme sonuçları tablodaki çarpıklığı ve eğitimde kalitenin düştüğünü gözler önüne serdi.

BU YETERSİZ EĞİTİM PİYASA ŞARTLARINI KARŞILAYAMAZ

Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara durumun vehametini göstermek için YKS’ye girdi ve eksi 1 fizik netiyle fizik bölümüne yerleşti.  Özkara, eğitimdeki yetersizliğe dikkat çekerek 'Bu, piyasanın beklentisiyle üniversite mezununun yeterliliği arasında ciddi bir farka yol açıyor' dedi. Dünyada uygulanan sistemlerde ya üniversiteye girişin zor eğitimin kolay ya da girişin kolay verilen eğitimin zorlayıcı olduğunu belirterek “Türkiye'de üniversiteye düşük puanla giren öğrenci zorlanmadan mezun oluyor” ifadesini kullandı. Mevcut eğitimin piyasa koşullarını karşılamadığına dikkat çekerek sistemin artan diplomalı işsizler ordusu değirmenine su taşıdığını vurguladı.

EKSİ 1 FİZİK NETİYLE FİZİK BÖLÜMÜNE YERLEŞTİ

YKS yerleştirme sonuçları açıklandı. Ancak barajın kaldırılmasıyla üniversitede eğitimin kalite kaybına uğradığı bir kez daha görüldü. Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara sistemdeki çarpıklığı göstermek için YKS’ye girdi ve eksi 1 fizik netiyle fizik bölümüne yerleşti.  Özkara, öğrencilerin yetersiz olarak üniversiteye girip yetersiz olarak mezun olduğunu belirterek “Bu durumda piyasanın beklentisiyle üniversite mezununun yeterliliği arasında ciddi bir farka yol açıyor” diyor.

Karar'dan Büşra Cebeci'nin haberine göre, Yükseköğretim Kurumları Sınavı yerleştirme sonuçları açıklandı. Buna göre toplam 1 milyon 21 bin 986 kontenjanın olduğu üniversitelerde 987 bin 388 yerleştirme yapıldı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar devlet üniversitelerinde toplam kontenjanın yüzde 98,8’i, önlisans kontenjanlarının yüzde 100’ünün dolduğunu söyledi. Kadın adaylar, erkeklere göre daha yüksek oranda üniversitelere yerleşti. Özvar, yeni açılan yapay zeka ve bilişim temelli programların kontenjanlarının tamamen dolduğunu, boş kontenjanın kalmadığını bildirdi. Sınava girerek üniversiteye yerleşen bir isim ise performansı ve yerleştiği bölümle kontenjanlarındaki doluluğun sebebini ortaya koydu.

screenshot-10.jpg

YA SINAVI YA DA EĞİTİMİ ZORLAŞTIRIN: Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, ‘sistemdeki çarpıklığı göstermek için YKS’ye girip eski(-) 1,75 fizik netiyle fizik bölümüne yerleştim’ diyerek paylaşım yaptı. Sosyal medya platformu X’te söz konusu olayın yayılmasının ardından kullanıcılar bu duruma tepki gösterdi. Türkiye’de eğitim kalitesinin giderek düştüğü ve eğitim sistemin sürekli değiştiği yorumları yapıldı. KARAR’a konuşan Özkara, sistemdeki ana problemi hem üniversiteye girişin hem de üniversiteden mezun olmanın kolay olmasıyla açıkladı.

DÜŞÜK PUANLA GİRİYOR MEZUN OLUYOR: “Çünkü bu durumda öğrenci, düşük bir puanla girdiği üniversiteden çok da zorlanmadan mezun oluyor. Geçtiğimiz yıllarda da eksi netlerle yerleşebiliyordu öğrenciler. Problem burada sadece düşük puanlarla üniversiteye girmek değil. Dünyada iki yöntem uygulanıyor. Biri üniversiteye girişi zorlaştırmak ama üniversite içinde öğrenciyi çok zorlamamak, mezun etmek; diğeri üniversiteye girişi kolaylaştırmak ama öğrenciyi içeride zorlamak. Bizim durumumuzda üniversiteye giriş kolay ama bizde içeride de zorlama yok, bence sistemi bozan ana problemlerden bir tanesi bu. Tamam bu kadar üniversite açıldı, kontenjanı boş bırakamıyorsunuz, olan oldu artık ama hem sınavı kolay tutup hem de bu öğrencileri kolayca mezun ettiğinizde sıkıntı olmaya başlıyor işte.”

ÖĞRENCİ, YETERSİZ OLARAK MEZUN OLUYOR: Özkara, üniversite tercihlerinin tamamını devlet üniversitelerinden yana kullanmış. Yerleştirme sonucuna göre de tercih sıralamasında 10’uncu sırada olan bir devlet üniversitesinin fizik bölümüne yerleşmiş. Özkara “Bu bölüme girip umut vadeden bir fizikçi olabilir miydiniz?” sorumuza “Olamazdım ama bir şekilde bitirebilirdim” diyor. Burada da Özkara’nın eleştirdiği noktaya geri dönüyoruz, üniversiteye kolay giriş ve üniversiteden kolay çıkış… Özkara’ya göre üniversite öğrencileri yetersiz olarak girdikleri bölümlerden yine yetersiz olarak mezun olabiliyorlar. Bu da piyasanın beklentilerini karşılayamamaları ve iş hayatında tutunamamalarıyla sonuçlanbiliyor:

EĞİTİM PİYASA KOŞULLARINI KARŞILAMIYOR: “Tüm dünyada şu var artık, üniversitedeki eğitim piyasaya uygun bir eğitim değil, piyasa koşullarını karşılamıyor ama bizde şöyle de bir şey var üniversitede de iyi eğitim almayınca öğrenci temel yetenekleri de yetersiz olarak mezun oluyor. Yani eksi 1,75 fizik netiyle fizik bölümüne yerleşen bir öğrenci, fizik mezunu olabiliyor. Bu öğrencinin bırakın piyasa koşullarını sağlamayı temel yeteneklerinde bile sorunlar oluyor. Piyasanın beklentisiyle üniversite mezunu arasında ciddi bir fark oluşturuyor. Üniversite mezunu öğrenci her işi yapmak istemiyor, iyi bir işi olsun istiyor doğal olarak ama kendi işiyle ilgili de piyasanın beklentisini karşılamıyor ve bu yeteneklerle iyi bir işe yerleşmesi de zor. Bu da işsizliği besleyen etkenlerden biri.”

ÖĞRENCİ İÇİN DE DEVLET İÇİN DE BOŞA GİDEN 4 YIL: Bu durumun bir diğer yönü ise kamu kaynaklarının kullanımı. Çünkü her bir öğrencinin devlete bir maliyeti bulunuyor. Özkara, bu maliyetin efektif kullanılamadığını belirtiyor: “Bizde kontenjanların dolması hedefleniyor ancak kontenjanları doldursanız da gelen öğrenci o bölümün girişinde bile yeterli değilse, siz üniversite eğitiminde de bu öğrenciyi zorlamıyorsanız, kolayca mezun olabiliyorsa boşa gitmiş bir dört sene var ortada. Öğrencinin boşa giden dört yılı kadar kamu kaynaklarının da boşa gitmesi söz konusu burada. Her bir öğrencinin devlete maliyeti yüksek ama biz bu maliyeti efektif kullanamıyoruz.”

karargazetesi.jpg