Yalnız taş…
İnsanlık zor zamanlar geçiriyor. Var mı, yok mu hala bilemediğimiz bir virüs hepimizi tutsak aldı.
Kimimiz öldük, kimimiz ağrılar içinde yardım bekledik. İşimiz, gücümüz, ekonomimiz yıprandı. Eşimize, dostumuza sarılamadığımız bir koca yıl geçti. En kötüsü yarın ne olacağı konusunda, ne bizim ne de dünyayı yönetenlerin fikri yok.
Çoğumuz için bıçağın kemiğe değdiği zamanlar. İşsiz kalan babalar, ocakta pişirecek aşı olmayan evler, okula gidemeyen çocuklar, hayallerini erteleyen koca bir dünya.
İşte tam da bu günlerde, bereketin mevsimi geldi.
Bu mevsim bizim için geldi.
Komşusunu aç yatırmaktan utanan bir milletin evlâtları olarak, elele verme zamanı.
Bu mevsim insanlık için geldi.
Uyanıp “nerede hata yaptık” diyebilmemizin kapısı olsun diye geldi.
Bu mevsim “yalnız taş”lar için geldi.
Tek başına duvar olamayan milyarlarca taşın bir araya gelip insanlık duvarını örmeleri için…