S&P, Türkiye'nin kredi notunu 'B+'dan "BB-'ye yükseltti. Yapılan açıklamada, asgari ücrette yüzde 30'dan yüksek bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini uzatacağı savunuldu. IMF cephesi ise geçen yılki gibi yüksek bir artış olmaması gerektiğini söyledi.

Doğalgaz Faturalarına Zammın Ucu Göründü! Kritik Veriler Açıklandı Doğalgaz Faturalarına Zammın Ucu Göründü! Kritik Veriler Açıklandı

2025 yılına geri sayım sürerken asgari ücret tartışmaları başladı. Konuya ilişkin son açıklama Standard & Poor's (S&P) cephesinden geldi. S&P, asgari ücrette yüzde 30'dan yüksek bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini uzatacağı savundu. Daha önce benzer bir açıklama IMF'den gelmişti. IMF'nin Türkiye Masası Başkanı Jim Walsh, asgari ücretin geçen seneki gibi yükseltilmemesi gerektiğini, bu durumun enflasyon için risk oluşturduğunu söylemişti. Yabancı kurumlar da Türkiye’ye yaptığı ziyaretler sonrasında yüzde 25 zam oranını raporlara taşımışlardı. Öte yandan yaklaşık 120 ekonomistin ortak imzasıyla yayımlanan bildiride yüzde 25'lik asgari ücret zammının kaygı verici olduğu ve asgari ücretlilerin alım gücünün korunması gerektiği belirtildi.

S&P TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTUNU YÜKSELTTİ

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin kredi notunu 'B+'dan 'BB-'ye yükseltirken, kredi notu görünümünü 'durağan' olarak belirledi. S&P, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunun 'B+'dan 'BB-'ye yükseltildiği ve kredi notu görünümünün 'durağan' olduğu bildirildi. Ülkenin "B" olan kısa vadeli kredi notunun da teyit edildiği kaydedildi.

S&P'DEN ASGARİ ÜCRET UYARISI

Açıklamada, ücret belirlemede artış oranının, hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 17 yerine, yaklaşık yüzde 44 olan 2024 enflasyon oranına endekslenmesinin, enflasyonla mücadele programı için bir risk olduğuna işaret edildi. Ücret anlaşmasının bu iki uç nokta arasında belirleneceğinin varsayıldığı aktarılan açıklamada, ancak yüzde 30'dan yüksek herhangi bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini uzatacağı kaydedildi.

Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sıkı para politikası duruşunun, Türk yetkililerinin lirayı istikrara kavuşturmasına, enflasyonu düşürmesine, rezervleri yeniden inşa etmesine ve finansal sistemi dolarizasyondan arındırmasına olanak sağladığı aktarıldı. Türkiye'nin dünyanın geri kalanıyla arasındaki tasarruf açığının daraldığı belirtilen açıklamada, bu durumun cari açığın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranında 2022'den bu yana kaydedilen yaklaşık 4 puanlık düşüşte görüldüğü ifade edildi.

Açıklamada, görünümün yetkililerin halen yüksek olan enflasyonu düşürme, çalışanların ücret beklentilerini yönetme ve Türk ekonomisini yeniden dengeleme konusundaki iddialı planlarına yönelik gelecek 12 aydaki dengeli riskleri yansıtacak şekilde durağan olduğu kaydedildi. S&P'nin açıklamasında, enflasyonun tek haneli seviyelere indirilmesi ve Türk lirasına ve daha geniş anlamda yerel sermaye piyasalarına olan uzun vadeli güvenin yeniden tesis edilmesi konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesi halinde notun yükseltilebileceği belirtildi.

Açıklamada, ülkede 2028'e kadar planlı herhangi bir seçim olmaması nedeniyle, kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırması yoluyla talebi ve enflasyonu baskılamak için alan olabileceği belirtildi. Özel tüketimin yavaşlamasının, Türkiye ekonomisini soğutmada merkezi bir rol oynayacağına işaret edilen açıklamada, reel GSYH büyümesinin 2025'te yüzde 2,3 olacağının öngörüldüğü bildirildi. S&P, son olarak mayıs ayında Türkiye'nin kredi notunu 'B'den 'B+'ya yükseltirken, kredi notu görünümünü 'pozitif' olarak korumuştu.

IMF'NİN AÇIKLAMASI

Odatv'nin haberine göre, Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye'deki asgari ücrete ilişkin değerlendirmesinde, ücretlerin geçen seneki gibi yükseltilmemesi gerektiği, bu durumun enflasyon için risk oluşturduğu savunmuştu.

IMF'nin Türkiye Masası Başkanı Jim Walsh, "Asgarin ücretin geçen yılki gibi artırılması, enflasyon beklentileri için büyük bir çıpa oluşturuyor." dedi.

IMF Türkiye Masası Başkanı, hükümetin asgari ücret konusunda bir denge kurması gerektiğini söyledi.

Jim Walsh, "Yetkililer de bunu yapması gerektiğini farkında" ifadelerini kullandı.

Uluslararası para fonu, hükümete yüksek asgari ücret artışı yerine düşük gelirliler için sosyal programlarının geliştirilmesi önerisinde bulundu.

EKONOMİSTLERDEN BİLDİRİ

TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın yüzde 25'lik asgari ücret artışının enflasyon görünümüyle tutarlı olduğu mesajını vermesinin ardından, yüksek enflasyonun dar gelirlileri ve asgari ücretle çalışanları ekonomik olarak daha kırılgan hale getirdiğini vurgulayan yaklaşık 120 ekonomist asgari ücrete yapılması beklenen yüzde 25'lik zammı kaygı verici olarak kaydetti.

Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinin ile yurtdışı üniversite ve kurumlarını temsil eden yaklaşık 120 ekonomist yayımladıkları ortak bildiride "Asgari ücret artışlarında gerçekleşen enflasyon oranının dikkate alınması ve gelir dağılımını da gözeten bütüncül bir ekonomi politikası izlenmesi" için ekonomi politikasını yönetenleri "acilen" adım atmaları için çağrıda bulundu.

Uygulanan para ve maliye politikalarının enflasyonla mücadele hedefi doğrultusunda şekillendirildiği belirtilen ortak bildiride, "2024 yılı Temmuz ayında asgari ücret artışından kaçınılması ve 2025 yılı Ocak ayı için öngörülen artışın gerçekleşen enflasyon yerine beklenen enflasyon oranı (yüzde 25) baz alınarak belirlenmesi planı, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı vericidir" ifadelerine yer verildi.

Bildiride enflasyonla mücadelenin toplumsal maliyetinin adil dağıtılması gerektiği, asgari ücretlilerin alım gücünün korunmasının sosyal devletin bir gerekliliği olduğunun da altı çizildi.

Ayrıca metinde gerçekleşen enflasyon oranının altında yapılacak ücret artışlarının gelir dağılımını daha da bozacağı vurgulandı.

Editör: Ahmet Kacır