Bayram Nostaljisi
Ne zaman bir büyüğün yanına gitsek genellikle duyacağımız cümle:" ah ah... nerde o eski günler, nerde o eski bayramlar.
Eski bayramalardan bahsetmek için eski bayramları görmek lazim, ben eski bayramlardan mahrum kalmış bir genç olarak, hic bilmediğim o eski günlerin özlemi içerisindeyim ve bu özlemi gidermek için hemde eski günleri sizlere hatırlatmak için bunun üzerine bir yazı yazayım dedim.
Eski bayramların karşılanması hakkında bi fark yok,olan farklılıklar genel olarak manevi.
Genellikle bayrama bir hafta kala evler dip köşe temizlenir, arife günü bayram alışverişine çıkılır, bayramlıklar alınır, renk renk şekerler, misafirliğe götürülecekler alınır;çocuklar banyo yapar, gece yeni alınan bayramliklarla uyunur.
Sabah erkenden kalkılır yeni elbiseler giyilir, erkek çocukları dede veya baba ile bayram namazına gider; kız çocukları annesine yardim edermiş.Beraber kahvaltı sofrasına oturulur, karınlar bi güzel doyar, çocuklar dışarıya,büyükler ziyaret hazırlığına.
Sadece akrabalar değil, konu komşu ziyaret edilir, önce kolanya-şeker faslı yaşanır, turuncu tuhaf kokan tütün kolonyasi gezdirilir ve sunulan şekerler cebe indirilir. Yaprak sarmalar ve baklavalar, akşama doğru alınan şeker miktarı fazlalığın dan bozulan mideler, ağrıyan dişler.
Eski zamanlarda olan bi güzellik ise,
Bayram günlerinde sokaklar panayır alanı gibi olurmuş. Bütün çocuklar dışarıda oyun oynar,bayramlıklarını birbirine gösterir, kim daha çok harçlık toplamış sayılırmış.
Bu gelenek eskisi kadar olmasa da küçük mahallelerde hala devam ediyor sanırsam.
En güzel kısmı bayramda çocuk yaşlı demeden herkesin sevgi seline boğulması, gösterilen o sefkatin hayali bile ısıtıyor bağrımı. Ah...
Benim en sevdigim kısım ise önceden sokaklarda seyyar salıncaklar kurulurmuş.
Bu hafta hayatımda ilk defa görmüş gibi tepki verdiğim o salıncağa eski günlerin güzel zamanlarını anlamak ve hayal etmek için bayramda binme kararı aldim. Hatta pamuk şeker bile yenir bilemem ki.
Eski zamanları arıyoruz çünkü;
artik herkes her şeyden korkar bi halde.Bu yüzden bu güzel bayram günleri son zamanlarda çocuk kaçırma olaylarından sonra iyice yok olmaya başladı. Kimse kimseye güvenemiyor. İnsanlar, artık çocuklarını yalnız başına sokağa bırakmaya dahi korkar durumda.
Çocuklari sokağa salma korkusundan dolayı çocukların teknoloji ile daha fazla içli dişli olmasına sebep oldu, buda Çocuk olamayan çocukları ortaya çıkardı.
Saygıdan ve sevgiden yoksun, bayramlarda çocukluğunu kaybetmiş ürkek çocuklar, el öpmeye dahi gitmeyen, tüm günü evde televizyon başında geçiren, sokakları bomboş kalan bayramlar var artik.
Eski bayramların ah diye iç çekerek hatırlanmasının sebebi genel olarak yedisinden yetmişine herkesin çocuk olabilmesi, herkesin sevgiye boğulduğu, maneviyatı bol olan zamanlar olduğundan.
Şimdiki çocuklar çocuk degil ki yaşlılar çocuk olsun.
Bu yüzden;
Ne olursa olsun içimizdeki çocuklara iyi bakmalı.
Kendi çocuklarımıza dost olsun diye icimizdeki çocuğun masumlugunu korumalı ki, çocuklarımız bayramların keyfini çıkarsın.
Daha fazla içinizi karartmadan söylemek istediğim bir şey daha var...
Burdan şeker göndermek isteyenleri geri çevirmem, biliniz.(ciddiye de almayınız)
Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun!
Allah birdahaki ramazan'a kavuşmak nasip etsin.
Sevgiler.
Hayrunnisa