- BENİM - SAFIM - BELLİ -
• " Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
• " Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun.
• " Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti daima yardımı üzerinize olsun.
• "...Rabbişrah-li sadri. Ve yessir li emri.
• Vahlul ukdeten min lisäni. Yefkahů kavli." Allahümme- Âmin...
Er-Rakib Celle-Celâlûhû' : (Gören ve gözeten)..
• Ülke karıncanın misali safım belli olsun da gerisi ,gelir denilen bir Cendere den geçiyor..
• Ve bu büyük Cenderenin içinde ya aşan yada şaşan olmak da var!
• ÇÜNKÜ!!
• "Şu dünyada iki tür insan vardır. Gördüğüne inananlarla, gördükleriyle yetinmeyip gerçeği arayanlar.
• En tarafsız'ım diyen bile mutlaka bir tarafa meyillidir.
• Ve bu karmaşanın içinde,Kim olduğundan ziyade kendini nasıl ifade ettiğin daha önemli.
• Çünkü ne söylersen söyle veya kim olursan ol, muhatabının anladığı kadarsın.
• İnsanlar zandan ibarettir; tanımaya çalışmazlar.
• Kendini nasıl ifade ediyorsan, ona göre yargılarlar.
• Şu dünyada iki tür insan vardır dedik ve ,,
- İkinci türden İnsanlar, duyduklariyla, gördükleriyle yetinmezler, gerçeği bulmak için hep yeni deliller ararlar.
• Kendi inançlarını, kendi düşüncelerini, kendi dünyalarını , büyüdüğü yetiştiği kalıpları,,
- yıkmak pahasına da olsa, korkunç da olsa olayların perdeledigi gerçeği bulmaya çalışırlar.
• Çünkü gerçek sahte doğrulardan daha huzur vericidir. Bunu iyi bilirler..
• Birde ,,
• Gördüğüne inanan ilk türden insanlara gelince, onlar hayata,
- olaylara bakarken gerçeği degil, İnandıklarını doğrulayacak deliller ararlar.
• Yaşananların içinden kafalarındanki düşünceyi onaylayacak olanları cımbızla çekip alırlar.
• Çünkü başka türlüsüne inanmak onların İnançlarını, düşünce tarzlarını, dünyalarını yıkacaktır.
• Dünyalarının yıkılmasını göze alamazlar.
• Bilmezler ki ;Herkesin aynı yalana inanıyor olması, onu gerçek yapmaz.
• İnsan yanlışa yürekten inandı mı, onu başkasına da inandırmayı borç bilir.
• Kolay inandırmak için de anlattığına dilediği gibi çekidüzen vermekten, değiştirmekten bir
- şeyler katmaktan çekinmez, onun kafasının alabileceğini sandığı gibi konuşmak ister.
• Bütün o cesur havalarına rağmen, aslında içlerinde iki büyük korku vardır.
• Birincisi elalem ne der korkusu!
• İkincisi,Bildiklerini sandıkları doğruların aslında doğru olmadığını öğrenmek korkusu !!
• Onları yönlendiren bu korkudur işte."
• O insanlar doğruları bildiği hâlde,,
- "El âlem ne der" diye düşünmekten, kendi âleminin sesini unutanlardır ,, biz onları yargılamıyoruz elbette..
• El âlemin alemine göre, kendi âlemini yargılayanları da !
• "Benim içimdeki yada inandığım âlemim ne der?" diye kendine hiç soru sormamış insanlara ancak üzülüyoruz.
• Onların sayesinde Kendi âlemimizi duymayı öğrendik.
• PEKİ YA SİZ HANGİ GRUPTAN SINIZ ?
• Hayat akıyor, Değişime engel olunmuyor, olamıyoruz..
• Bizimle beraber bircok sey de değişiyor.
• Kavramlar, anlamlar, duygular, hayatı algılayış biçimimiz, doğrularımız, yanlışlarımız daha sayamadığım birçok sey.
• Değerli kardeşlerim hayatta ne değişirse değişsin değişmez iki gerçek vardır.
• Birincisi Dinî mübini İslam.
• İkincisi Vicdan barındıran bir el, İçinde merhamet olan bir yürek, Ve
- gülüşünde samimiyet taşıyan bir yüz...
• Hayatınız da ne değişirse değişsin siz doğruları aramaktan vaz geçmeyin..
____Fİ___ EMÂNİLLÂH ___
__ Kablel-vuku ___
• "Sübhaneke lâ ilmelenâ illâ ma âllemtenâ inneke entel âlimul hakîm."
• "Ve ahiru davana enil hamdulillahi rabbil alemiyn..