Uluslararası Adalet Divanı 25 bin insanın ölümüne yol açan İsrail’in soykırımla yargılanmasını kabul etti. Mahkeme acil ateşkes emri yerine Tel Aviv’e soykırım suçunu önlemek için önlem alması talimatı verdi. Lahey’deki davayı açan Güney Afrika’nın ‘Gazze’de soykırım suçu işlendiği’ iddiasını makul seviyede ispatladığı da kayda geçti.
Uluslararası Adalet Divanı, soykırım davasında ara kararını verdi. Tel Aviv’in ‘Dosya reddedilsin’ talebi kabul edilmedi. İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların ‘makul seviyede’ ispatlandığı belirtildi. Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir kapsamında savaşın hemen durdurulmasına dönük talebine ilişkin ise bir karar açıklanmadı. Mahkeme, İsrail’in Gazze’deki soykırım eylemlerini önlemek için tüm tedbirleri almasının zorunlu olduğuna hükmetti.
‘GAZZE’DE YAŞANAN İNSANLIK TRAJEDİSİNİN FARKINDAYIZ’
Tel Aviv’in alınan önlemlerle ilgili mahkemeye 1 ay içinde rapor sunması istendi. Kararı açıklayan Uluslararası Adalet Divanı Başkanı, Joan Donoghue “Yaşanan trajedinin farkındayız” dedi. Askeri saldırıların çok sayıda can kaybına yol açtığı kayıt altına alındı. ABD’li Yargıç, İsrail’e yönelik bazı iddiaların BM Soykırım Sözleşmesi kapsamına girdiğini söyledi. Mahkemenin, acil durum tedbirlerine karar verme yetkisine sahip olduğu da vurgulandı.
Karar'ın manşetinde yer alan habere göre, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Birleşmiş Milletlerin (BM) en üst düzey yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı “soykırım” davasında dün, ihtiyati tedbir taleplerine yönelik karar duruşması yapıldı. İsrail’in “davanın reddi” talebini kabul etmeyen Adalet Divanı, soykırım iddialarının “makul seviyede” ispatlandığına hükmetti.
Soykırım davasının esastan görüşüleceğini bildiren UAD Başkanı ABD’li Yargıç Joan Donoghue “Yaşanan insani dramın farkındayız. Can kayıplarından derin endişe duyuyoruz. İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin bir kısmı, BM’nin Soykırım Sözleşmesi’nin hükümleri kapsamına girmektedir. İsrail’in yürüttüğü askeri operasyon, çok sayıda ölüme, yaralanmaya, büyük çaplı yıkıma, nüfusun büyük bir kısmının zorunlu göçüne ve sivil altyapının büyük ölçüde zarar görmesine neden olmuştur. Gazze’deki Filistinliler, Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki ‘korunan grup’ tanımına girmektedir. İsrail, Gazze’ye acil insani yardım ulaştırılmasının garanti altına alınabilmesi kapsamında acil ve etkili tedbirler almak zorundadır” dedi.
2 YARGIÇ ‘HAYIR’ DEDİ
Yargıç Donoghue, kararda, İsrail hükümet yetkililerinin “soykırımı” işaret eden açıklamalarını da hatırlattı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Gazze’nin tamamıyla kuşatma altına alınma emri verdiğini aktaran Donoghue, Tel Aviv’in “insansı hayvanlarla” savaştığı ve “Gazze halkının hepsini imha edecekleri” yönündeki ifadelerine işaret etti.
Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın “Gazze’deki operasyonların acilen durdurulması yönünde tedbir kararı alınması” talebini de hükme bağladı. Buna göre; İsrail’in “Gazze’de soykırımı engellemek için tüm önlemleri almasına” hükmedildi. 17 yargıçtan 2’si aleyhte oy kullandı. Divan ayrıca “İsrail, soykırım davasında kullanılabilecek her türlü delilin yok edilmesini önlemelidir. Bu deliller muhafaza edilmelidir. Gazze’de soykırıma teşvik sayılabilecek her türlü açıklamaları engellemeli ve cezalandırılmalıdır” kararını verdi. İsrail’den 1 ay içerisinde mahkemeye, Gazze’de soykırımın engellenmesi amacıyla hangi tedbirlerin alındığına dair rapor sunması da istendi.
FİLİSTİN: KARARA UYUN
Karadan duydukları memnuniyeti dile getiren Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki “İşgalci güç İsrail de dahil olmak üzere tüm devletlere UAD’ın hükmettiği tüm geçici tedbirlerin uygulanmasını sağlama çağrısında bulunuyoruz, bu bağlayıcı bir hukuki yükümlülüktür” ifadesini kullandı.
YILLAR SÜREBİLİR
Uluslararası Adalet Divanı’nın soykırım davasına ilişkin kararı alması yıllar sürebilir. 2022 yılında mahkeme, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri eylemlerini “derhal” sonlandırması kararını vermiş ancak dikkate alınmamıştı. Soykırım kanıtlaması en zor suçlardan biri. Zira “soykırım niyeti” için insanları öldürmenin de ötesinde fiiller gerekiyor. Bugüne kadar hiçbir devlet soykırımdan suçlu bulunmadı. UAD, 2007’de Sırbistan’ın Bosna Hersek’te 8 bin Müslüman erkeği öldürdüğü Srebrenica Soykırımı’nı önlemekte yetersiz kaldığına hükmetmişti.
NELSON MANDELA’NIN ÇOCUKLARINA TEŞEKKÜR
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail hükümetinin Gazze’deki uygulamalarını kendi ülkesindeki “apartheid (ırk ayrımcılığı) rejimiyle” kıyaslıyor. Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Filistinlilere tam destek vermesinin ardından İsrail ile diplomatik ilişkileri askıya aldı. Hem İsrail hem Güney Afrika, Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi’ni imzalayanlar arasında. 1948’de imzalanan BM Soykırım Sözleşmesi, taraf ülkelere “soykırım suçunu önleme ve cezalandırma” yükümlülüğü getiriyor. BM’nin en üst yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, sadece devletler arasındaki ihtilafları ele alıyor. Bu arada, kararı değerlendiren TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş “Bu davaya öncülük eden Güney Afrika Cumhuriyeti’ne, davayı yerinde takip eden milletvekillerimize ve bu mücadeleyi omuzlayan hukukçulara insanlık adına teşekkür ediyorum” dedi.
NETANYAHU: İSRAİL’İN KENDİNİ SAVUNMA HAKKI VAR
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararıyla ilgili “Katliamlara devam” mesajı verdi. “Her ülke gibi İsrail’in kendini savunma hakkı vardır. Bu temel hakkı reddetme girişimi, Yahudi devletine karşı açık bir ayrımcılıktır” diyen Netanyahu, şöyle devam etti: “Uluslararası hukuka bağlılığımız sarsılmazdır. Ülkemizi ve halkımızı savunmaya devam etme yönündeki kutsal bağlılığımız da aynı derecede sarsılmazdır. Soykırım suçlaması yalnızca yanlış değil, aynı zamanda çirkindir ve her yerdeki saygın insanlar bunu reddetmelidir. Hamas’a karşı kendimiz savunmayı ve Filistinli sivillerin zarar görmesini engellemek için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz.”
G. AFRİKA: GAZZE HALKININ ZAFERİ
Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhine alınan kararı değerlendirdi. Devlet televizyonu SABC’ye konuşan Lamola “Divanın kararı, uluslararası hukuk açısından; Gazze halkı, çocukları ve kadınları açısından bir zafer. Nelson Mandela’nın şu anda mezarında bize gülümsediğine inanıyorum. Uluslararası topluma ders niteliği taşıdıyan tedbir kararları, ateşkesi getirecek, İsrail üzerindeki baskıyı genişletecek” ifadelerinin kullandı. Mahkemeye inandıkları prensipler için gittiklerini ve tehditler aldıklarına dikkati çeken Lamola, hükümet üyeleri ve halkın verdiği güçle hareket ettiklerini vurguladı. Afrika Ulusal Kongresi lideri Fikile Mbalula da, kararın Filistin’de barışı görmek isteyenler için dönüm noktası olduğunu belirtti. Davaya; İslam İşbirliği Teşkilatı, Malezya, Türkiye, Ürdün, Kolombiya, Bolivya, Maldivler, Namibya, Pakista ve Kolombiya da destek veriyor.