KADROLAŞMA MÜMESSİLİ
KADROLAŞMA namzet bir var oluşun hakikatini ibtidai sekliyle ve azami ihtişamı ile gün yüzüne getiren gerçektir..
Hatta ki bu kadrolaşmanın var olması demek dava sahasında cemiyetin adamlarına düşmanlığın var olmasını gösterir var olan bu düşmanlık ordunun baş mümessili fikriyatını tekelleşmekten ayıran ve münferid olarak cihada yönlendiren bir adım olunmasını bilmeye bağlıydı..
Bağlı olan her fikir ve yürüyüş adımların müstahkem bir yapıda meydan okunmasının belirtisi olarak tezahür eder çözülememiş meseleleri oturup içtihad sahasında talif ve tetkik eden ekoller meydana getirir...
Beyin zarıdan fikir çilesine olan ve alemler ötesine dayanan mefkurevi manasında bir çok örgütleşmeyi meydana getiren riyazi bir teşhisle hakiki bir gerçek olmasına bir fiil adayandır..
Müfellefiyetler konusuna hiç girmiyorum bile ya da buraya kadar bir önsöz mükellef olmak kadronun var olmasını meydana getirir kadronun var olması demek ekip ve eğitim temellerinin varlığına intisab eden baş yücelik efradına dayanan namzettir..
Kadronun var olması demek düşmanların var olması demektir.Çünkü var olan ve devamı temayülleri zirvede keşifler alemine çıkan sonsuz ve nihayi şekliyle zümrelerin en iyisi olduğunu ortaya koyar tefekkür yolunda hamlelerini iyi yapabilmek için başarıya koşan ve namzet düşmanlarına karşı ayakta kalmayı başaran ferdin mümessili düşmanlığına bile bilgece dönüş yapan cahilliğinin farkında olmayan ve garabet havasında doğru olduğunu iddia eden cahilleredir bu ibare..
Hatta ve hatta bu ibarenin var olması bir çok kadronun yok olması ve asıl kadronun gün yüzünde olması adına yazılmış bir şahsiyet portresidir..
Zaman zaman insanı yoklayan ve cemiyette ahlakın anlayışını derc eden sempozyumlar edebiyat sahasında söz curcunalığından başlatılan ve İslami değerde mutlak ve münezzeh noktada kuranın Allah’ın varlığına
malik olan ve buna rağmen kuvvetli imanını ganimet bile ve İslam düşmanlarının sefilliğine meydan okuyan müsbet bir bilgidir..
İlmi beşikten mezara kadar talep eden hakkı hak batılı batıl olarak bilen İslami mümessili tecdid eden bir çok işi bitirdiğinde hemen diğerine geçmesini bilen ve cemiyette sarık takıp uzun elbiseler giyen alim geçinen ve dokuz kuyruklu tilki gibi ilmin ve hakikatin farkında olmayan ham ve kaba softa cahillerin eline mi kaldı hayır kalmadı kalmayacak...
Fikir çilesinde yapılan bu savaşta Allah var..iman var...küfür var...insanlık yok...bilge var...bilgi yok...bilgi yok değerli okuyucularım bilgi bunun neresinde...?
Bizim meselelerimiz uzun elbiseler sarıklarla ya da son derece açık entarisinin yırtmacını açan kadınlarla degil.Zaten bu şartlarda kadro yok kadronun var olması demek küfrün bitmesi demektir küfür ne zaman biterse bizim kadromuz o zaman var olacaktır...
YAZAR ; Ayşenur TOKSÖZ