KENDİNE GEL EY MÜSLÜMAN!
Nuray TAYDAŞ ÇAL
Hayatımız bazen bir kısırdöngü üzerine devam ettiğini düşünür, bunun sıkıntısını ruhumuzun derinliklerinde hissederiz. Bunun tek sebebi ise Müslüman kimliğimizin farkında olamayışımızdır...
"İki günü eşit olan ziyandadır" Hadis-i Şerifi ile Efendimiz (S.A.V), bir Müslüman'ın olması gerektiği durumu bize bildirmektedir. Kişi, bir yandan dünyevi ilmi ve bilgisini artırırken diğer yandan ahir hayatına dair takva derecesini de artırma gayretinde olmalıdır. Oysaki günümüz insanları sadece dünyevi arzularını besleyecek çalışmalar yapmakta, bu sebepten dolayı da hırsları, maneviyat derecelerini azaltmaktadır.
Son günlerde yaşanan olaylar ise yeniden uyanışın farkındalığını yaşayan Siyonistlerin, bu durumu baltalayacak girişimlerde bulunduğunu göstermektedir.Yaşanan terör olaylarının, Müslümanlar tarafından yapılmış gibi göstermeleri, panik hallerinin belirtisidir. Bunu garipsediğimi söyleyemem çünkü asırlardır Haç ile Hilâl'in savaşı devam etmekte, onlar da bu savaşın başındaki komutan edasıyla hareketlerini sürdürmektedirler. Beni üzen durum, Müslüman kimliğine bürünmüş ve ülkemizde yaşayan hainlerin tavırlarıdır. Bu grup, o siyonistlerin görünmeyen uşaklarıdır. Bir de farkında olmadan bu uşakların şakşakçıları vardır ki ne Müslüman olabilmişler ne de Kefere... İki arada bir derede kalarak neye, kime hizmet ettiklerinin farkında bile değiller.
Bir Müslüman uyanık olmalı, her iki cihan için bilgisine bilgi katmalıdır. Bu yeterli midir? Tabiki de hayır. Diğer Müslümanlar ile güçlerini birleştirmelidir. Zorda olup, darda kalan Müslüman kardeşlerinin yardımına koşmalıdır.
Dostlarım! Bize dokunmayan yılanların sayısı gittikçe azalmaya başlamıştır. Korkum, bunun farkına vardığımız gün, geç kaldığımız gün olmasıdır.
Ülkemizin coğrafi konumu, yıllardır bu siyonistlerin iştahını kabartmakta; terörle, darbeyle, fitne ateşi ile saldırmaktadırlar. Ümmet ve Milli Şuur bilinci oluşturmadığımız müddetçe, bu saldırılardan yara almamak mümkün değildir.
"Ya inandığınız gibi yaşarsınız veya yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız." Sözünde kendimize çıkaracağımız dersler yok mudur?
Günümüzde inandığımız gibi mi yaşıyoruz yoksa yaşadığımız gibi mi inanıyoruz? Bunu düşünmek için de hayatımıza din adına soktuğumuz hurafelerden sıyrılıp, gerçek İslâm'a yönelmemiz, okumamız, araştırmamız gerekiyor.
Dostlarım! Ümitsiz değilim. Ümitvar olmak bizim inancımız gereğidir. Bunun için biran önce silkelenip kendimize gelmek, rehavet tozlarını ruhumuzdan temizlemek gerekir. Sizce özümüze
dönmek için daha neyi beklemekteyiz?
Gününüz ve ömrünüz hayr olsun dostlar...
