Zafer Havalimanı’yla ilgili oldukça fazla eleştirinin olduğunu söyleyen Ulaştırma Bakanı Uraloğlu “Bazı olağanüstü durumlarda bunlar can simidi gibidir. Bugün yeterince kullanılmıyor olabilir ama yarın bunlara ihtiyacımız olacaktır” dedi. Uzmanlar ise bu konuda bir fizibilite çalışmasının yapılmadığına değindi. Eski DTP uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek “Yanı başında iki tane havalimanı var. 10 yıl geçmiş üzerinden hala ihtiyaç olacak” yorumunu yaptı.

Kütahya’da 2012 yılında açılışı yapılan Zafer Havalimanı, dolduramadığı garanti süreleriyle dikkat çekmeye devam etti. Sadece Nisan 2023’te ortaya çıkan raporda Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile inşa ettirilen ve özel sektöre işlettirilen havalimanı, ocak-mart dönemine yönelik garanti edilen yolcu sayısının yalnızca yüzde 4’ünü karşılayabildi. Böylelikle yolcu tahminindeki sapma yüzde 96 oldu. O dönemde yüklenici firmaya üç aylık garanti ödemesi 1 milyon euroyu aştı. En son CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, bu yılın dokuz ayında yaklaşık 1 milyonluk yolcu garantisinin yalnızca 70 bininin karşılandığını ifade etti.

Sarıgül şu bilgiyi de eklemişti:

“CHP’li vekil, “50 milyon avroya yapılan Zafer Havalimanı 2044’e kadar işletmeci firma tarafından işletilecek. Bugün itibarıyla Hazine işletmeci firmaya 64 milyon avro ödedi, 15 milyon avro kâr etti. Havaalanı maliyetini 10 yılda karşılayacak.”

Dün TBMM Genel Kurulu’nda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam etti.

Genel Kurul’da Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri tamamlandı. Görüşmelerin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, şunları söyledi:

“Çokça eleştiri var. Bazı olağanüstü durumlarda bunlar can simidi gibidir. Bugün yeterince kullanılmıyor olabilir ama yarın bunlara ihtiyacımız olacaktır” yanıtını verdi.

İPA Başkanı Gökçe’den Kritik Rapor: Popülist Politikalar Türkiye'yi Darboğaza Sürüklüyor İPA Başkanı Gökçe’den Kritik Rapor: Popülist Politikalar Türkiye'yi Darboğaza Sürüklüyor

Eski Devlet Planlama Teşkilatı (DTP) uzmanı ve Karar yazarı Prof. Dr. Uğur Emek “Bunu daha önce de yazdım. Milletvekilleri KİT komisyonundaki görüşmelerde de var. Kayıt altında bunlar. Siyaseten yapıldığı paylaşılıyor. Yanı başında 2 tane havalimanı var ama nafile. Zafer de yapılacak. 10 yıl geçmiş üzerinden hala ihtiyaç olacak. Fizibilite çalışması yok. Geleneksel bütçe mi? YİD mi? Nasıl yapalım görüşmesi yok. Emir geliyor yapılıyor. Elin taşıyla elin kuşunu vuracağız modeli” yorumunu yaptı.

‘GARANTİ VERMESEYDİK YATIRIM ALAMAZDIK’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu “Yap- işlet- devret projeleri hem bir yapım modeli hem de finansman modelidir. Siz yapacağınız yolun önce maliyetini sonra Türkiye’nin hangi şartlarda kredi bulacağını hesaplarsınız ve hangi şartlarda kredi verirseniz o yolu yaptırabileceğinizi hesaplarsınız. Hesap çok basit. Yapım döneminde devletin cebinden para çıkmaz ama işletme döneminde bizim karşılamayan garantilerle ilgili mutlaka garanti vermemiz gerekir. Çünkü bu yabancı sermaye girişimi olduğu için bunu vermediğiniz takdirde böyle bir yatırım alamazsınız.”

Uraloğlu, Osmangazi Köprüsü’ne ilişkin ise “6.9 milyara dolar sadece yapım maliyeti vardır. Bunun finansmanı ve 15 yıllık işletme süresini kattığınız zaman 13 milyar dolara tekabül ediyor. Bizim verdiğimiz garanti 12.5 milyar dolardır. Çanakkale Köprüsü de sadece bir köprü değil, 101 kilometre otoyolla beraber yapılmıştır. Oradaki yapım maliyeti 2 milyar 537 milyon eurodur” diye konuştu.

‘KUR ARTIŞINI HESABA KATMADILAR’

Prof. Dr. Uğur Emek, önce bir fizibilite çalışmasının yapılması gerektiğini söyledi.

Karar'da yer alan habere göre,  Emek “Geleneksel bütçe mi YİD mi? Bizde o çalışma yapılmıyor. Emir geliyor yapılıyor. Elin taşıyla elin kuşunu vuracağız modeli. 2009-2013 arasında kur 1,69 ortalama garantileri de böyle hesapladılar. Kur artışını hesaba katmadılar. Garantiler bu yüzden başa bela oldu. Kendileri de şaşkın. Çanakkale Köprüsü’nün olması gereken uzunluğu aslında ilk başta 1510 metre idi. Bu bir maliyet bir para lazım. Fakat Türkiye’ye en fazla 15 yıllık vade veriliyor. 6.5 milyar dolar 15 yılda ödenecek buna bir gelir garantisi lazım. Ya fiyatı ya da miktarı şişirmek lazım. Bunlar ikisini de şişirdiler böyle bir hesaplama yöntemi yok. Benim itirazım hesapsızlık zaten. Biz yaptık olsun diye yapılıyor” yorumunu yaptı.

Editör: Ahmet Kacır