Evde kaldığımız birkaç gün bile yetti doğa’nın kendini yenilemeye başlamasına.
Hava kirliliği azalıyor, görüş mesafeleri artıyor.
Sadece İstanbul’da yüzde 30 azaldığını söylemişti uzamanlar
Haliç’te yıllar sonra Yunuslar görülmeye başladı
Doğa kendini yeniledikçe insanların yaşam kalitesi de artacaktır.
İktidarlar insan yaşamına yatırım yapacaksa, bunu öncelikle doğaya yapmalılar.
Ve dünyanın sadece insanlara değil tüm canlılara ait bir yer olduğunu anlamaları gerekir ki, insanlara yaşanılır bir ülke yaratsınlar.
Dünyada gelecek için Gıda uyarıları geliyor ve birçok ülke bu yönde yatırım yapma kararı alıyor.
Gıdaya yatırım yaparken ister istemez doğaya da katkı sunulacaktır.
Keşke okullarda okutulabilse doğanın faydaları ve dünyanın sadece insanlara ait olmadığı ve tüm canlılara ait olduğu ve doğadaki dengenin tüm yaşamı etkileyeceği bilgileri.
Eskiden olduğu gibi, ağaç ve orman sevgisi öğretildiği gibi Yerli malı haftaları da geri getirilmeli, çocuklar geleceğin üretimde olduğunu anlamalı.
Ülkenin kalkınmasının üretimde olduğunu, tarıma yatırım yaptıkça istihdamın artıp işsizliğin azalacağını, kente göçün bitip, tersine göçün başlayacağını da anlamalı ülkeleri yönetenler.
Böylece asıl rantın insana yapılması gerekti gerçeğini de kavramış olurlar.
Bizi yönetenler doğanın mesajını almıyorlar olsa gerek ki,
bugünlerde sık sık doğa tahribattı ile ilgili haberler yükselmekte salgın günlerinde olmamıza rağmen, Salda gibi, Olympos gibi, Kazdağları ve Ege kıyıları gibi.
İşte bu yüzden doğa konusunda da bir bilim kurulu oluşturulmalı, bu konuda uzman bilim insanları ve tarım konusunda uzman kişilerden oluşan.
Ülkenin geleceği masaya yatırılıp, bir sene sonrası değil çok daha uzun sürelerin planlaması yapılıp, bir plan doğrultusunda geç olmadan ciddi adımlar atılması için.
Umarız görüşlerimiz Ütopik bir düşünce olarak kalmaz ve hayata geçer
Hasan Özkul