Gazeteci Metin Cihan, Türkiye'nin İsrail'le ticari ilişkilerini kesmediğine dair bilgiler paylaştı. Uluslararası gemi trafiği verilerine göre Türkiye'den İsrail'e son bir ayda 88 gemi gitti. Türk hükümeti ticaretin durdurulduğu açıklamasını yapsa da ihracatın diğer ülkeler eliyle devam ettiği iddia ediliyor. Hatta İsrail'in soykırım yaptığı Filistin de bu ülkelerden biri.

Başından beri konuyla yakından ilgilenen Metin Cihan, “Peki, nasıl oluyor da İsrail ile ticareti resmi olarak durduğumuz halde bu gemiler İsrail'e gidebiliyor?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

"İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladıktan Ticaret Bakanımız başta olmak üzere yetkililer ve onların güdümlü gazetecileri İsrail ile ticareti reddettiler ya da kılıf uydurmaya çalıştılar. 6 ay bu böyle devam etti. Bu süre boyunca katliamlarını sürdüren İsrail ordusunun her tür ihtiyacını karşıladık. Seçim yenilgisinin ardından bu ticaret yetkililer tarafından nihayet itiraf edildi ve durdurulduğu açıklandı. Durduruldu mu? Hayır.

'FİLİSTİN'LE TİCARET YAPILIYORMUŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR'

Hem Türkiye hem İsrail hükümetleri karşılıklı olarak sert açıklamalar yaparken bir yandan da bu ticaretin nasıl devam edebileceğini planlıyorlardı. Türkiye'nin ticareti durdurma kararına İsrail de aynı şekilde karşılık vermişti. Ama ticaret bir şekilde devam etmeliydi çünkü İsrail'in çelik, çimento, ham made, yiyecek, giyecek ve diğer birçok ihtiyacı tarafımızdan karşılanıyordu. Bunu tamamen kesmek orada ciddi sıkıntılara yol açacaktı. Yakıp yıkıp on binlerce insanını katlettikleri Filistin üzerinden halletmeye karar verdiler. İsrail, Türkiye'den ithalatı yasakladı ancak Filistin ile yapılıyormuş gibi devam etmesine izin verdi. Bir İsrail gazetesinde yer alan habere göre Türkiye'den yola çıkan geminin belgeleri Filistin olarak düzenleniyor. Gemi İsrail limanına yanaşıyor ve mallar İsrail'e teslim ediliyor. Bu yöntem için Filistin'de kurulu olan ve Türkiye'den yola çıkarken malın alıcısı olarak görünen şirkete %3-5 arası bir komisyon ödeniyor. Hepsi bu.

Bunu bir yerden daha doğrulayabiliriz. Birkaç gün önce İnan Mutlu, Ticaret Bakanlığı verilerini esas alan dış ticaret istatistiklerinde olağanüstü saçma bir şey fark etmişti. Katledilen, aç kalan, bombalanan, hayatta kalmaya çalışan Filistinlilerin bizden aldığı çelik, çimento vb. ürünlerde astronomik artışlar vardı. İşte onun da sebebi bu. Ticaret Bakanlığı İsrail ordusuna gönderilen malzemeyi bile Filistin'e gidiyormuş gibi gösteren bir düzenleme yapmıştı. İsrail ile anlaşarak böyle bir yöntem seçilmişti.

'AVRUPA'DAKİ ŞİRKETLER ÜZERİNDEN TİCARET DEVAM EDİYOR'

Karar'da yer alan habere göre, Başka yöntemler de var. Örneğin Yunanistan, Romanya, İtalya gibi ülkelerde kurulu şirketler üzerinden İsrail'e sevkiyatları gerçekleştiriyorlar. Bu üç ülkeye bazı ürünlerin ihracatında kağıt üstünde görünen yüksek artışın kaynağı da bu. Bir de İsrail'in petrol ve yakıt sevkiyatını yapıyor olduğumuz gerçeği var. İsrail kendi petrolü olmayan bir ülke. Tamamen dışa bağımlı. Bu ihtiyacını Azerbaycan'dan karşılıyor. Petrolün sevkiyatını yapmak da bize düşüyor. Karşılığında varil başına 80 sent (0.8$) alıyoruz.,

'ŞU ANA KADAR SIFIR YAPTIRIM UYGULANDI'

Bu konuda şu ana kadar 0 yaptırım uygulandı. Göstermelik bir yaptırım bile uygulanmadı. Çünkü biz İsrail'i zora sokacak hiçbir şey yapmadık. Sadece lafta atıp tutuyoruz, kınıyoruz, lanetliyoruz. Ne ihtiyaçları varsa karşılamaya devam ediyoruz. Filistin halkı için ise onların işine yarayacak hiçbir şey yapmadık. Sadece dua falan ediyoruz."

metin cihan

@metcihan

İsrail ile ticaret nasıl devam ediyor? Sadece son bir ayda İsrail'e 88 gemi yollamışız (ilk görsel). Ayrıca tam şu anda 4 gemi İsrail'e doğru seyir halinde (ikinci görsel). Bu bilgileri, uluslararası gemi trafiğini takip edebildiğimiz marinetraffic'ten az önce indirdim. Peki nasıl oluyor da İsrail ile ticareti resmi olarak durduğumuz halde bu gemiler İsrail'e gidebiliyor? Hem Erdoğan hem Netanyahu için yegane kutsal ticaret olunca zor olmuyor. Danışıklı dövüş ile hallediliyor. Anlatayım. Bildiğiniz gibi, İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladıktan Ticaret Bakanımız başta olmak üzere yetkililer ve onların güdümlü gazetecileri İsrail ile ticareti reddettiler ya da kılıf uydurmaya çalıştılar. 6 ay bu böyle devam etti. Bu süre boyunca katliamlarını sürdüren İsrail ordusunun her tür ihtiyacını karşıladık. Seçim yenilgisinin ardından bu ticaret yetkililer tarafından nihayet itiraf edildi ve durdurulduğu açıklandı. Durduruldu mu? Hayır. Hem Türkiye hem İsrail hükümetleri karşılıklı olarak sert açıklamalar yaparken bir yandan da bu ticaretin nasıl devam edebileceğini planlıyorlardı. Bir İsrail gazetesinden bir haberin linkini vererek başlayayım. https://ynet.co.il/economy/article/sjmm6y2qc Türkiye'nin ticareti durdurma kararına İsrail de aynı şekilde karşılık vermişti. Ama ticaret bir şekilde devam etmeliydi çünkü İsrail'in çelik, çimento, hammade, yiyecek, giyecek ve diğer birçok ihtiyacı tarafımızdan karşılanıyordu. Bunu tamamen kesmek orada ciddi sıkıntılara yol açacaktı. Yakıp yıkıp onbinlerce insanını katlettikleri Filistin üzerinden halletmeye karar verdiler. İsrail, Türkiye'den ithalatı yasakladı ancak Filistin ile yapılıyormuş gibi devam etmesine izin verdi. Gazete haberine göre Türkiye'den yola çıkan geminin belgeleri Filistin olarak düzenleniyor. Gemi İsrail limanına yanaşıyor ve mallar İsrail'e teslim ediliyor. Bu yöntem için Filistin'de kurulu olan ve Türkiye'den yola çıkarken malın alıcısı olarak görünen şirkete %3-5 arası bir komisyon ödeniyor. Hepsi bu. Bunu bir yerden daha doğrulayabiliriz. Birkaç gün önce

@inanmutlu1

Ticaret Bakanlığı verilerini esas alan dış ticaret istatistiklerinde olağanüstü saçma bir şey fark etmişti. Katledilen, aç kalan, bombalanan, hayatta kalmaya çalışan Filistinlilerin bizden aldığı çelik, çimento vb ürünlerde astronomik artışlar vardı. İşte onun da sebebi bu. Ticaret Bakanlığı İsrail ordusuna gönderilen malzemeyi bile Filistin'e gidiyormuş gibi gösteren bir düzenleme yapmıştı. İsrail ile anlaşarak böyle bir yöntem seçilmişti. link: https://x.com/inanmutlu1/status/1841405170581651858?t=0l3K7yEdK9t7pblfhPyGJw&s=09 Başka yöntemler de var. Örneğin Yunanistan, Romanya, İtalya gibi ülkelerde kurulu şirketler üzerinden İsrail'e sevkiyatları gerçekleştiriyorlar. Bu üç ülkeye bazı ürünlerin ihracatında kağıt üstünde görünen yüksek artışın kaynağı da bu. Bir de İsrail'in petrol ve yakıt sevkiyatını yapıyor olduğumuz gerçeği var. İsrail kendi petrolü olmayan bir ülke. Tamamen dışa bağımlı. Bu ihtiyacını Azerbaycan'dan karşılıyor. Petrolün sevkiyatını yapmak da bize düşüyor. Karşılığında varil başına 80 sent (0.8$) alıyoruz. Bu konuda şu ana kadar 0 yaptırım uygulandı. Göstermelik bir yaptırım bile uygulanmadı. Çünkü biz İsrail'i zora sokacak hiçbir şey yapmadık. Sadece lafta atıp tutuyoruz, kınıyoruz, lanetliyoruz. Ne ihtiyaçları varsa karşılamaya devam ediyoruz. Filistin halkı için ise onların işine yarayacak hiçbir şey yapmadık. Sadece dua falan ediyoruz.

Resim

Resim

MLSA Türkiye'de Bir Yılda 366 Gazeteci Yargılandı: 'Sansür Yasası' İktidarın Cezalandırma Aracına Dönüştü MLSA Türkiye'de Bir Yılda 366 Gazeteci Yargılandı: 'Sansür Yasası' İktidarın Cezalandırma Aracına Dönüştü

Resim

Editör: Ahmet Kacır