Ve Tandır Kızıştı
Gündem Siyaset
11 ili vuran ve on binlerce belki de yüz binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiği deprem siyasetin gölgesinde kaldı. Türkiye seçim atmosferine resmen girdi. Artık depremden daha çok seçim konuşuluyor bu durum ayan beyan ortada. Belki de yüz binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiği, neredeyse üç şehrin tamamen yakıldığı deprem bölgesinde henüz afetzedelerin tamamına barınalilecekleri çadır ve konteyner sağlanamamışken maalesef üzülerek söylüyorum ki Cumhurbaşkanlığı seçimi deprem felaketinin önüne geçti. Ekranlarda saat başı haberleri takip ediyorsanız görüyorsunuzdur, bütün kanallarda gündemin ilk sırasında seçim.
Velhasılı kelam siyasette tandır kızıştı! Hal böyleyken kimin hangi adaya destek vereceği, hangi ittifaka dâhil olacağı, hangi küçük partinin hangi büyük partiden grup kurmak için kaç milletvekili kapacağı! pazarlıkları resmen başladı.
Her parti kendi bünyesinde değerlendirmeler yapıp kendi fikirlerine veya düşüncelerine daha yakın olduğunu düşündükleri partilere katılma kararlarını açıkladılar açıklıyorlar. Türkiye Komünist partisi "aday çıkararak muhtemel 2 turda Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vereceğimize şimdiden ilk turda oy vererek işi bitirmek en mantıklısı" diyerek Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı. Demokratik Sol Parti de aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini açıkladı.
Büyük Birlik Partisi Genel başkanı Mustafa Destici ise "seçimlerde gereğini yapacağız" diyerek rengini belli etti. Partiler kararlarını peş peşe açıklanırken Vatan Partisi'nin kararı da belli oldu. Vatan Partisi, genel başkanları Doğu Perinçek'in 14 Mayıs'ta yapılacak seçimler için Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladı.
İrili ufaklı birçok Parti de bu konuda karar vermek için görüşmelerini sürdürüyorlar. Ancak ben bizim mahalleye dönmek istiyorum yani dindar mahalle'ye...
İslami duruşuyla bilinen Milli görüş geleneğinin siyasetteki temsilcisi Saadet Partisi zaten altılı masanın üyelerinden biri. Başından beri kayıtsız şartsız ittifak üyelerinin ortak adayına oy vereceği malum, yani Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklamış durumda. Erdoğan'ın kurmaylarının görüşmeleri sonrasında Hür Dava Partisi genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Binali Yıldırım ile yaptıkları görüşmenin ardından Parti yönetimi ile yaptıkları kısa bir değerlendirme sonrasında herhal ve şartta Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı. Bununla birlikte Milletvekili seçimlerine birlikte girme konusunda da görüşmeler (pazarlıklar) sürüyor. Kaç milletvekili alacakları konusu muamma.
Ancak bunların içinde merak edilen bir parti de vardı ki, "Cumhur ittifakına katılacak mı katılmayacak mı" diye durumu merak konusuydu. Yeniden Refah Partisi genel başkanı Fatih Erbakan, Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmenin ardından Parti yönetimi ile uzunca bir değerlendirme toplantısından sonra "Cumhur İttifakı’na katılmak için 6284 sayılı yasanın kaldırılması, LGBT derneklerinin kapatılması, süresiz nafaka zulmünün sona ermesi gibi aile bütünlüğünü bozacak toplamda 30 maddenin kaldırılmasını talep etmesi,
bizim dindar mahalle'nin sakinlerini şaşırttı ve takdirini topladı. Bende dindar mahallenin bir ferdi olarak yeniden Refah Partisi'nin koltuk sevdasının dışında aile yapısının bozulmaması adına iktidar partisinden böyle bir talepte bulunmalarını ayakta alkışlıyor ve takdir ediyorum çok önemli bir girişimde bulundular. YRP nin bu çıkışından ardından doğal olarak akla şu soru gelmiyor değil hani. Başından beri Kemal Kılıçdaroğlu "Cumhurbaşkanı seçildiğim takdirde ilk icraatım İstanbul sözleşmesini geri getirmek olacak, LGBT faaliyetlerine müsamaha gösterilecek" gibi seçim vaadlerinde bulunan Kılıçdaroğlu na, İslami duruşu ile bilinen ve geçmişte 6284’e, İstanbul Sözleşmesine ve LGBTİ gibi oluşumlara her fırsatta tepki gösteren Saadet Partisi’nin dilini yutması normalmi acaba? Aynı şekilde islami kimliğiyle bilinen, parti tüzüklerinde her meseleye islami argümanlarla yaklaştığı görülen ve bunu açıkça Parti politikalarında dile getiren Hür Dava Partisi neden Cumhur ittifakına katılmaları şartını bu ve benzeri taleplerde bağlamadı gerçekten merak konusu. Fatih Erbakan'ın düşünebildiğini düşünememiş olmaları kendi düşüncesizlikleri veya bir an önce kendilerine birkaç vekillik kontenjanı heyecanından olabilirmi acaba?
Yeniden Refah Partisinin bu davranışı ile çok büyük bir artı puan aldığı kesin. İslami hassasiyetleri en üst perdede yaşadığı ve savunduğu açıkça görülen Hür Dava Partisi de bu durumda dindar mahallenin sakinlerinden eksi puan aldı diye düşünüyorum. Ancak yine de İslami hassasiyetlerinin yüksek perdede olduğunu bildiğimiz, kur'an ve sünneti rehber edinmiş olan Hür Dava Partisi kadrolarından birkaç tane vekilin AK Parti sıralarından meclise girebilme ihtimallerinin çok çok kıymetli ve değerli olduğunu düşünüyor ve bu tutumlarını önemsiyor ve destekliyorum.
Bundan sonraki dönemde ise dindar mahallenin Yeniden Refah Partisi'ne karşı ârafta duruşunun ortadan kalkacağını, bu tutumlarının devam etmesi durumunda kısa ve orta vadede merhum Erbakan'ın oğlunun liderliğini yaptığı Yeniden Refah Partisine dindar camiadan büyük katılımların olabileceği kanaatini taşıyorum.
Görelim mevlam neyler.
Bu vesileyle tekrardan mevcut siyasi konjonktürde Yeniden Refah Partisini takınmış oldukları bu bu siyasi tavırdan dolayı tekrardan takdir, tebrik ve dindar Mahalle adına teşekkür ediyorum.