Yepyeni bir gündemimiz var
Bir asırdır önümüze düşmesini beklediğimiz bir gündem.
Birileri siyasi hesaplar uğruna gündeme getirdiği için sıcak gündemimiz olsa da, Müslüman toplumun vicdanında hiç kapanmayan bir ilk gündem.
Ayasofya açılıyor Elhamdülillah.
Ancak Ayasofyayı, ne 86 yıldır içinde bulunduğu esaretten kurtarmak, ne Fatih’in emanetini eski işlevine kavuşturmak, ne Fetih’in nişanı olan bu mübarek mekâna itibarını tekrar kazandırmak ve ne de gerçek anlamda Allah rızası için değil, tekrar ediyorum %100 siyasi hesaplar ve muhtemel bir seçimi kaybetme kaygısıyla gündeme atılan bir konu olduğu aşikar değil midir.
20 yıldır siyaset tarzını gözlemlediğim kadarıyla bu işin içerisinde zerre kadar İhlas yoktur (kalpleri bilen Allah’tır bu benim kanaatim) yapılan tamamen siyasi bir hesaptır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, “Ayasofya’da namaz da kılınır, Fetih Suresi de okunur. Buna ancak ve ancak aziz milletimiz karar verir” dedi
Tekraren söylüyorum, bu konuşma tamamen siyasi düşüncelerle yapılmış bir konuşmadır ve samimiyetten uzaktır. Yanlış anlaşılmasın Ayasofya’nın açılacağının ve açılması gerektiği değil, konuşmasının içerisinde vurguladığı noktalardır Şöyle ki;
Daha önce defalarca Ayasofya’nın açılması için kendisine müracaatta bulunulmuş, imzalar toplanmış, toplu halde ayasofyanın açılışı için yürüyüşler yapılmış, Sivil Toplum kuruluşu başkanları, Cemaat liderleri fertler vs, bütün bir Müslüman toplum tarafından Ayasofya’nın tekrar açılması için birçok kere talepte bulunulmuştur. Sonuç, hüsran.
Yani Cumhurbaşkanı’nın bahsettiği “Aziz milleti” defalarca ayağına gelmiş, Ancak bu girişimler her defasında karşılıksız bırakılmış, normal istekler sınıfından görülmüş, her defasında bu gruplar dağıtılmış sesleri kısılmış veya kesilmiş, bu istekler yok sayılmıştır. Hatta bazı zamanlar bu gruplara dağılmaları için müdahalelerde bulunarak “Dağılın siz ne anlarsınız bu işlerden Ayasofya açılacaksa onunda bir zamanı var, o zamanı da biz biliriz!” dercesine karşılık verilmiştir. Şimdi ne oldu, ne değişti de Ayasofya’da hem Fetih Suresi okunur hem namaz kılınır oldu, Ayasofya milletin mescid-i, açılış kararını vermek sadece ve sadece Aziz milletinizin oldu, Hadi oradan!
Zaman zaman Ayasofya’nın içerisinde namaz kılmak isteyen gençlere, orada namaz kılmak haram olduğu için mi müdahale ediyordunuz da Şimdi neden “namazda kılınır” diyorsunuz şimdi helal mi oldu?
Yok yook ben ve bizler sizin cemaziyelevvelinizi iyi biliriz.
Yönetimi kaybetme korkusu aklınızı başınızdan aldığı için bir yandan hukukçularınıza talimat veriyor seçim sistemini değiştirmek için kanun teklifi hazırlatıyorsunuz, diğer yandan seçmen kitlenizin yani Müslüman toplumun yumuşak karnı olan Ayasofya gibi önemli bir mekânın tekrar açılması için talimat veriyorsunuz.
Hayır hayır samimi değilsiniz, siyasi hesaplar içerisindesiniz.
Bu durumun böyle sonuçlanacağını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eninde sonunda Ayasofya’yı açacağını, Ama bunun sonlara doğru tahtı sıkıntıya düşünce gerçekleşeceğini yıllardır söylüyordum. O yüzden bugün göğsümü gere gere ve gönül rahatlığıyla bunları yazabiliyorum.
Gerek anket şirketlerinin gerekse sahada çalışan Parti yetkililerinin ve gerekse siyasi uzmanların içinde bulunduğumuz dönemde AK Parti ve Cumhur ittifakı’nın kan kaybına uğrayacağı, seçime bu şekilde girmesi halinde yoğun bir oy kaybı yaşayacağı ve bu sebeple iktidarını kaydetmemesi adına Ayasofya gibi önemli bir koz’u! Hatta en önemli koz’unu! ortaya sürdüğü açıkça görülmektedir ve bunu görmek için de siyaset uzman olmaya gerek yoktur durum Ayan Beyan ortadadır.
Peki ya Devlet Bahçeli’nin çıkışına ne demeli sanki birisi gelip kulağına “Sayın Başkan Ayasofya 86 yıldır kapalı haberiniz olsun benden söylemesi” demiş ve Bahçeli’nin Ayasofya ile alakalı methiyeler düzmeye başlaması Allah aşkına kime normal geliyor?
Efendim Ayasofya Fatih’in emanetiymiş, Ayasofya’da çan değil ezan okunmalıymış gibi ve benzeri açıklamaları…
Sayın Muhterem, Ayasofya’nın Fatih’in emaneti olduğu bugün mü aklımıza geldi, Ayasofya’da ezanın 86 yıllık suskunluğunu ve Çan seslerini bugün mü duymaya başladığınız, ne değişti de Ayasofya’nın Müslüman bu topluma Fatih’in emaneti olduğunu hatırladınız?
Dedim ya, ben sizin cemaziyelevvelinizi’de bilirim.
Ama şunu İtiraf etmeliyim ki, ortaya sürdüğünüz bu koz’un! size getirisi olur ve Hatta size seçimlerde zafer bile getirebilir.
Zira sosyal medyada AK Parti muhaliflerinin bile Ayasofyayı açsınlar AK Partili olacağım dediklerini görüyorum.
Velhasıl Hadi yine iyisiniz.
Ceza hukukçusu Prof. Ersan Şen’in sıcak gündem üzerine yaptığı açıklamada “Ayasofya’nın açılması için sadece ve sadece bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yeterlidir” diye bu işin kolaylığının hukuksal boyutunu açıklaması, CHP grup başkan vekili Faik Öztrak’ın ilginç bir şekilde “Açıyorsanız açın bunu uzatmanın bir gereği yoktur” diyerek CHP nin bu işe karşı çıkmayacağını açıklamasının ardından,
Bakın dün TBMM’de İYİ Parti’nin Ayasofya’nın ibadete açılması ile ilgili verdiği önerge AK Parti’nin oylarıyla reddedildi. AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, “İbadete açılması önerisine şimdi ret veriyoruz ama temmuzda gerekli adımlar atılacak” dedi.
Peki sizce İYİ Parti’nin “Ayasofya İbadete Açılsın” Önergesine AK Parti Neden Ret Oyu kullandı?
Cevabı çok basit. Temmuz’a kadar bu işi öyle ballandıracaklar ki,
Kaymağıyla yağıyla hepsini birden Kiler’e indirecek, Üstüne bir de bol köpüklü keyif kahvesi içecekler.
Şimdiye kadar yazdıklarım Ayasofya’nın açılışının kesinlikle basit ve sıradan bir olaymış gibi göstermek değil, öyle bir şey ne hakkımız nede haddimizdir. Bilakis Ayasofya, milletimiz için çok ulvi bir mekandır çok çok kıymetlidir. Fatih’in emanetedir onun tekrar açılacak olması adeta tekrar bir Fetih yaşıyormuşuz gibi önemlidir, önemli görülmelidir. Ayasofya’nın açılışını her kim hangi sebeple yapıyor olursa olsun milletimiz için bir müjdedir, onu açacak kişinin adına ise bir şereftir ve onun hanesine yazılacak bir başarıdır ve hangi hesaplar içerisinde olursa olsun bu aziz millete böyle bir armağan sunacağı için kocaman bir tebriği hak etmektedir vesselam.
* * *
Ayasofya,
Ey muhteşem mabet;
Gel etme,
Bizi terketme!…
Bizler, Fatih’in torunları, yakında putları devirip,
Yine seni camiye çevireceğiz…Dindaşlarımızla,
Kanlı göz yaşlarımızla,
Abdest alarak secdelere kapanacağız,
Tekbir ve tehlil sadalarıboş kubbelerini yeniden dolduracak
İkinci bir fetih olacak,
Ezanlar bu fethin ilanını,
Ozanlar destanını yazacaklar…Putperest Roma’ya yeni bir mezar kazacaklar, sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri fezaları yeniden inletecek! Şerefelerin yine Allah’ın ve O’nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed’in aşkına, şerefine ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed Han dirildi sanacak!…Bu olacak Ayasofya,
Bu muhakkak olacak…
İkinci bir fetih, yine bir ba’sü ba’delmevt…
Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır.
Şiir: Osman Yüksel Serdengeçti
Recep Gündoğan'ın yazısı, kendi bilgisi dahilinde ve isteğiyle paylaşılmıştır.