Verileri tartışmalı TÜİK'in enflasyon verisi hakkında konuşan bir yurttaş, muhasebe mezunu olmasına rağmen garsonlukla geçimini sağladığını söyledi. Yurttaş, "'Enflasyonda düşüş gözlemlemiyorum. Yine kandırılıyoruz. Geldiğimiz nokta çok kötü, içler acısı. Türkiye buralarda olmamalı.Pasaport çıkardım gitmek istiyorum bu güzelim ülkeden" dedi.
Verileri tartışmalı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayı enflasyonunu açıkladı. TÜİK'e göre enflasyon aylık yüzde 2,24, yıllık yüzde 47,09 arttığını açıkladı.
Kadıköy Salıpazarı'nda mikrofon uzatılan yurttaşlar, TÜİK verileri ve enflasyon hakkında görüşlerini açıkladı. Vatandaşlar, enflasyonda bir düşüşü olmadığını, her şeyin çok pahalı olduğunu dile getirdi.
Vatandaşların enflasyonda düşüş olup olmadığına ilişkin sorulara verdikleri yanıtlar şöyle:
"GARSONLUK YAPIYORUM"
Muhasebe mezunu olduğunu ancak garsonluk yaparak geçimini sağladığını belirten 36 yaşındaki Onur Karabıyık şöyle konuştu:
Halk TV'nin haberine göre, ''Enflasyonda düşüş gözlemlemiyorum. Yine kandırılıyoruz. Geldiğimiz nokta çok kötü, içler acısı. Türkiye buralarda olmamalı. Zamanında dünyada kendi kendimize bakabilen yedi ülkeden biriydik. Fakat ülkenin yanlış politikası ve de yanlış yönetilmesinden acı çekiyoruz. Pasaport çıkardım gitmek istiyorum bu güzelim ülkeden. İnşallah düzelir diyorum. Ben işletme mezunuyum. Garsonluk yapıyorum şu anda. Yani geçinemiyoruz. 'Geçiniyorum' diyen yalan söyler. Yani baştakiler öncelikle bu ücretlerle kendileri geçinsin. Ondan sonra bize hak versin. Tabii televizyonda çıkıp da bağırmak 'one minute' demekle olmuyor bu işler.''
"TANE İLE ALIYORUZ"
64 yaşındaki bir yurttaş pazardan tane ile alışveriş yaptığını şöyle açıkladı.
''Enflasyonda düşüş yok. Bakın bir kilo domates 60-70 lira. Gerçekten yok öyle bir şey. Ben bir şekilde birinden kısarsan bir taraftan alıyorsun. Ama alamayan da çok var. Bir yerden kısmam gerekiyor. Şu anda enflasyon düşecek gibi değil zaten. Yani doları, altını görüyoruz. Hepsi yüksek. Paramızın değeri yok. Daha ne olsun? Yani ben bu yaşımdayım. Bu zamana kadar, bu yaşa kadar ben böyle şeyler hiç görmedim. Hani artık insanlarımız taneyle alışveriş yapmaya başladı. Bir kilo, iki kilo aldığımız ürünü en az aldığımız üç tane, beş tane olarak alıyoruz. O yüzden bunu da zannetmiyorum ki düzelecek ortam, hiç düzelmez.''
"HAYATTA İNANMIYORUM..."
77 yaşındaki emekli vatandaş şunları dile getirdi:
''Maddi olarak çok sıkıntı içindeyiz. Bazıları sarayda rahat rahat yaşıyor, 1 saatte 20 milyon harcıyor. Biz cebimizde 50 lirayla geliyoruz. İşte, aldığım 50 liralık bir hurma. Hayatta inanmıyorum, enflasyonun düştüğüne inanmıyorum. Bakın havucun kilosu 50-60 lira, bir tane kırmızı lahananın kilosu 100 lira. Satın alma gücü halkta yok, halk çok gariban. Gönül ister ki Ankara'da olanlar, milletvekilleri falan gelsin de şu pazarları bir gezsinler görsünler, halkın halini anlasınlar. Parkta yatan vatandaşlar var, parkta yatan. Üzerine bir bez atmış yatıyor. Günah ya.''
"EKONOMİSTLER YÖNETİYOR BİZİ ÇÜNKÜ"
Emekli mühendis Hüseyin Göktekin, ekonominin sorunlusunun bizi yöneten 'Ekonomistler' olduğunu belirtip şunları ifade etti:
''Fiyatlar çok yüksek. Her şey değişti. İnsanların alım gücü az, yetişemiyor. 10 bin lirayla nasıl geçinir. Ekonomiyi kim yönetiyorsa müsebbibi o. Ekonomistler yönetiyor bizi çünkü. Enflasyonla mücadele edilmiyor. Adalet, hukuk, hiçbir şey yok ki. Dışarıdan para getirebiliyorlar mı? Getiremiyorlar. Niye? Çünkü getireceği parasının güvencesi yok ki. Kime güvenerek getirecek parayı. Dolayısıyla hukuk ve adalet olmayınca hiçbir şey düzelmez. 100 liranın alım gücü, geçmişteki 8-10 lira. Eskiden biberin kilosu 8-9 liraydı, şimdi 75 lira.''